Suikast yalanıyla hayat karartıp ödül almışlar

Suikast yalanıyla hayat karartıp ödül almışlar
30 Temmuz 2016 11:02

‘FETÖ Çatı İddianamesi’nde, 2007 yılında Ankara’da bir otoparkta bulunduğu söylenen bomba yüklü minibüsün, Emniyet’teki cemaatçilerin bir kumpası olduğu ifade edildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

Ergenekon soruşturmasının başladığı günlerde “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a suikast için getirildi” denilen ve sonra da PKK’ye mal edilen bomba yüklü minibüsün arkasından FETÖ çıktı. Çatı iddianamesinde Fethullahçı polislerin siyasi iktidara istediklerini yaptırabilmek için “suikast girişimini önledik” yalanına çok sık başvurdukları belirtilerek özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik suikast girişimleri olduğu gerekçesiyle çok sayıda olay tezgâhladıkları belirtildi. İddianamede 2007’de Başbakan Erdoğan’a suikast yapmak üzere Ankara Kurtuluş’taki bir otoparka getirildiği ileri sürülen bomba yüklü minibüsün de “cemaat kumpası” olduğu belirtildi.

 

20 yıl hapis cezası

 

İddianamaye göre, FETÖ’cü polisler önce Van’da bir minibüs ayarladı ve 580 kilo patlayıcıyı yükleyip Kurtuluş’taki çok katlı otoparka bıraktı. Minibüs, 11 Eylül 2007’de otoparkta yakalanmış gibi kamuoyuna duyuruldu ve Başbakan’a suikast planlandığı iddia edildi. Bu operasyon sonrasında cemaatin polisleri taltifle ödüllendirildi. Gerçekte ise minibüs istihbarat daire başkanlığının kapalı garajında 3-4 gün bekletilmişti ve ve olay cemaatçi polislerce tezgâhlanmıştı. Eskişehir’de okuyan üniversite öğrencisi İdris Nakcı, PKK üyesi olduğu ve minibüsü otoparka getirdiği iddiasıyla 20 yıl hapse mahkûm oldu ve cezası Yargıtay’ca onandı. İddianameye göre Nakçı’ya minibüste ele geçirilen SIM kartlardan ulaşılmıştı. Yargılama sırasında ortaya çıkan çelişkiler ne mahkemece ne de Yargıtay’ca dikkate alındı.

 

Minibüsün otoparka bırakıldığı gün Nakcı’nın Eskişehir’de ev taşıdığını söyleyen 6 tanık ifadesi ve Eskişehir’de Kredi Yurtlar Kurumu’na ait yurttan kendi imzasıyla depozitosunu iade aldığını gösteren resmi makbuz vardı. Nakcı’nın kullandığı telefonlara ait sinyaller de Eskişehir’de olduğunu gösteriyordu. Soruşturma aşamasında Nakcı’yı teşhis ettiği belirtilen otopark görevlisi mahkemede “Nakcı’nın araçtaki kişi olduğunu net söyleyemeyeceği” yönünde ifade verdi.

 

O polisler görevde

 

Nakcı cezaevinde yatarken eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Uzun, kitabında olayın cemaate mensup polislerin bir komplosu olduğunu ileri sürünce Nakcı’nın avukatı Faruk Duran, “yeniden yargılama” talebiyle Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, başvuruyu “kabule değer” buldu ve soruşturma açtı.

 

Mahkemenin yürüttüğü soruşturmada “gizli tanık” olarak dinlenen Emniyet İstihbarat Dairesi’nde görevli bir polis, minibüsün Emniyet İstihbarat’ın garajında hazırlandığını iddia etti. Kriminal Daire Başkanlığı’nda görevli üst düzey bir polis müdürü de bomba yüklü aracın Ankara’ya getirileceğinin istihbarat tarafından bilindiğini ve bir elemanlarının minibüsü Ankara’ya getirilmeden önce “incelediğini” söyledi. Mahkeme yine de “yeniden yargılama” izni vermedi. Nakcı mahkûm olduğu 20 yıl hapis cezasını çekerken gizli tanığın suçladığı polisler halen görevde. Hapis cezasını çeken öğrencinin avukatı ise yeni bir başvuru yapmaya hazırlanıyor.

 

 

Kaynak: Kemal Göktaş / Cumhuriyet