Şehitlerimize vefa!

Şehitlerimize vefa!
13 Temmuz 2017 14:03

15 Temmuz Demokrasi ve cümle Vatan şehitlerini Rahmetle, Gazileri minnetle anar. mekanları Cennet olsun.

 

 

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

 

 

Sohbetimize bir Hadis-i şerif ile başlayalım: Hz. Muhammed, ”İki yüzlülük alameti üçtür: İki yüzlü adam, söz söyledi mi yalan söyler, va’dedince va’dinde durmaz, kendisine emniyet edilirse hainlikte bulunur, emanete hıyanet eder.” buyuruyor.

 

 

Başbakan Binali Yıldırım diyor ki: ”Gün Dostunu Düşmanını Tanıma Günüdür.” Milli seslenişi ile beraber Başbakan Yard. Mehmet Şimşek’in, ”Yolsuzluk yapanların Allah Belasını Versin.” halen geçerli ise ve geçerli olduğuna da inanıyorum. Bu Milli seslenişler, Büyük Türk Milletinin, çıkarcı Münafıklara karşı daha da dikkatli olamaya özendiriyor!

 

 

SORU? Binali Bey, bir Vatan sever Başbakan olarak, 15 Temmuz olaylarının benzerini bir daha yaşamamak için, Australia-Silver şehrinde, iki isimsiz Kahraman Türk’ün tarihini, çağdaş Türk ve dünya tarihi derslerinde, özellikle 11 v e 12’ci sınıflara dahil edilerek okutulması için ilgili kurumları ve tarih bilim adamlarını harekete geçirerek, 2018-2019 öğretim yılı ders kitaplarında yer almalıdır. İki isimsiz Kahraman Türkün tarihini okuyan, iç ve dış da ki, Vatan hainleri böylece Türkleri daha iyi tanıyıp, hain düşüncelerinden vazgeçeceklerdir. Bu konuda, Numan Aladağ diyor ki: ”Bir işi yapmak isteyen bir çare bulacak. Hiç bir iş yapmak istemeyen bir bahane bulacak. ” özdeyişi inşallah dikkate alınır ve bu Milli konu tarih de yerini alır.

 

 

Tarihi Türk geleneklerine göre çeşitli insanlar arasında yaşamaktayız. Çeşitli insanlar arasında yaşadığımıza göre, çevremizde bulunanların dış görünüşünden daha çok iç görünüşlerini tanımak zorundayız. Bir ülkede yaşayanların tamamen iyidir veya kötüdür diyemeyiz. Arasında iyisi de vardır kötüsü de. İyiliği kötülüğüne galip olan iyi, kötülüğü iyiliğine galip olan kötüdür diyebiliriz. O halde her karşılaştığımız insanla samimi olmamız doğru değildir. Örneğin: Sadakat ve samimiyetle İslamiyeti eda ettiğini ve alınlarında kim olduklarını tanıtan işaret ve levhalar asılı değildir. Onalar her karşılaştıklarına kendilerini gayet vicdan muhasebesi ahlakına sahip dürüst mert ve kibar… insanlar olarak tanıtmaktan hiçbir zaman, iki yüzlülük kültürleriyle geri kalmazlar.

 

 

Aynı mahallede oturuyorsan ve aynı iş yerinde çalışıyorsanız bile, sizi tuzağa düşünceye kadar kendilerini iyi tanıtmaya, sizden çok hoşlandıklarını, tam manasıyla aynı ekranda aynı şarkıyı söyleyen bir arkadaş olduğunuzu, bu samimiyetin ömür boyu devam edebileceğini, hatta bazı işleri beraber yapabileceğinizi ve her konuda güven duyabileceğinizi… tekrar tekrar söylemekten, daima sizin gibi düşündüklerini belirtmekten geri kalmayacaklardır. Bu samimiyet ve güvenin menfaatler müşterektir ahlakını taşıyorsa bir-iki ay içerisinde kendisini gösteriyor. maddi çıkarcılar ve münafık zihniyetliler ne zaman ki tasarladıkları oyunun tuzağına sizi düşürüp ameline nail olacak işte o zaman, onların nasıl insan olduklarını anlayabilirsiniz. Bu konuda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bakın ne diyor: ”Onların ihanet şebekesi” olduklarını nereden bilelim: Müslümandır diye yardımcı olduk. Meğer ki, tam Vatan hainleri imiş, ifadesi ile açıkça pişman olduğunu söylüyor. Olan olduktan ve tuzağa düşüp zararı gördükten sonra karşınızdaki insanın kim olduğunu anlamanız hiç bir değer ifade etmez. Marifet, onun tuzağına düşmeden, nasıl bir insan olduğunu öğrenmektir. Ne yazık ki aramızda çıkarcı ve samimiyetsiz kötü maksatlı insanların tuzaklarına düşenlerin sayısı çoktur. İnsanların terbiyesine ve utanma duygusu olduğuna önem verecek olursak haram ve ahlaksızlıklarla uğraşan kişilerin aramızda yetişmesine fırsat vermemeliyiz.

 

 

15 Temmuz ve İktisadi Demokrasi

 

 

15 Temmuz Demokrasi şehitlerini anma günüdür: Gerçek Demokrasinin mevcudiyetinden bahsedebilmemiz için, ilk önce iktisadi Demokrasinin kurulmuş olması gerekir. 15 Temmuz olaylarının meydana gelmesinin baş sebeplerinden birisi de, Türkiye de iktisadi demokrasiye önem verilmediğini gösteren sebeplerden birisi de, RAF bedeli şartını uygulayanlara göz yumulmasıdır.

 

 

SORU? Başbakan Binali Yıldırm’ın, önce bir işletmeci mühendis olarak ve Türk sanayicisinin sorunlarını yakinen bilen birisi olarak, RAF bedeli şartı ile Türk sanayicisinin yok edildiğinin farkında mıdır acaba?

 

 

İç ve dış düşmanların ilk hedefi: Türkiye de, temel gıda ve içecek sektörünü ele geçirmektir. 20 ci asrın ilk yarısı demir çelik, ikinci yarısı da plastik devri olmuştur. 21 ci asır ise, bugün Dünya kamuoyunda yaşanan olayların baş sebebi ise, Protein (Temel gıda) devridir. Ayrıca RAF bedeli şartı inatlaşması, Türk Milletine, FETÖ Terör örgütü gibi zulüm etmenin ta kendisidir. RAF bedeli şartı işsizlik demektir. İşsizlik demek de, yeni FETÖ Terör örgütleri gibi faaliyet gösterenlerin önünün açılması demektir.

 

 

Dış güçlerin, Türk Milletinin İslamiyete önem verdiğini göz önüne alarak kendilerine maddi imkanlar karşılığında, FETÖ Terör örgütü gibi din tacirlerini kullanıp, vatandaşın anlık maddi ihtiyaçlarını karşılayıp baş belası olma düşünceleri ağırlık basıyor. ALLAH korusun. Tekrar ediyorum: RAF bedeli şartını uygulayan mağaza zincirlerinin yaptıklarından ilgili karar organlarının, günümüze kadar belki haberleri yoktu. Demokrasiyi savunan ve Demokrasi Şehitlerini anma gününde Türk Milletini, Birlik-Beraberlik ruhu ile harekete geçirip daima yaşatılmasını isteyenlerin, ilk önce Türk sanayicisini sömüren RAF bedeli şartını uygulayan Demokrasi düşmanlarına, dur demesi gerekmiyor mu? Laf ile Vatan severlik ve Demokrasi olmaz. İcraatla olur.

 

 

Bazı okuyucularımız, RAF bedeli şartı ile Demokrasinin ne ilgisi vardır diye düşünürler.

 

 

RAF bedeli şartının uygulanmasının sebebi: Allah korusun, Türk sanayicisinin el değiştirmesi ile her türlü ahlaksızlık ve terörü teşvik etmenin ta kendisi değil midir? Bu konu stratejik bir konudur. Milli Güvenlik Kurulunda, ilgili kurumların uzman kadrolarının da iştiraki ile, gündeme getirilip enine boyuna müzakere edilerek karara bağlanıp RAF bedeli şartına dur denilmelidir. Bu işin çözümü için, ”Gün Dostunu Düşmanını Tanıma Günüdür.” diyen, Başbakan Binali Yıldırım’ın acilen ele alıp, RAF bedeli şartı ile zulüm edenlere bu uygulamaya son verin demesi gerekmiyor mu? Allah korusun: Türkiye de Demokratik ve ekonomik düzenin rayından çıkması için uğraşanların uyarılarak ve caydırıcı yasalarla dur denilmesi gerekmiyor mu?

