Tarihte İslam’a hizmet, Suriye’de kime hizmet?

Tarihte İslam’a hizmet, Suriye’de kime hizmet?
4 Mayıs 2012 12:11

Türkler İslam dinini kabul ettikten sonra İslam dini Arap yarım adasının dışına çıkmış ve bir dünya dini haline gelmiştir. Üç kıtada İslam dininin yayılması bu coğrafyada kurulan Türk devletleri sayesindedir. İslam dininin yayılmasını önlemek için başlatılan haçlı seferleri de Türklerin direnişleriyle kırılmış böylece İslam dini dünyadaki üç büyük dinden biri olmuştur.

Ders kitaplarından bu konuyu öğrenenler AKP hükümetinin Suriye politikasını görünce şaşırıyorlar. Şaşırıyorlar çünkü, tarihte Hiristiyan Haçlılara karşı İslamiyeti koruyan Türkler bu gün Hiristiyanlarla birlikte İslam ülkelerine saldırı hazırlığı yapmaktadır.

Bunu halkımıza anlatmak kolay değildir. Onun için dün kardeşimiz dediğimiz Suriye lideri Esad’ı bu gün diktatör ve düşman ilan ettik. İsyancıları “özgürlük savaşçısı” ilan ederek onlara kapılarımızı açtık. Bunlar yetmiyormuş gibi, Suriye yetkililerine göre onları eğitip silah yardımı da yapıyormuşuz.

Gazete ve televizyonlarda her gün Suriye’de Esad yanlılarının yaptığı katliamlar haber yapılırken, El Cezire muhabirlerinin bu haberlerin yalan olduğunu belirtip istifa etmelerini görmezden, duymazdan geldik. Hatta iddia olunur ki “özgürlük savaşçıları”nın yaptığı katliamlar Esad yanlılarının üzerine atılmakta, böylece kamuoyu oluşturulmaktadır.

Hiristiyan ABD ve Fransa ile birlikte bizim Müslüman Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız bir an önce Müslüman Esad’ın gitmesini istemektedirler. Esad gitmeli ki işgal edilmiş İrak’ın petrolleri sorunsuz olarak Akdeniz limanlarına akıtılsın! Esas sorun budur ama bunu açıklayamazlar. Onun için bıçak kemiğe dayanmış, Ortadoğu’nun abisi olma sıramız gelmiştir!

Olası bir Suriye savaşına halkımız karşıdır. CHP yöneticileri savaş karşıtı mitingler yapsa yüz binler alanları doldurur. Gerçi CHP yönetiminin böyle bir şey yapacağı yok ya, neyse… Bunu bilen Başbakan Erdoğan, bu olasılığa karşı tedbir olsun diye son zamanlarda CHP ve İnönü’yü din düşmanı olarak suçlamakta, savaş karşıtı muhalefeti etkisizleştirmeyi hedeflemektedir.

Hurafelerle dolu kitapların yasaklanmasını “dini kitaplar toplatıldı” diye anlatmakta, savaş koşullarında camilerin askeri amaçlar için kullanılmasını “camiler kapatıldı” diyerek istismar etmektedir. Arkasından “CHP zihniyeti” diyerek geçmişi ve bu günü topluca mahkum ettiğini sanmaktadır.

Kendisinin BOP Eşbaşkanlığı görevi gereği düştüğü İslam karşıtlığını gizlemek için CHP’yi din düşmanı göstermekte, savaş çığırtkanlığını saklamaktadır. Ne yazık ki CHP yöneticileri de bu oyuna gelmiş, onunla “cami, Kuran” tartışmasına girmişlerdir.

Hal bu ki CHP yöneticileri halkımıza şunu anlatmalıdırlar: ABD ve Fransa ile hangi ortak çıkarımız var ki Suriye’de onlarla, onların istediği gibi hareket ediyoruz? Din birliğimiz mi? Kültür birliğimiz mi? Ekonomik çıkarımız mı? Nedir bizi onlarla aynı safta buluşturan?

İçeride CHP’yi din karşıtı gösterip dinci Müslüman geçinenler, dışarıda Haçlıların tetikçisi olmuşlardır.

Her şeye karşın halkımız bu oyuna gelmeyecektir. “Savaş, zorunlu ve hayati olmalıdır. Ulusun hayatı tehlikeyle karşılaşmadıkça, savaş cinayettir.” (Atatürk) düşüncesini benimsemiş halkımızı kimse emperyalizmin tetikçisi yapamaz.

[email protected]

Türkler İslam dinini kabul ettikten sonra İslam dini Arap yarım adasının dışına çıkmış ve bir dünya dini haline gelmiştir.

 

 

Hilmi SARAL H&H YORUM

Üç kıtada İslam dininin yayılması bu coğrafyada kurulan Türk devletleri sayesindedir. İslam dininin yayılmasını önlemek için başlatılan haçlı seferleri de Türklerin direnişleriyle kırılmış böylece İslam dini dünyadaki üç büyük dinden biri olmuştur.

 

Ders kitaplarından bu konuyu öğrenenler AKP hükümetinin Suriye politikasını görünce şaşırıyorlar. Şaşırıyorlar çünkü, tarihte Hiristiyan Haçlılara karşı İslamiyeti koruyan Türkler bu gün Hiristiyanlarla birlikte İslam ülkelerine saldırı hazırlığı yapmaktadır.

 

Bunu halkımıza anlatmak kolay değildir. Onun için dün kardeşimiz dediğimiz Suriye lideri Esad’ı bu gün diktatör ve düşman ilan ettik. İsyancıları “özgürlük savaşçısı” ilan ederek onlara kapılarımızı açtık. Bunlar yetmiyormuş gibi, Suriye yetkililerine göre onları eğitip silah yardımı da yapıyormuşuz.

 

Gazete ve televizyonlarda her gün Suriye’de Esad yanlılarının yaptığı katliamlar haber yapılırken, El Cezire muhabirlerinin bu haberlerin yalan olduğunu belirtip istifa etmelerini görmezden, duymazdan geldik. Hatta iddia olunur ki “özgürlük savaşçıları”nın yaptığı katliamlar Esad yanlılarının üzerine atılmakta, böylece kamuoyu oluşturulmaktadır.

 

Hiristiyan ABD ve Fransa ile birlikte bizim Müslüman Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız bir an önce Müslüman Esad’ın gitmesini istemektedirler. Esad gitmeli ki işgal edilmiş İrak’ın petrolleri sorunsuz olarak Akdeniz limanlarına akıtılsın! Esas sorun budur ama bunu açıklayamazlar. Onun için bıçak kemiğe dayanmış, Ortadoğu’nun abisi olma sıramız gelmiştir!

 

Olası bir Suriye savaşına halkımız karşıdır. CHP yöneticileri savaş karşıtı mitingler yapsa yüz binler alanları doldurur. Gerçi CHP yönetiminin böyle bir şey yapacağı yok ya, neyse… Bunu bilen Başbakan Erdoğan, bu olasılığa karşı tedbir olsun diye son zamanlarda CHP ve İnönü’yü din düşmanı olarak suçlamakta, savaş karşıtı muhalefeti etkisizleştirmeyi hedeflemektedir.

 

Hurafelerle dolu kitapların yasaklanmasını “dini kitaplar toplatıldı” diye anlatmakta, savaş koşullarında camilerin askeri amaçlar için kullanılmasını “camiler kapatıldı” diyerek istismar etmektedir. Arkasından “CHP zihniyeti” diyerek geçmişi ve bu günü topluca mahkum ettiğini sanmaktadır.

 

Kendisinin BOP Eşbaşkanlığı görevi gereği düştüğü İslam karşıtlığını gizlemek için CHP’yi din düşmanı göstermekte, savaş çığırtkanlığını saklamaktadır. Ne yazık ki CHP yöneticileri de bu oyuna gelmiş, onunla “cami, Kuran” tartışmasına girmişlerdir.

 

Hal bu ki CHP yöneticileri halkımıza şunu anlatmalıdırlar: ABD ve Fransa ile hangi ortak çıkarımız var ki Suriye’de onlarla, onların istediği gibi hareket ediyoruz? Din birliğimiz mi? Kültür birliğimiz mi? Ekonomik çıkarımız mı? Nedir bizi onlarla aynı safta buluşturan?

 

İçeride CHP’yi din karşıtı gösterip dinci Müslüman geçinenler, dışarıda Haçlıların tetikçisi olmuşlardır.

 

Her şeye karşın halkımız bu oyuna gelmeyecektir. “Savaş, zorunlu ve hayati olmalıdır. Ulusun hayatı tehlikeyle karşılaşmadıkça, savaş cinayettir.” (Atatürk) düşüncesini benimsemiş halkımızı kimse emperyalizmin tetikçisi yapamaz.

[email protected]