Suriye Erdoğan’a karşı eli yükseltiyor

Suriye Erdoğan’a karşı eli yükseltiyor
6 Nisan 2017 17:30

Bir sonraki Suriye hamlesi belli oldu.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
Şu ana kadar, daha olaylar tam şekillenip, görülür olmadan yazdığım tüm dış politika öngörülerimin doğru çıktığını takip eden okuyucularım vardır sanırım.

 
Hatta bu alandaki gelişmeleri ve olguları Türkiye’de şu ana kadar ilk ben yazdım

 
Bu da onlardan birisi ve yakın dönemde Erdoğan’ın Suriye’deki pozisyonunun ne olacağını yazacağım şimdi.

 
Dün Suriye’nin Moskova Büyükelçisi Riyad Haddad Rus basınına verdiği demeçte, Türkiye’nin tek taraflı olarak Suriye topraklarını işgal ederek devlet sınırını Suriye derinlerine doğru ilerlettiğini, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki faaliyetlerini durdurmaması durumunda Şam’ın ülke topraklarını korumak için askeri seçenek dahil, her türlü yola başvurma hakkının olduğunu söyledi.

 
Suriye’nin bağlı olduğu Rus hükümetinin onayı olmadan Suriye’nin Moskova Büyükelçisi böyle bir demeç vermez Rus basınına.

 
Şimdi…

 
Suriye Büyükelçisinin kastettiği Fırat Harekatı kapsamında Suriye’de bulunan TSK güçleri.

 
Geçtiğimiz günlerde Fırat Kalkanı Harekatı’nın bittiğinin açıklanmasından sonra Erdoğan, “Fırat Kalkanı bitti ama başka harekatlarımız olacak.” demişti.

 
Suriyeli Büyükelçi’nin demecinin bu açıklamaya binaen yapılmış olması en yüksek ihtimal.

 
Denmeli ki, Türkiye uzun zamandır Suriye’de harekat yapıyor, Suriye Büyükelçisi bu açıklamayı neden o zamanlar yapmadı?

 
Bu sorunun cevabı güç dengeleri ile ilgili.

 
Suriye rejimi ve de tabii asıl ardındaki güç olan Rusya askeri olarak belli bir güce ulaşmadan Suriye topraklarında öncelikli olarak Suriye coğrafyasında kontrolü üç aşağı beş yukarı sağlamaya çalışmakla uğraştılar.

 
Şu anda ama artık Suriye rejimi Rusya’nın doğrudan askeri ve her türlü desteği ile Suriye topraklarında IŞİD’i önemli ölçülerde yok etti.
Ve artık, zaten başından beri gözlerine batan Türkiye’nin Suriye’deki varlığı ile uğraşmaya geldi sıra.

 
Rusya bu konuda hiç konuşmuyor, konuşmaz da…

 
Ama bazı sözleri Suriye rejiminin temsilcilerine açıktan söyletiyor.

 
Önce onlara söyletiyor, sonra da de facto söylenenin icraatına geçmek için adım atıyor.

 
Şimdi de tıpkı Türkiye’nin YPG’ye askeri olarak saldırmasını pratikte nasıl engellediyse, bu sefer de, Suriye’nin kuzeyinde bulunan TSK birliklerini adım atamaz hale getirmek için harekete geçmeye başlayacak.

 
TSK’nın Suriye’nin kuzeyindeki YPG’ye saldırmasını nasıl engellemişti Rusya hatırlanırsa…

 
Demişti ki, “Tamam o bölgedeki YPG’liler çekildi ve bölgeyi Suriye rejimine devretti.”

 
Oysa de facto değişen birşey olmadı, yani YPG orda kalmaya ve askeri olarak Rusya ile beraber opere etmeye devam etti ama resmen, “Burası artık Suriye rejimine bağlı toprak” dendiği için Türkiye oraya adım atamaz hale getirildi.
Şimdi de Suriye’nin kuzeyinde benzer bir atakla ordaki TSK askeri varlığını ortadan kaldırmak için düğmeye basacaklar.
Bunu TSK’ya ateş açarak yapmayacaklar.

 
Ama bir şekilde TSK’yı Suriye’nin kuzeyinde hareket edemeyecek bir resmi konumun içine sokup, sonra da ordan tamamen ayrılmasını sağlayacaklar.

 
Rusya bu esnada yine Erdoğan’a ince diplomatik ayar yapacak ve sert bir dil kullanmayacak ama de facto TSK’nın orda olmasının koşullarını ortadan kaldıracak bir taktik izleyecek.

 
Bunu da Suriye’nin toprak egemenliği adı altında ve BM ile ABD de dahil olmak üzere tüm dünyanın desteğini arkasına alarak yapacak.
Bunun adım adım nasıl gelişeceği önümüzdeki dönemde görülür olacak.

 
Erdoğan iç politikaya dönük olarak, “Yeni harekatlar yapacağız” dese de pratikte şöyle bir yol ayrımına gelecek…

 
Ya askeri olarak zorlamak ve savaşa girmek veya geri adım atmak.

 
Şu ana kadar hep geri adım attı, bundan sonra da böyle davranacağını şimdiden söylemek mümkün.

 
Bir devlet (burda sadece Erdoğan’ı kastetmiyorum, tüm devlet yapısını kasetediyorum) zamanında ağır stratejik hatalar yaparsa bunun telaffisi çok zordur.

 
Devletler (modern hukuk devletlerini kastediyorum) o nedenle zaten devletsel kararları tek bir kişiye bırakmazlar.

 
Tam da bu nedenle.

 
Bir siyasi parti % 70 de oy alsa devlet meseleleri oyla yürümez.

 
Bunu da akıl ve feraset taşıyan her devlet bilir.

 
AHİRETİMİZ SANA MI KALDI?

 

 
Erdoğan dün Bursa’da, “evet demezseniz dünyanız da ahiretiniz de yanar” dedi.
Ahiret Allah’ın bileceği bir iş.

 
Erdoğan kendisini Allah olarak görmüyorsa o zaman böyle şeyler neden söylüyor?

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Didik didik bir şey aramışlar
Böyle bir kaza nasıl olur
İYİ Parti istifaları