Suriyelilerin Türkiye’yi istilası ve şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit eden iktidar sahipleri

Suriyelilerin Türkiye’yi istilası ve şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit eden iktidar sahipleri
4 Aralık 2019 16:11

Yazının başlığı Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’GENÇLİĞE HİTABE’’sinden alınmıştır ve konusu da bu kapsamdadır.

 

 

 

Dr. İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

 

Olayları, gelecekte neler olabileceğini tüm çıplaklığı ile görme yüksek dehasına sahip olan Atatürk bu konuda da yanılmamıştır.

 

 

 

‘’Kavimler göçü’’ diyebileceğimiz tarzda Suriye’nin nüfusu olduğu gibi Türkiye topraklarına boşalmıştır.

 

 

 

Yaklaşık olarak 6 milyon Suriyeli iktidarın yardımı ile Türkiye’yi işgal etmiş, 2 milyonda Ortadoğu’nun diğer ülkelerinden gelerek vatanımız işgale uğramıştır.

 

 

 

Çünkü AKP bu konuda ‘’Açık kapı politikası’’ uyguluyoruz diyerek Arap ve Ortadoğulu işgalini büyük bir haz ile teşvik etmiştir.

 

 

 

Son öğrendiğimiz durum 3 milyon Suriyeliye de kendi topraklarında bakılıyormuş.

 

 

 

Tam bir ulusal felaket içindeyiz.

 

 

 

Türkiye’ye yerleşen Suriyeliler ve diğer Ortadoğulular sosyal, kültürel, eğitim, sağlık, ekonomik, emniyet içinde yaşantımızı tam bir kaos haline soktular.

 

 

 

Her gün 400 Suriyeli çocuk Türk topraklarında gözlerini dünyaya açıyor.

 

 

 

Hastaneler Suriyeli ve Ortadoğulu insanlarla dolup taşıyor ve işin en acı tarafı şu, bazı hastalıklara karşı Türk insanının bağışıklığı bulunmamaktadır, çünkü Cumhuriyet ile birlikte bunlar biyolojik bünyemizi terk ettiler ama onlar bu hastalıklara bağışıklı oldukları için hastanelerde ve sağlık merkezlerinde tehlike oluşturuyorlar!

 

 

 

Suriyelilerin topraklarımıza gelip yerleşmesinden sonra sokaklarda güvenlik kalmadı, çeteler oluştu, hatta küçük çocuklar bile okullarda Türk çocuklarını darp edip ceplerindeki harçlıklarını zorla alıyorlar.

 

 

 

Türk insanının aç kalması uğruna ağzından zorla alınıp Suriyelilere yedirilen lokmalar yetmiyormuş gibi, bu yabanıl canlılar sokakta, deniz kenarında karınıza kızınıza sarkıntılık etseler en küçük bir müdahalede bulunamıyorsunuz.

 

 

 

Müdahale ettiğiniz anda karakol ve mahkemelerde suçlu çıkan siz olursunuz!

 

 

 

Memlekette öyle bir hava oluşturulmuş ki, Suriyeli bir sapkına tokat atsanız misafirlere saldırdı diye sizi topluma kınattırırlar.

 

 

 

Ülkeler sığınmacı alırlar ama bunun dar bir sınırı vardır.

 

 

 

Ülkeyi işgal edecek boyutlara hiçbir zaman varmaz.

 

 

 

Hele vatandaş hiç yapılmaz, kendi ülkelerindeki savaş ve terör koşulları yok olduğunda kendi ülkelerine gönderilir.

 

 

 

Şu ana kadar kaç yüz bin Suriyeli Türkiye vatandaşı yapıldığını bilmiyoruz.

 

 

 

Bunlar yetmiyormuş gibi 4 milyon Suriyeliyi de vatandaş yapacaklarmış.

 

 

 

Bir hükümet veya hükümet başkanı için bu bir çılgınlıktır.

 

 

 

Gerçi ne kadar vatandaş yaparlarsa yapsınlar yarın öbür gün Cumhuriyetçi bir hükümet geldiğinde vatandaş yapılanlar da dahil hepsi ülkelerine tıpış tıpış postalanacaktır.

 

 

 

Bu durum Türkiye’nin milli güvenlik sorunudur.

 

 

 

Çünkü hiçbir yaşam tarzı Türklükle örtüşmeyen ve tarihsel genetik Türk düşmanlığı ile yoğrulmuş Arapların yaşadığı Türkiye’de Türkler hiçbir zaman huzur bulmayacaktır.

 

 

 

Peki, Suriye’nin nüfusu neden Türkiye’ye boşaltıldı?

 

 

 

İşte bu sorunun yanıtı Atatürk’ün ‘’GENÇLİĞE HİTABE’’sinde çok açık olarak verilir.

 

 

 

Anımsayacağınız gibi Atatürk bu hitabenin bir yerinde ‘’…memleketin dahilinde iktidar sahibi olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir…’’

 

 

 

Evet, bugün biz millet olarak Atatürk’ün ta 1927 yılında sunduğu bu tabloyu tüm dehşetiyle yaşıyoruz.

 

 

 

Suriye’yi iç savaşa sürükleyen müstevliler(işgalciler) Suriye’nin nüfusunu bilerek boşaltıyor ve bu konuda en iyi insan çöplüğü ülke olarak Türkiye’yi görüyor.

 

 

 

Neden?

 

 

 

Çünkü müstevlilerin menfaatları ile iktidar sahiplerinin menfaatları en iyi şekilde tevhit(birleşme) oluyor.

 

 

 

Müstevliler Ortadoğu’da yeni haritalar oluşturma gayreti içinde iken iktidar sahipleri de işledikleri büyük suçlardan yargılanmamak için kendilerini kurtarma adına ülkelerinin çıkarlarını bunlara satıyor.

 

 

 

Tayyip Erdoğan’ın ABD devlet başkanı Trump’un kendisine gerçekten hakaret dolu çok ağır mektup göndermesine rağmen yine onu ziyarete gidişi ve Türkiye’nin yığınla verdiği ödünler şahsi menfaatların müstevlilerin(işgalci) menfaatları ile tevhit etme(birleştirme) eylemidir.

 

 

 

Zira, ben iddia etmiyorum ama Amerikan basınında Tayyip Erdoğan’ın dünyanın çeşitli ülkelerindeki mal varlıkları ile ilgili yoğun haberler yapılmaktadır.

 

 

 

CIA tarafından Trump’un önüne Tayyip Erdoğan’ın mal varlığı ile ilgili belge konulmuş deniyor.

 

 

 

Trump her defasında Tayyip Erdoğan’a mal varlığı ve Halkbank sopası ile Suriye’de terör gruplarına verdiği destek sopasını göstererek iş yapıyor.

 

 

 

Trump Suriye’nin kuzeyinin tamamen boşaltılmasını istiyor, çünkü orada otonom bir Kürt devleti kuracağını biliyoruz.

 

 

 

Bu nedenle Suriye’nin kuzeyinin boşaltılması gerekir.

 

 

 

Bu iş için en iyi insan çöplüğü olarak Türkiye’yi görüyor.

 

 

 

İşte müstevlilerin menfaatları ile kendi şahsi menfaatlarını tevhit eden Erdoğan Suriyelileriçin açık kapı politikası uyguluyor.

 

 

 

Gelen Suriyelilerin Türkiye’de kalması için her türlü teşviki yapıyor.

 

 

 

Öyle bir hale geldi ki Suriyeliler özel statülü insanlar olarak kabul ediliyor.

 

 

 

Her aileye maaş veriliyor, ticaret yapanlar her türlü vergiden muaf, üniversitelerde okuyan Suriyeli gençlere Türk çocuklarından çok daha fazla ve karşılıksız burs veriliyor.

 

 

 

Suriyeli küçük çocuklar istedikleri okullara velileri tarafından kayıt yaptırıldıkları halde Türk çocuklarına bu uygulanmıyor.

 

 

 

Sanki Türklerden acı vererek öç alınıyor, Araplara ise ‘’Yürü ya ümmet, meydan senindir!’’ deniliyor.

 

 

 

Batı dünyası müstevlileri şunu bilmelidir ki, siyasi menfaatlarınızı şahsi suç biriktirmiş iktidar sahiplerinin menfaatları ile tevhit ederek 8 milyonluk Suriyeli ve Ortadoğulu çöplük nüfus belasını Türkiye’nin başına kolayca sarabilirsiniz ama suç unsuru taşımayan milli iktidar sahipleri hükümeti devraldıkları andan itibaren sınırlar sonuna kadar açılacak ve barajdan su boşalırcasına size doğru geleceklerdir.

 

 

 

Gitmeyenler de yasa zoruyla ülkelerine postalanacaktır, vatandaş yapılanlar dahil.

 

 

 

Zira diploması şaibeli olan bir cumhurbaşkanını imzaladığı tüm yasalar, kararnameler, dış anlaşmalar iptal edilip geçersiz sayılacaktır.

 

 

 

 

Milletçe iktidar sahiplerinin şahsi menfaatlarını müstevlilerin siyasi menfaatları ile tevhit(birleştirme) edip ülkesini uçuruma sürükleyenlere çok dikkat etmemiz gerekmektedir.

 

 

Dr. İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

Fotoğraf: © AP Photo / Vladimir Isachenkov

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!