Sessizden siyasi dalga yürüyor
27 Mayıs 2016 17:30

Son derece ihtiyatlı olsam da, yine de henüz tam farkedilemeyen güçlü siyasi bir dalganın yürüyor olduğunu düşünüyorum.

Safile USUL H&H YORUM

Bunun iç sebepleri de var, dış sebepleri de.

İç sebepler MHP ve CHP’deki haretliliğin yanı sıra AKP içinde eskisine nazaran Erdoğan’ın manevi gücünün azalmış olması var.

AKP içinde Erdoğan’ın manevi gücünün azalması tek başına bir sonuç doğurmaz.

Ancak, eğer MHP ve CHP’de bir değişim olur ve muhalefet etkili olmaya başlarsa bu muhakkak AKP içini de etkiler.

Fakat şu anda asıl önemli olan gerçekten de öncelikle MHP ve CHP’de değişimin olması.

Zincirin ilk halkası bu.

Zincirin halkası muhalefet eliyle kırılırsa toplumda yeni bir dalga oluşur ve bu dalga Erdoğan’ın gücünü elinden almaya başlar.

MHP’de bir kurultay olacağı hemen hemen kesinleşti.

CHP’de ise hal-i hazırda Muharrem İnce’de bir hareketlilik var.

Bunun yanı sıra çok sayıda iç hareketlilik olduğu belli oluyor CHP’de.

Bu ne zaman sonuç verir, bunu şu anda kestiremiyorum ama çok belli ki, CHP tabanı genel olarak atıllıktan çıkmak, yenilenmek ve siyasette etkili olmak istiyor.

Dış sebeplere gelirsek…

Hatırlanırsa Hükümeti somut olarak çok zorda bırakacak ilk dış olay Deniz Feneri davasıydı.

Fakat burdan sonuç çıkamadı zira Erdoğan yargıyı dağıttı bu arada.

Fakat şimdi çok daha büyük bir olay var; Zarrab iddianamesi.

Bugün basında yer aldı.

Savcı Bharara’nın dosyasında Erdoğan ve 4 bakanının ismi var.

Para transferleri tıpkı Deniz Feneri dosyasında olduğu gibi belgelerle sıralanmış.

Deniz Feneri iddianamesinin asıl tezi Deniz Feneri derneğinin topladığı paraların ülkedeki siyasal İslam hareketine, yani AKP iktidarına gittiği idi.

Ama somut isim yoktu.

Savcı Bharara’nın iddianemesinde ise, isimler var.

Erdoğan diyor, Çağlayan diyor, Muammer Güler diyor, Egemen Bağış diyor.

Bunlar bilinenler, ki, iddianamede tam olarak hangi isimler var, bu henüz bilinmiyor.

91 Türkiye’den isim var.

İlk 5’i yukarda saydığım isimler.

Diğerleri içinde muhakkak Berat Albayrak ve Bilal Erdoğan da vardır ama bunun dışında çok sayıda bürokrat ve henüz adını bilmediğimiz siyasiler de.

Görünen ayrıca da birşey daha var ki, Reza Zarrab ABD ile anlaşarak gitmedi Miami’ye.

Tutuklanacağı yönünde en küçük bir duyumu ve şüphesi yoktu.

Ve, kefaletle serbest kalmasını beklememek lazım.

Zarrab şu anda muhtemelen serbest kalabilmeyi umuyor hala.

Ancak bunun mümkün olmayacağını gördükten sonra uzun yıllar bir ABD hapishanesinde kalacak olma düşüncesi onun davranış tarzını da değiştirecektir kuvvetle muhtemel.

Şu anda ona Türkiye içindeki kirli ilişkilerinden dayanması yönünde istek gidiyor ve o da buna uymaya çalışıyordur.

Ama zaman geçtikçe ve serbest kalma umudur azaldıkça ondaki hapis psikolojisi ağırlaşacak ve paniği artacaktır.

Bir de şurası muhakkak ki, Zarrab’ın Türkiye içindeki siyasi bağlantıları şu anda harıl harıl Zarrab davasını takip ediyor, olanı biteni anlamaya çalışıyor ve elden geldiği kadar Zarrab’ın serbest bırakılmasını sağlamaya çalışıyordur.

Çok da korkuyor ve hergün mesailerinin önemli bir bölümünü de bu işe ayırıyorlardır fakat sonuç almaları hemen hemen mümkün değil gibi görünüyor bu durumda.

Evet, bu işler birden açığa çıkmıyor ama zaman kesinlikle kirlilerin aleyhine işliyor.

Bu sürede Türkiye’deki muhalefet bir sonuç alırsa siyasi dalga fena büyür.

Ve, birgün bakarız ki, kabus bitmiş.

Türkiye’nin görevi kendini temizleyecek siyasi mekanizmaları bir an önce oluşturmak.

Bakalım muhalefetin toparlanması çok zaman alacak mı yoksa hareketlerin ivmesi artarak sonuç alınacak mı.

Asıl mesele bu bizim açımızdan.

Safile USUL Twitter