Tahir Elçi’nin nasıl öldüğünü anladınız mı?

Tahir Elçi’nin nasıl öldüğünü anladınız mı?
29 Kasım 2015 17:30

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin hayatını kaybetmesi Türkiye’nin bağrında açılan büyük bir yara ve ölümünden dolayı çok üzgünüm.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Tahir Elçi’nin silahla vurularak öldürülmesi duyulduğunda herkes elbette hemen şunu düşündü, “CNN Türk’de PKK terör örgütü değildir dediği için hedef yapıldı ve kirli odaklardan birinin hedefi oldu.”

 
Bir de, Tahir Elçi dün sabah saat 11.00 sıralarında hayatını kaybetti.

 
Davutoğlu daha saat 16.00 civarında şöyle diyordu…

 
“Tahir Elçi ya polisle PKK’lı teröristlerle arasında çıkan çatışmada kendisine isabet eden bir kurşunla hayatını yitirdi veya ona yönelik özel bir suikasttı bu, bu seçenekten hangisinin doğru olduğunu araştırıyoruz.”

 
Olayın gelişimi de karışıktı.

 
Şöyle ki…

 
Tahir Elçi bir sokakta basına açıklaması yaparken, onun bulunduğu sokağın bağlandığı caddeye taksi içinde 2 PKK’lı gelmişti.

 
Bu PKK’lılar 1 gün önce beyaz Toros marka bir arabanın içinden polise saldıran ve o anda yakalanamayanlardı.

 
Polis ama onları bulmaya çalışıyordu ve nihayetinde dün sabah Tahir Elçi’nin basın açıklaması yapacağı sokağa bağlanan caddeye geldiklerinde, onları bir süredir takip etmekte olan terörle mücadele polisi, PKK’lı teröristlerin içinde bulundukları taksiyi durdurduğunda polise ateş açmışlar ve iki polis hayatını kaybetmişti.

 
Ardından taksiden inen 2 saldırgan terörist onlara ateş açmakta olan polis kuvvetlerinden kaçarken o anda basın açıklaması nedeniyle Tahir Elçi’nin de bulunduğu sokağa girmişlerdi.

 
2 terörist sokakta kaçarken bir yandan da polise silahla ateş ediyordu, polis de onlara.

 
İşte bu esnada tam, Tahir Elçi ensesinden vuruldu.

 
Videoları izledim.

 
Tahir Elçi polisle teröristler arasındaki çatışmayı izlerken sağ tarafa bakıyor, kurşun ama arkadan, sokağın solundan geliyor.

 
Yani kurşun o anda sıcak çatışmanın vuku bulduğu istikametten değil, sokağın diğer tarafından geliyor.

 
Tabii sokağın arka tarafında başka PKK’lı teröristler olmuş olabilir. vs.

 
Ancak olay bütünüyle o kadar garip ki, daha çok yakınlarda tıpkı geçmişte Hrant Dink gibi hedef haline getirilmiş olan Tahir Elçi polis ile PKK arasında çıkan bir çatışmada tesadüfen öldürülüyor.

 
Tesadüfler olabilir ama bu bile net biçimde açıklanmıyor hükümet tarafından.

 
Yani, üstüne vurgu yapılarak, Tahir Elçi’nin polisle çatışan 2 PKK’lı terörist tarafından öldürüldüğü bilgisi verilmiyor kamuoyuna.

 
Öte yandan, Davutoğlu saat 16.00 sıralarında, “Tahir Elçi ya polisle PKK’lı teröristlerle arasında çıkan çatışmada kendisine isabet eden bir kurşunla hayatını yitirdi veya ona yönelik özel bir suikasttı bu, bu seçenekten hangisinin doğru olduğunu araştırıyoruz.” demişken akşam saatlerinde çatışmanın arasında kaldığı, yani özel bir suikast olmadığı açıklamadığı açıklaması geliyor İçişleri Bakanlığı’ndan.

 
Oysa sabah 11.00’de olan bir olayın özel suikast mı yoksa çatışma arasında kalma olayı mı olduğunu Davutoğlu’na orda bulunan terörle mücadele polisleri hemen söyleyebilirdi.

 
Bunu anlamak için bu kadar vakte gerek olamaz.

 
Yine, öte yandan, Tahir Elçi’nin eşinin kocası vurulduktan hemen sonra, “Katil PKK” diye bağırdığı yazıldı bazı yerlerde ama madem öyle bu konu neden hükümet tarafından özel bir vurguyla ifade edilmedi?

 
HDP’ye gelince, neden açık konuşmuyorlar, yani Tahir Elçi’yi devlet katletti filan diyemiyorlar, ortaya ve havaya konuşuyorlar ama öldürenin kim olabileceği konusunu es geçiyorlar.

 
HDP zaten artık ağzından doğru bir laf çıkması mümkün olmayan bir parti haline geldi çünkü PKK ile Türkiye arasında elleri kolları tamamen bağlanmış durumda PKK tarafından.

 
Söylediklerinin kıymeti harbiyesi hiç yok zaten bu bakımdan.

 
İYİ VE DÜRÜST İNSAN TAHİR ELÇİ

 
Kürt bir kimliğe sahip, Kürt siyasallığından geliyor.

 
Ama asla terörü savunacak biri değil.

 
PKK içinde sevilmiyor muhtemelen.

 
Türkiye’ye özel bir düşmanlığı yok, bölücü de değil.

 
Görüşleri var, onları ifade ediyor.

 
Ama sırf bu yüzden toplumda düşman resim haline getiriliyor.

 
Onca gerçekten terör yapan, onca gerçekten katil varken, barışcıl, hümanist, dürüst ve çok iyi bir insan terörün kurbanı oluyor.

 
Ve, devlet Diyarbakır Baro Başkanı’nı koruyamıyor.

 
Tarih sayfalarımıza kara bir cinayet daha yazılıyor.

 
Faili meçhulleri kaldırdığını yalan yere iddia eden hükümet, gerçekten faili meçhulleri kaldırmış olan 1990 sonları ve 57.Hükümetin bıraktığı mirasın üstünde bir süre yattıktan sonra gerçek profilini ortaya çıkarıyor ve kendisine yakışan şekilde toplumda karışıklık, siyasi cinayetler vs. modu artık iyice görülür hale geliyor.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Eski camlar bardak oldu
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor