Tarihi taziye

Tarihi taziye
29 Nisan 2014 11:34

Tarihe “Uzun Adam” olarak da geçen Başbakan Erdoğan Ermeni dostlarını memnun edebilmek için onların tezlerini doğrulayacak bir açıklama ile “devlet adamı” olduğunu gösterdi!

 

Hilmi SARAL H&H YORUM

 

Başbakanın , Başbakanlık internet sitesinde yayınlamış olduğu taziye mesajı dünyada ve ülkemizde geniş yankılar yaptı. ABD Başkanı her yıl olduğu gibi “Büyük Felaket” tanımlamasını yineledi. Ermeni bir iş adamı Erdoğan’ı övücü ilanlar verdi gazetelere. Daha da önemlisi Ermeniler hemen her yerde buldukları Türk Bayraklarını yaktı. Böylece Erdoğan’ın nasıl bir devlet adamı ve dünya lideri olduğu anlaşılmış oldu!

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, bu taziyenin neden daha önce yapılmadığını söyleyerek Türk Bayrağının dünyanın dört bir yanında neden geç yakılmak zorunda kaldığından şikayetçi olduğumuzu herkese duyurdu! Böylece ana muhalefet partisi ile iktidar partisinin uyum içerisinde olduğunu demokrasimizin bir kazanımı olarak açıklamış oldu! Zaten seçimlerden önce Genel Başkan Kılıçdaroğlu Tunceli’de yaptığı konuşmada AKP’nin “Kürt Açılımı” politikalarını kendilerinin sürdüreceğini söylemesi de uyumlu muhalefetin bir başka örneğiydi!

 

Oğlu Rus arşivlerinde yaptığı çalışmalarla, babası Lozan’da yaptığı eylemle Ermeni dostlarımızı ve tezlerini epeyi sıkıntıya soktu ama biz de onlara bunun hesabını hemen sorduk! Ergenekon Terör Örgütü’ne üye oldukları gerekçesiyle az yatırmadık onları Silivri’de “Savcının Oteli”nde! Bu yetmedi. Oğul Perinçek’in üniversitedeki görevine de son verdik. Daha ne olsun, ileri demokraside ancak bu kadar oluyor!

 

Artık televizyon ve gazete haberlerinde PKK terör örgütü ile ilgili haberlere rastlanmıyor! Silahlı kişiler yol kesip askerlerimizi kaçırıyorlar. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği pikniğe katılan çocukları, silahlı ağabeyleri “Dağ havası alsınlar” diye alıkoyuyor, geriye yollamıyor. Çocukların anneleri televizyonlarda naklen ağlıyorlar ama dağ havasının çocuklarına iyi geleceğinin bilincinde olmadıklarındandır!

 

Son seçimlerde aldığı oy oranı ile Cumhurbaşkanlığı makamının çantada keklik olmadığını gören RTE bu manevralarla Kürt ve Ermeni oylarıyla beraber Emperyal güçlerin desteğini de garantilemeye çalışıyor. Diğer muhalefet partileriyle uzlaşı aramadan cumhurbaşkanı adayı belirlemeye çalışan CHP yönetimi ise aday göstermenin bir işe yaramayacağını, AKP’nin adayı RTE’nin Cumhurbaşkanlığı makamına yerleşeceğini bilmezmiş gibi, dostlar alış verişte görsün örneği aday belirleme yoklamaları yapıyor.

 

İl başkanları toplantısında yapılan yoklamada ilginç bir sonuç ortaya çıktı! Hemen bütün il başkanları Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı olarak görmek istediğini belirtmiş. Bu durumu Genel Başkana yağ çekmek olarak yorumlamak mümkün olduğu gibi, Başbakan yapamadığımız adamı Cumhurbaşkanı hiç yapamayız, bari aday olup partinin başından gitsin biçiminde yorumlamak da mümkündür.

 

Kılıçdaroğlu’nun daha başka yorumları da olabilir ama görevi partililerine değil, Türkiye Cumhuriyetine Cumhurbaşkanı adayı bulmaktır. Bunun için Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine bağlı, cumhuriyetin kazanımlarına saygılı, toplumun bütün kesimlerinin saygısını kazanabilecek bir aday bulmak ve bu değerlere bağlı parti ve örgütlerle işbirliği yaparak bu adayın seçilmesini sağlamak önceliği olmalıdır. Bunu başarabilirse partisine ve kendisine iktidar yolları açılacaktır.