Seçmenin mesajı

Seçmenin mesajı
11 Haziran 2015 10:37

Her seçimde, oy kullanan seçmenin tıpkı matematiksel hesaplamalarda tüm sayıların toplanıp sonrada sayı miktarına bölünmesiyle elde edilen ortalama rakam gibi, seçmenlerinde aynı minval üzere seçime katılan siyasal partilere ortalama bir mesaj verdiğine mantıksal olarak inanırım ve bana göre doğrudur.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Bu bağlamda olmak üzere 7 Haziran 2015 milletvekili seçimlerinde Türk seçmeni de siyasal partilere, özellikle üst ve alt yöneticilerine mükemmel bir mesaj verdiği çok açıktır.

 

Seçmenin verdiği bu mesajın en kapsayıcı ve göze batan yönü ”Aslında hiçbirinize güvenmiyorum” olgusudur ki bunu belleklere çok fena halde algılatmıştır.

 

Bakın bu nasıl olmuştur?

 

Meclis içinde bulunan partilerin bir kısmına yenilgiyi tattırarak, bir kısmına da emanet oylar vererek derslerini çok güzel vermiştir seçmen.
AKP 2002’den itibaren gerek genel gerekse yerel seçimlerde oylarını hep yükselen trentlerle artırarak hep zaferle çıkmış ama bu artışa paralel olarak şımarıklığı da artmış ve her tür yolsuzluk, usulsüzlük, yasaları Anayasa’yı hatta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölünmesine kadar_çözüm süreci denilen ihanet süreci, PKK terör örgütü ile görüşmeler, Kürtçülere bölünme sözleri vermeleri vs.- bir yığın fütursuzca cürümler işlemelerine neden olmuştur.

 

Bilhassa orkestra şefi olarak BOP Eşbaşkanı RTE bu cürümleri en alt taraflara yayarak ve onlara da icra ettirerek işlemiştir.

 

İşte 7 Haziran’da seçmen öncelikle RTE ve cürüm ortakları güruhuna çok önemli mesaj vermiştir.

 

Bu mesajın adı ‘‘Artık sana güvenmiyoruz’‘dur.

 

Bunun anlamı, bundan sonra sen yoksun içeriğine sahip.

 

Aynı zamanda Meclis içinde bulunan diğer üç partiye toplamı itibariyle çoğunluğu vererek ”RTE ve yönetim güruhu ile birlikte yolsuzluğa bulaşmış olan tüm yakınlarını gerek Yüce Divan, gerekse diğer mahkemelerde yargılat, ben onun gücünü elinden aldım; bundan sonra kimseye artık hukuk dışı kötülük yapamaz” diyor.

 

Bu bağlamda olmak üzere şimdiye kadar RTE’nin elinde bulundurduğu tek başına iktidar gücü nedeniyle hasım ve aleyhinde gördüğü, yarar sağlayamayacağını düşündüğü iş dünyası mensupları, yazarlar, çizerler, gazeteciler, ordu mensupları, yargı mensupları, aydınlar vs. artık çekinmeden demokratik hukuk devleti teamülleri ile işlerini görevlerini hiçbir korkuya mahal kalmadan özgürce yapabilirler çünkü bu Seçim sonucu ile diktatorya dönemi kesinlikle bitmiştir; artık herkes üzerindeki on üç yıldır birikmiş tonlarca psikolojik travmayı atmak üzere şöyle bir silkelenerek normal yaşamına dönmelidir.

 

Ama RTE’nin diktatoryası ile onun emrindeki güruhu hiçbir zaman unutmamalıdır çünkü çok yakında gerek Yüce Divan, gerekse diğer yargı organlarında onlarla muhakkak hesaplaşacağız ki dosyaları çok kabarık.

 

Aslına bakarsanız seçmen aynı zamanda AKP’nin ağır cürümleri nedeniyle kapatılması için yargı safhasının başlatılması mesajını da vermiştir.
Seçmen, CHP ve onun başı olan Dersimli Kemal’e de yenilgiyi tattırarak ağır bir ders vermiştir çünkü aldığı oy oranı 2011’den düşüktür.
Seçmen Dersimli Kemal’e ‘’Atatürk’ün partisini, Cumhuriyet’i kuran partiyi tanınmaz hale getirdin; tüm ulusalcıları temizleyerek küresel güçlerin adamlarını getirdin; biz senin orayı terk etmeni istiyoruz’’ mesajını veriyor.

 

Aslında CHP bir yığın popüler vaatlerde bulunmasaydı % 25’e yaklaşan oyu da alamayacaktı.

 

Bu oyların küçümsenmeyecek kısmının popüler seçim vaatlerinden geldiği ve bu nedenle emanet oylar olduğu kesindir.

 

CHP asli oylarına kavuşmak istiyorsa özüne dönmelidir.

 

Bunun yolu da ya Dersimli Kemal’in verdiği söze uygun olarak istifa etmesi-hiç sanmıyorum, verdiği sözlerde durmadığı Osmanlıca deyimle tecrübe ile mücerrebdir yani tecrübe edilerek denenmiştir- ya da tüm yönetimin gücüyle Kurultay toplanarak oradan indirilmeli-bunun orta vade de ileride yapılacağı kanaatindeyim- yerine gerçekten Atatürk’ün izinde giden biri behemahal getirilmelidir.

 

Gelelim MHP’ye.

 

Seçmen MHP’ye küçük bir tolerans tanıyarak ‘’Sana bu defalık ufak bir fırsat veriyoruz, aklını başına almazsan yanı Bahçeli’yi tepenin üstünde tutarsan önümüzdeki seçimde defterini düreceğiz’’ mesajını vermiştir ki tek kelimeyle muhteşemdir.
Bu ülkenin nüfusunun-daha önce anadil üzerinden yapılan iki çalışmaya dayanarak söylüyorum- % 90’ı Türk kökenlidir.

 

Siyaset felsefesini Türk milliyetçiliği üzerine kurmuş bir parti yukarıda verdiğim rakam karşısında neden yerlerde süründüğüne bir anlam verebiliyor musunuz?

 

Bunun tek nedeni küresel bir görevle MHP’nin başına monte edilmiş ve milliyetçilik artistliği yapma dışında Türk milliyetçiliği ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan Devlet Bahçeli’den başkası değildir.

 

Bu acı durumu Türk halkı sezgisi ile görüyor ve bu nedenle Bahçeli’ye güvenmediği için bu seçimde MHP üst yönetimine seçmen ‘’Sana bu defa da bir fırsat verdik, Bahçeli’yi başından atmazsan önümüzdeki seçimde gündemimizde hiç olmayacaksın’’ mesajını vermiştir.

 

MHP yetkili kurullarının bu konuda harekete geçebileceği hakkında hiçbir fikrim yok çünkü Bahçeli’yi oraya getiren küresel güç onu korumasını da sağlıyor.

 

Ve kamuoyundan şunu da talep ediyorum; siyasal bir batağa saplanmış olan RTE’yi kurtarmak üzere Bahçeli’nin siyasal atraksiyonlarını çok iyi izlesinler çünkü ben kişisel olarak bu konuda kaygı duyuyorum.

 

Türkiye’nin kanseri HDP’ye gelince emanet oylarla barajı aştığı kesindir.

 

Türk seçmeninin bir kısmı ‘’Sana bu defa emanet oylar vererek TBMM’ne göndereceğiz; ya adam gibi Türkiye partisi olur sana güvenen Kürt halkını da dövüş kavgadan uzak tutarak mutlu edersin, ya da dersini almazsan önümüzdeki seçimde seni barajın altında bırakacağız’’ mesajını vermiştir.

 

Gerek terör odağı Kandil ve İmralı ile siyasal uzantısı HDP yetkilileri bu mesajı belli etmeseler de almıştır ama akıllarını başlarına toplarlar mı onu gerçekten bilemem.

 

Aklı başında hiçbir Kürt ‘’Batının ve denizin nimetlerinden yararlanmak istemiyorum’’ diyerek bölünüp kısıtlı olanaklarla belirli coğrafyaya sıkışıp yaşamak istemez.

 

Bu nedenle batıda yaşayıp ta bölünmeye karşı olan milyonlarca Kürt yurttaşlarla birlikte kendilerine aydın yaftası yapıştırılan-bana göre çok güldürmece- beyaz Türkler denilen suni sınıf halk HDP’ye oy vererek bir sınava tabi tutmuştur.

 

Durun bakalım HDP bu sınavı kazanacak mı?

 

Aklı başında olan insanlar, ideoloji peşinde koşan milyonların tarih boyunca sadece mutsuz olmakla kalmamış, aynı zamanda kitleler halinde telef olduklarını çok iyi bilmekte ve iyi yaşam felsefesine sahip olmaktadırlar.

 

Düşünme kapasitesi olan insanlar 70-80 yıllık bir ömür içinde necaset bataklığı seviyesindeki-tüm ideolojiler bataklıktır- ideolojiler için hiç sinekler gibi kendini telef ettirir mi?

 

Meclis dışı partilere gelince Liberal Demokrat Parti dışında hiçbirinin değeri yoktur ve her zamanki gibi boylarının ölçüsünü almışlardır.
Ama seçmen çok açıkça LDP’ye ‘’Türkiye’nin hiçbir yerinde ne bir teşkilatın ne de bir tabelan olmadığı halde biz seni önemsiyoruz ve oyunu % 100 artırıyoruz; aklını başına topla, derhal yurdun her tarafında teşkilatlarını kurarak kendini kitlelere anlat çünkü mutluluğumuz için sen bize lazımsın, başka da bir benzerin yok’’ mesajını vererek üst yönetimini proaktif çalışmaya zorlamıştır.

 

Gerçekten 2011 seçimlerinde yine teşkilatsız olarak seçime giren LDP bu seçimde yine aynı koşullarda olmak üzere oylarını % 100 artırarak kendisinden ileride olan altı partiye çelme takarak öne geçmiştir ki bbu haliyle seçmen ‘’Yürü ya LDP, seni büyüteceğiz eğer akıllanıp teşkilatlarını kurarsan’’ mesaj ve talimatını çok açık olarak vermiştir; taktir yöneticilerindir.

 

Düşüncelerimi böyle özet halinde verdikten sonra bir erken seçim olacağına dair kanaatimi hala daha koruyorum; bunun altında yatan en önemli etmen ise RTE’nin ‘’Yüce Divan’’ yargılanma korkusudur.

 

‘’Yüce Divan’’ safhası milletvekilleri tarafından derhal başlatılmalıdır çünkü kamuoyunu çok güçlü şekilde arkalarında bulacaklardır.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!