Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi ve CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, taciz ve tecavüzü bir cezalandırma unsuru olarak gösteren ifadeler içeren “Gül ve Düşün” adlı masal kitabını Meclis gündemine taşıdı.

 

 

CHP Hatay Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi Suzan Şahin taciz ve tecavüzü meşrulaştıracak “Ayı tilkiye sinirlendiği için onu cezalandırma planı yapıp tecavüz ediyor.” gibi ifadelerin yer aldığı Arı Sanat Yayınevi tarafından basılan ve Musa Dinç tarafından yazılan ‘Gül ve Düşün’ isimli çocuklara yönelik masal kitabını meclis gündemine taşıdı.

 

 

Çocuğun cinsel istismarına yönelik (pedofili) içeriklerin yer aldığı ve tecavüzü bir cezalandırma unsuru olarak gösterildiği “Gül ve Düşün” isimli masal kitabı milyonlarca sosyal medya kullanıcısının tepkisine neden oldu. Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi ve CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin konuyu TBMM’e taşıyarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanının yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.

 

 

Çocuk istismarı haberlerinin art arda geldiği bir dönemde, taciz ve tecavüzü de meşrulaştıran her türlü davranış ve eylemin evrensel bir suç olduğunu ifade ederek konuyla ilgili açıklama yapan ve cinsel istismarı ile tecavüzü meşru kılmak suçunun işlendiği çok açık olan “Gül ve Düşün” kitabının görmezden gelinmesinin suça iştirak olduğunun altını çizen Şahin, soru önergesinde, kitabın yayımlanması ya da varlığını herhangi bir şekilde sürdürülmesinin sonuçlarının çok daha ağır olacağına vurguladı.

 
Çocukların yüksek yararı için olması gereken koşulların Türkiye’de hala tam oturtulmadığını hatta çocuklara yönelik istismar ve şiddet ile tecavüzü meşrulaştıran yayınların rahatlıkla varlığını sürdürebildiği ve bu konuda herhangi bir denetim olmadığını söyleyen Şahin, ‘‘Taciz, tecavüz, pedofili, ensest, çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları ve kurum içi cinsel istismar hala ülkemizde çocuklar için en büyük tehdit unsurunu oluşturmaktadır. Çocuğun psikolojik, sosyolojik, ekonomik ve cinsel istismarının önüne geçmek başta devletin sonra da bireysel olarak hepimizin görevidir. İstismarın önlenmesine ilişkin hükümetin herhangi bir politikası yok. Çocukların ruh ve beden sağlıklarının korunması, çocuğun yüksek yararının gözetilmesi amacıyla çocuklara yönelik cinsel istismarın nedenleri ve sonuçlarının araştırılması ve bu konuda gerekli önlemlerin alınması gerekmekteyken aksine tecavüzü bir cezalandırma unsuru olarak gösteren zehirli yayınların denetimi de yapılmıyor. Adeta teşvik ediliyor. Bu sapkın davranışın cezası her ne kadar kanunlarla hükme bağlansa da kanunların çocukları koruyamadığı açıkça ortadadır. Yapılması gereken çocukların bu tür istismar ve zehirli zihniyetlere maruz kalmadıkları bir ülke yaratmaktır. Bunun için önce zihniyetin değişmesi şarttır.” dedi.

 

 

Bir an önce bu konuda çalışmaların yapılması ve çocukları koruyan bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiğini ifade eden CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın yanıtlamasını istediği sorular ise öyle:

 

1. Söz konusu kitap basılmadan önce herhangi bir denetimden geçirilmiş midir?
2. Evrensel bir suç olan taciz ve tecavüze yönelik ifadelerin yer aldığı kitapla suç işlendiği açık değil midir? Kitabın yayımlanması ya da varlığını sürdürmesi suça iştirak değil midir?
3. Bu suç eylemini kitap haline getiren kişi hakkında soruşturma başlatılmış mıdır?
4. Kitabı basan yayınevi hakkında soruşturma başlatılmış mıdır? Kitabın satışta olan baskılarının toplatılması yönünde bir çalışmanız olacak mıdır?
5. Yazarın diğer kitapları cinsel istismara yönelik içerik konusunda denetlenmiş midir? Daha önce bu konuda yazarın hakkında başlatılmış bir inceleme, soruşturma ya da dava olmuş mudur?
6. Satışta olan kitapların içerikleri hakkında cinsel istismar ve şiddeti öven içeriklerle ilgili bir denetim yapılmakta mıdır? Bu konuda herhangi bir çalışma olmuş mudur? Denetlenen kitapların kaçında böyle ifadelere rastlanmıştır? Kaç kitap bu nedenle toplatılmıştır?
7. İstanbul Sözleşmesi ve kendi mevzuatımızda taciz ve tecavüzü övmenin suç olduğu hükme bağlanmışken ve bu konuda gerekli önlemlerin alınması açıkça belirtilirken, yukarıda yazılan ifadelerin yer alması mevzuata ve uluslararası taahhütlerimize aykırı değil midir?