Size bir sır vereyim mi?

Size bir sır vereyim mi?
16 Nisan 2015 11:21

Beynin bize oynadığı en güzel oyunlardan biri nedir biliyor musunuz?

 

 

Dolly KARLIYOL TOSUN H&H YORUM

 

 

Zor, komplike, mükemmel veya karmaşık olanın güzel ve doğru bir yol olduğuna inandırmak..

 

1

 

Hafta başından beri siz okuyuculara ne kadar mükemmel bir konu yazabilirim diye düşünmekten yazı yazamadım. Halbuki bazen okuyan için okunan konunun cümlelerin sıradan olması daha önemli!

 

Gel gör ki biz insanlar yazıdan giyime, güzellikten iş hayatına, iletişimden aşk hayatımıza kadar her şeyi karmaşık ve zor tarafından yapmayı matah bir şey zannediyoruz.

 

Size hayatımdan küçük bir örnek vermek istiyorum. Çin tıbbı konusunda uzman bir arkadaşıma geçenlerde ne kadar hareketsiz kaldığımı ve bana önerebileceği sağlıklı spor hareketleri olup olmadığını sordum. Bana verdiği cevap hayli şaşırtıcıydı “evinin koridorunda bir dakika kadar git gel yani volta at” dedi ve sonra ekledi “bir dakikadan ne az ne çok”, önce arkadaşıma ayıp olmasın diye söylemedim ama içimden “bu ne saçmalık ya bir dakikadan ne olur” dedim. Bir süre sonra arkadaşım bana dönüp “eee bir dakika egzersizini yapıyor musun” dediğinde, maalesef yalan söyleyemeyen ben pat diye “vallahi yapmıyorum” dediğim anda, bana aklımdan geçeni söyledi “bu ne saçmalık diyorsun değil mi?” Beni bir kere daha şaşırtmayı başarmıştı. Daha ben ağzımı açmadan “sana komplike bir hareket verseydim vayy be bu ne zormuş deyip uğraşacaktın ve belki sonra bırakacaktın” dedi.

 

Ne kadar da doğru, biz insanlar hayatı yaşamanın kolay yolları varken hep zoru seçiyor, sonra da yapamıyorum deyip şikayet ediyoruz.

 

Karmaşık konuşan doktor en iyi doktor ama anlayan yok, saatlerce uğraşıp giyinen kadın ne güzel giyinen kadın ama göz yoruyor, bize en zor egzersizi veren hoca en iyi hoca ama egzersizleri yapabilen yok.

 

Size bir sır vereyim mi? en zor olan nedir biliyor musunuz “kolay, yalın, basit olanı yapmak ve yaşamak”!!!

 

Seviyorsan git söyle, bir şey mi anlatacaksan net ol ve en yalın hali ile anlat emin ol karşındaki daha iyi anlayacak, üzüldün mü belli et daha kolay çözülecek, kombin mi yapacaksın kendin ol ve içinden geldiği gibi giyin emin ol bir sürü insana ilham olacaksın. Kelimelerin, ilişkilerin, arkadaşlıkların, sözlerin, tavırların, stilin ve imajın sade olsun ki hayatın da kolaylaşsın, zamanını da doğru kullan ve en önemlisi ruhun ile hareket et.

 

Yoksa sadece anlamsızlık içinde mükemmel olacağım diye boğuşan bir insana dönüşüp hayatı erteler durursun…

 

Bu yazıyı yazarken kendi uzmanlık dalım olan modayı da gözden geçirdim. Bu kavramı moda sektörü de artık benim gibi düşünür olmuş ki; yataktan kalkmış gibi saçlar, doğal makyaj ve markaların daha yalın giyinmekle ilgili trendleri hızla yükselişe geçiyor.

 

Size kendi ülkemizden örnek vermek istiyorum. Mavi, 2015 İlkbahar-Yaz kampanyasında, Türkiye’nin iki yıldızı Serenay Sarıkaya ve Kerem Bürsin’i bir araya getiriyor ve bir jean bir tişört’le stil sahibi olmaya dikkat çekiyor.

 

2

 

Gelin bir de yurt dışındaki örneklere bakalım…

 

Yıllardır neredeyse ilk sıralardan inmeyen Sienna Miller ve Kate Moss gibi stil ikonlarının ilk sırrı en doğal en sıradan kombinler ile havalı olmayı becermek. Fakat şunu da söylemeden geçemeyeceğim, yalın ve doğal giyinmek inanın komplike giyinmekten çok daha zor!!!

 

3 4

 

Senelerdir beynimize işlenen “uğraştırıcı olan güzeldir” kavramı ile saatlerce ayna karşısında geçirilen zamandan sonra hiç tatmin olmadığınız bir kombin ile işe giden kaç kadınız? Evet elleri göreyimmm

 

Kaçımız taa akşamdan bir sonraki günün kombinini hazırlarız, kaçımız özel bir davet için günler evvelden kombini düşünüp son anda alakasız bir şey giyinip çıkarız.

 

Bazı günler olur ki spontane ve zahmetsizce yapılan bir kombin tüm o uğraşılarak yapılan kombinlerin önüne geçer. Bu konuda da hayatımdan örnek vermek isterim. Moda blogu yazarı ve stil danışmanı olduğum için bende kombinlerime dikkat ederim ve kendimce en güzelini giymeye çalışırım. Geçtiğimiz ay sabah 05.00 gibi tuvalete kalkayım derken önümü görmeyip ayak parmağımı çarptım ve kırmışım, kırmışım diyorum çünkü kırdığımı hiç düşünmeden akşam uyudum ve ertesi günü ayak ağrımdan dolayı keyifsiz kalkıp gayet salaş bir şekilde giyinip toplantıya gittim. Toplantının sonlarına doğru ayağımın acısı ile doğruca acile gidip, parmağımı kırdığım gerçeği ile yüzleşmek zorunda kaldım ve kendi halime güleyim diye çektiğim fotoğrafı özel facebook hesabıma koydum. İnanın parmağımdan çok üstümdeki kombinim konuşuldu, ilk önce çok şaşırdım kızdım sonra da demek ki sır her zaman kendin olmak doğal olmakmış dedim :)

 

unnamed

 

Bugünlük benden bu kadar, okuyan gözlerinize sağlık…

Doğal, yalın, basit, sıradan günler dilerim :)

Dolly Karlıyol Tosun

 

www.lapetitedolly.com

@LAPETİTEDOLLY

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
DEPRESYON! Varlığımız yaşama programlıdır, ölüme değil…
Homeopati ile derinden şifa ‘Şeker toplarından, hücrelere mesaj var!’
Bana sıkça sorulan sorular!