Suriye’nin nüfusu Türkiye’ye boşalıyor

Suriye’nin nüfusu Türkiye’ye boşalıyor
10 Şubat 2016 09:21

Türkiye çok büyük bir felaketle karşı karşıya bulunmaktadır.

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Bu felaket Suriye nüfusunun hiç durmaksızın tıpkı bir nehirin akışı gibi Türkiye’ye Türkiye’ye dolmasıdır.

 

Daha önce gelen üç milyon sığınmacıdan sonra Halep’in Suriye devleti güçleri tarafından alınma aşamasına gelmesinden sonra yeni bir göç dalgası sınırlarımızda birikmiş, bunların önemli bir kısmı içeri alınmıştır.

 

Yeni göç dalgaları da hiç durmadan devam etmektedir.

 

Emperyalist güçler Suriye’de büyük bir vahşet sergilediler bunun ağır faturasını Türkiye ödemektedir.

 

Yakın bir gelecekte çok ağır bir şekilde de ekonomik, sosyal, kültürel, milli güvenlik açısından bedeller ödeyeceğiz.

 

Bugünkü pahalılığın en büyük nedeni Suriyeli sığınmacılardır.

 

Milyonlarca Suriyeli milyonlarca yoksulumuzun ekmeğine aşına ortak oldu.

 

Bunca alınan vergiler, vatandaşa kesilen cezaların nedeni Suriyeli sığınmacıları beslemekten başka bir şey değildir.

 

Diğer önemli bir konuda bu sığınmacıların on binlercesinin Suriye devletine karşı savaşmış teröristler olmasıdır.

 

Suriye devleti terör örgütlerinden topraklarını aldıkça oradak teröristler korkularından Türkiye’ye sığınmacı adı altında kaçmaktadır.

 

Hiç kuşkunuz olmasın ki bu teröristler yakın bir gelecekte Türkiye’ye karşı terör faaliyetlerinde bulunacaklardır.

 

Suriyeli sığınmacılar daha şimdiden kriminal suçlara bulaşmışlardır, yakın bir gelecekte bu durum büyük artış gösterecektir.

 

Hırsızlık, adam yaralama, taciz suçları, kadın pazarlama bunların başında gelmektedir.

 

Geçenlerde gazetede okudum, Almanya’da Suriyeli sığınmacılara havuz yasağı getirilmiş.

 

Çünkü havuzlarda kadınlara çeşitli şlekillerde tacizde bulunuyorlarmış.

 

Ortadoğu’nun bu çöplük nüfusunun modern Avrupa yaşam koşullarına uyum sağlaması için en az elli yıllık bir zaman dilimine gereksinim vardır.

 

Şimdi esas vurgulamak istediğim konuya gelmek istiyorum.

 

Herkesin bildiği gibi geçenlerde Almanya başbakanı Merkel ülkemizi ziyaret etti.

 

Merkel elbetteki karakaş karagözümüze meraklı değil.

 

Ziyaretinin gerçek asıl nedeni Suriyeli sığınmacıların derhal Türkiye’ye alınması ve içeride olanların da Avrupa’ya bırakılmaması.

 

Bunun karşılığında Türkiye’ye üç milyar avro veriliyor.

 

Türkiye onlara on milyar avro versin, tek bir tane sığınmacı gelmesin biz daha karlı oluruz.

 

Burada acı olan nedir biliyor musunuz?

 

Avrupalı’nın Türk milletine bakış açısı.

 

Bu bakış açısında tek bir düşünce modeli yatmaktadır.

 

Biz Avrupalı efendileriz, Türkler şarklı geri zekalı cahil köleler.

 

Yahu, Türk’ü aşağı gören bu alçakların yüzlerine tükürüp ”defol” diyecek bir babayiğit lider yok mu?

 

Böyle bir anlayışı kabul etmek aşırı geri zekalılıkla eşdeğerdir.

 

Ya da Avrupalılar tarafından deşifre edilecek büyük korkular vardır.

 

Geri zekalılığın ve açığa çıkmasından korkulan sırların bedelini Türk milleti ödeyemez.

 

Şimdi gelelim Merkel’in her gelişinde neden Anıt Kabir’i ziyaret ettiğine.

 

Merkel çok iyi yetişmiş ve kurnaz Avrupalı bir politikacıdır.

 

Türkiye’nin sosyal ve kültürel yapısını çok iyi bilmektedir.

 

Türkiye’deki çoğunluğu eğitimsiz olan cahil kitlelerin siyasal gelişmeler ve aleyhine olan işlerden haberi olmadığını çok iyi bilmektedir.

 

Ama eğitimli ve kültürlü kitlelere şirin görünme gereksinimi vardır; Suriyeli sığınmacılar konusunda ses çıkarmamaları için.

 

Merkel bu eğitimli kitlenin Atatürk’e bağlılığını bildiği için onların gazını almak gayesi ile Anıt Kabir’i her gelişinde ziyaret etmektedir.Şimdi Birleşmiş Milletler’de yeni sığınmacıları içeri almamız için Türkiye’ye baskı yapmaktadır.

 

Bu ülkemizi yıkmak isteyen emperyalistlerin oyunudur.

 

Süper güçlerin hakimiyeti altında bulunan Birleşmiş Milletler eğer iyi niyetli ise başta Avrupa ülkeleri ve ABD olmak üzere tüm dünya ülkelerine Suriyeli sığınmacıların ortak bölüşümü hususunda adil bir çağrıda bulunurdu.

 

Türkiye’nin başında büyük bir felaketin dolaştığı kesin.

 

ABD’nin PYD’nin silahlı kanadı olan YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmeyişi ve Rusya ile birlikte başta silah olmak üzere destek vermesi son derece acı verici bir gelişmedir.

 

Son aldığımız bilgiler Suriye bile YPG’ye silah gönderiyormuş.

 

Hükümetin yıllardır Suriye konusunda takip ettiği yanlış politikalar bizi bu noktaya getirdi.

 

Millet olarak sırtımızda çok ağır yükler var.

 

Bir taraftan PKK terör örgütü ile savaşıyoruz, bir taraftan da Suriyeli sığınmacılarla uğraşıyoruz.

 

Felaketten kurtuluşumuz için çok köklü önlemlerin alınması gerekmektedir.

 

Başta Suriye’den yeni akın eden sığınmacıları hiçbir şekilde içeri almamalıyız.

 

Daha önce gelen sığınmacıların da önünü açarak istedikleri ülkelere gitmelerini sağlamalıyız.

 

Korkusuz bir lider bunları yapmakta bir an bile tereddüt etmez.

 

Diğer çok önemli yapılması gereken işler de hiç zaman kaybetmeden Putin ve Beşar Esad ile aradaki buzlar eritilip yeniden dost olunmalıdır.

 

Türkiye büyük bir felakete doğru yuvarlanırken kişisel kaprislerin hiçbir önemi yoktur.

 

Liderler dış politikalarını kibirlerine göre değil, ülkelerinin çıkarlarına göre geliştirirler.

 

Aksi halde bu felaketin altında kendileri de kalır.

 

Hiçbir vatansever aydın böyle bir felaket karşısında sessiz kalmamalıdır.

 

Uyuyan muhalefete hiçbir sözüm yok.

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!