Sezgin Tanrıkulu’na CHP’lilerden sert tepki

Sezgin Tanrıkulu’na CHP’lilerden sert tepki
30 Eylül 2014 07:55

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun ABD’de HDP’nin düzenlediği konferansa katılıp, açılıma açık kredi verdikleri yönündeki açıklamalarına CHP’li eski ve yeni milletvekilleri sert tepki gösterdi.

 

CHP’dc muhalif milletvekilleri, HDP’nin Washington’da düzenlediği Kürt konferansına CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun katılmasına tepki gösterdiler. Muhalifler. CHP’nin bu toplantıya katılımını “ABD’nin hamiliğini ve Türkiye üzerinde oynadığı oyunları kabul etme” anlamına geldiğini kaydettiler.

 

CHP’li muhalifler toplantıyı şu şekilde değerlendirdi:

 

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz: Tanrıkulu ABD’de AKP-PKK açılımına destek verileceğini belirtmiş. Okulların yakılmasına, Atatürk’e, bayrağa, askerlere, sivillere saldırılara ne demiş? Böyle bir toplantı niye Amerika’da yapılıyor? Amerika’nın hamiliğine neden ihtiyaç hissediliyor? Eğer maksat HDP ile görüşmek ise neden bu görüşme Türkiye’de yapılmıyor? Tanrıkulu’nun bu şekilde Washington’a gidip, böyle bir konferansa katılması, ‘Amerika’nın hamiliğini ve Türkiye üzerinde oynadığı oyunları kabullenmek anlamına gelir diye düşünüyorum.

 

‘PROGRAMA AYKIRI’

 

Özerklik ve anadilde eğitimi kabullenmek anlamında bir söylemin olduğunu gözlemliyorum. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden vazgeçip BDP/HDP’nin demokratik özerklik taleplerini kabulü anlamına gelecek bir yaklaşım içinde olduğu gözlemliyorum. Bu da CHP’nin programına aykırıdır. CHP’nin programında anadillerin öğrenilmesi vardır ama resmi dil niteliğini kazanacak bir şekilde anadilde eğitim falan yoktur. Tanrıkulu partiyi temsil edemez. Partiyi temsil edebilmek için CHP’nin bu konuda programını değiştirmesi lazım. Program değişmiş mi? Program değişmeden böyle bir şeyi söylerseniz, programa aykırı şeyler söylemiş olursunuz.

 

‘BU BAŞKA BİR İDEOLOJİK TERCİHTİR’

 

Eski CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol: İçeriğini bilinmeyen bir açılıma pcşiıı peşin destek vermenin amacı ancak ideolojik olabilir. Yani hem içeriğini bilmeyeceksiniz, ne olduğunu bilmeyeceksiniz ama buna rağmen destek olacaksınız. Başka bir ideolojik tercihtir. Tabii bunun partiyi ne kadar bağlayacağını ise tüzük belirliyor. PM böyle bir yetki verdi mi? Kurultaydan sonra en yetkili organ Parti Meclisi’dir. Ona dair bir emare de yok. Dolayısıyla yetkili kurulların dışında kişisel politika oluşturma çabaları bir parti için iyiye alametler değil.

 

‘YENİ BİR MİSYON’

 

Eski Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan: Tanrıkulu, partinin resmi temsilcisi olarak bu görevi ifa etti. Bu nedenle toplantı partiyi de bağlar. Bu ciddi bir politika değişikliğidir. Bunu da kamuoyuna birilerinin açıklaması lazım. Böylesi kritik bir süreçte, partinin mevcut program ve tüzüğüne uymayan eylem ve söylemleri yapan bir yönetici her halde yaptıklarını biliyordur. Orada yapılan açıklamalar, anayasa ve parti programına aykırıdır. Parti yönetiminin “açılım” konusunda, “Kürtçe eğitim dili” konusunda, “Türk vatandaşlığı” tanımın anayasadan çıkartılması konusunda, böyle bir anlayışı, iradesi varsa, net tavırlarını ortaya koymalıdırlar. Hem ‘açılımı bilmiyoruz’ diyorlar hem de bilmedikleri açılımı destekliyorlar. Siz neyi destekliyorsunuz? Her seçim döneminde gündeme gelen ittifaklar ve işbirlikleri yeniden konuşulmaya başlandı. İttifak yapılacağı söylenen partinin Amerika’da düzenlendiği toplantıya katılındı. O toplantıda siz hem parti programına hem de anayasaya aykırı bir takım uygulamaların olabileceğini söylüyorsunuz. Peki bu partinin yetkili organlarında tartışıldı mı? Bu sorunu yanıtı “evet” ise başka, “hayır” ise başka bir durum söz konusudur.

 

 

Kaynak: Zihni Erdem/ Ankara