 

 

Allah, Kur’an, Hz. Muhammed, Hadis-i şerifler’in dışında İslamiyet eda edilmez. Ayrıca maddi-manevi çıkar sağlamak için, benim kulübümün (Cemaatimin) şu kadar oyumuz vardır diyerek, sadakatsiz Samimiyetsiz faaliyetleri ile Ekonomik rant, siyasi, bürokrasi ve haksız görev ve ihale kapmalarına, bari bundan sonra kontrol edilerek, bu hainlere dur denilmelidir. ”A Konuşmalarını-B Düşüncelerini-C Hareketlerini-D Geçmişte yaptıklarını” incelememiz gerekir. Karşımızdaki insan nasıl konuşuyor? Düşünceleri iyiliğe mi yoksa kötülüğe mi dayanıyor? Konuşmaları düşünceleri ve hareketleri arasında bir benzerlik var mı? Özellikle 23-63 Ekseninde bazı kişiler, seçilme, atanma ve ihale almak için, faaliyetlerine dikkat ediliyor mu? 23-63 Ekseninde bazı atanmış ve seçilmiş kişilerin, şahsının ve ailesinin tescilli olmalarına rağmen, halen stratejik görevlerinin başında olup etkilik konumunu sürdürüyorlar. Acaba Başbakan Binali Yıldırım, stratejik önem taşıyan bu iki yüzlülerin farkında mıdır? Bir zamanlar, kamu kuruluşlarının en stratejik kurumlarında ki, seçilme, atama ve ekonomik hareketliliklerine dikkat edilmedi ve 15 Temmuz da meyvelerini verdi.

 

 

Bir hastanın bir yerinde yara var ise, doktorlar orayı ameliyatla temizliyorlar ki, vücuda yayılmasın ve hastalık şifaya kavuşsun. Onun içindir ki, FETÖ terör örgütüne mensup olduğu tescilli olanların, halen kamu kuruluşlarında etkili konumda olmaları dikkat çekicidir!

Bir kişinin tasarrufuna sorumluluklar verilebilmesi için, geçmişte ne gibi işlerle uğraşmış. helal işlerle mi haram işlerle mi? Çıkarcılık ve bencillik düşüncesi ağır basıyorsa, elbette ki, Vatana ihanet etmesi daha ağırlıklı olacaktır. Bu tescilli kişilere sorumluluk verilmesi, onların yaptıklarına ortak olmak değil midir?

 

 

15/Temmuz olaylarının meydana gelmesinin ana aktif maddesi (Sebebi), kayıt dışı ekonomidir. Kayıt dışı (Kara para) ve RAF bedeli şartı kontrol altına alınmaz ise, FETÖ Terör örgütüne benzer bir çok Vatan hainleri ortaya çıkar. Allah korusun daha tehlikeli 15/ temmuz’lar yaşanabilir!

Onun içindir ki, ilgili kurum ve yetkililer, kayıt dışı ekonominin bir kolu da, RAF bedeli şartıdır. Bunlarla mücadele etmek için, araçlarda seyir halinde iken, telefonla konuşulduğu tespit edildiğinde getirilen para cezasının aynısının, RAF bedeli şartını uygulayanlara da getirilmelidir.

 

 

Binali bey, çok çok rica ediyorum: Zatıaliniz ruhunda Vatan segisi fışkıran ve boğazından haram lokma geçmemiş bir Vatan sever olduğunuzu, ”Gün Dostunu Düşmanını Tanıma Günüdür ve Ya İstiklal Ya Ölüm.” Milli seslenişleriniz, Vatan sever olduğunuzun belgesidir. Onun içindir ki, Allah aşkına stratejik önemi olan ve Türk sanayicisine bu RAF bedeli şartını uygulayanlara, ilk önce bir mühendis Binali olarak, sonra Başbakan olarak durdur.

”İnsanların değeri makamı, maddi gücü ve sırtındaki elbise ile ölçülmez. Menfaatler müşterektir üzerine kurulan dostluklar kısa zamanda yıkılır.”

 

 

Cümle Vatan şehitlerini, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz. Cenab-ı Allah, Yüce Türk Milletine ruhunda Vatan sevgisi olan kulların, Vatana hizmet etmesini nasip etsin. Bizleri birlik ve beraberliklerden ayırmayan kullarından eylesin. Amin.

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun