Seçime giderken bunları unutma ve sürekli hatırlat

Seçime giderken bunları unutma ve sürekli hatırlat
28 Nisan 2015 10:10

Doğrudan doğruya, amiyane tabirle bodoslama olarak yazıma başlamadan önce, iki önemli hususu siz sevgili okuyucularıma hatırlatmak istiyorum ki, bunlardan biri Türkçemizdeki meşhur ”Hafızay-ı beşer nisyan ile maluldur, yani bugünkü Türkçemizle insanlık belleği unutmakla yaratılmıştır” sözü ile propagandanın en temel tekniği, olmazsa olmazı olan, yani her şeyi yapsanız bile bunu yapmadığınız takdirde hiçbir sonuç alınmasının mümkün olmadığı ”Ele alınan konuların sürekli olarak tekrar edilmesi”dir.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Siyasette de bu iki hususu herhangi bir siyasal parti uygulamadığı takdirde havanda su dövüyor olacaktır.

 

On üç yıllık iktidarları dönemlerinde milletin malını talan eden ve ülkemizi bölünme noktasına getiren AKP hükümetinin Türk milletinin başından gitmesi, RTE ile güruhunun gelecek kuşaklara örnek olması bakımından ”Yüce Divan”da yargılanması için 7 Haziran seçimi bana göre aslında bir seçim değil, bir referandum(halk oylaması)dur.

 

Bu halk oylamasında Türk milleti, yaşamsal anlamda özellikle iki husus karar verecektir.

 

Bunlardan biri, hırsızlık ve yolsuzluklar devam etsin mi, diğeri de Kürdistan federasyonu kurularak Türkiye bölünüp parçalansın mı hususlarıdır.

 

Dolayısıyla, ”Çarşambanın gelişi perşembeden bellidir” atasözümüze dayanarak bizi yönetenlerin geçmişini unutmamamız ve herkese sürekli olarak hatırlatmamız, AKP’yi ve başta RTE olmak üzere ağababalarını seçim sandığının karanlık dehlizine sokarak yargı önünde Türk milletine çektirdikleri oranda çetin hesaplar vereceklerdir.

 

İşte bu bağlamda olmak üzere, binlerce cürümleri içerisinde en sembolik olanlardan hangilerini hatırlatmamız gerekmektedir?

 

Şehitlerimize ‘’kelle’’, süper seri katil Öcalan’a ‘’sayın’’ sözlerini unutma ve sürekli hatırlat.

 

‘’Türk milliyetçiliğini ayaklarımın altına alırım’’ sözü ile içinde sakladığı Türk düşmanlığını unutma ve sürekli hatırlar.

 

Gürcistan Devlet Başkanı karşısında, Türkiye başbakanı olarak, Türkü yok sayarcasına ‘’Ben de Gürcüyüm’’ sözünü unutma ve sürekli hatırlat.

 

‘’Ben Ergenekon davasının savcısıyım’’ diyerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığını savunan subayları, generalleri, aydınları, siyasetçileri, gazetecileri vs. Türk milletinden intikam alırcasına hapishanelerde çürütmesini unutma ve sürekli hatırlat.

 

Türk köylüsünün şahsında Türk halkını küçük düşürmek amacı ile ‘’Ananı da al git’’ diyerek okkalı küfretmesini unutma ve sürekli hatırlat.

 

Siyasi nüfuzla elde edilen ve Türk milletinin alın teri olan gemicik filosunu unutma ve sürekli hatırlat.

 

Kurdukları vakıf yolu ile hortumcu işadamları kanalıyla Türk milletinin mal varlığı aktarılarak topladıkları devasa paralar ile gayrimenkulleri unutma ve sürekli hatırlat.

 

Uhdelerindeki düzinelerce villaları unutma ve sürekli hatırlat.

 

İhale yüzdeciliklerini unutma ve sürekli hatırlat.

 

Üzeri karartılan Deniz Feneri zekat hırsızlık ve yolsuzluğunu unutma ve sürekli hatırlat.

 

Zavallı yoksul halkın açlık ve çıplaklığına rağmen yapılan firavun sarayından daha görkemli olan kaçak sarayı unutma ve sürekli hatırlat.

 

Kaçak saraydaki, ancak tarihin derinliği içindeki firavun sarayında olması mümkün olan altın yaldızlı bardaklarla def-i hacetin(tuvalet ihtiyacı) yapıldığı klozetlerin altından yapıldığını unutma.

 

Uhdesinde bulunan yarım düzine uçan saray misali uçakları unutma ve sürekli hatırlat.

 

17/25 Aralık kodlu büyük hırsızlık şaibesini unutma ve sürekli hatırlat.

 

17/25 kodlu ülke çapındaki büyük hırsızlığı meydana çıkaran polisleri çeşitli bahanelerle kodese tıktırıp, sonra bunların hapisten çıkma kararları veren hakimlerin firavunca görevden uzaklaştırılmasını, kimisinin ise sürgüne gönderilmesini sağlamalarını unutma ve sürekli hatırlat.

 

En büyük cürümlerden olan hukuka her daim müdahale ederek Anayasa ve yasaları pervasızca çiğnemesini unutma ve sürekli hatırlat.

 

Bir bakanın ‘’Ben bu Anayasa’yı tanımıyorum…’’ diyerek hukuk devletine pervasızca bir sokak kabadayısı misali meydan okuduğunu unutma ve sürekli hatırlat.

 

Yasalara aykırı olarak yaptırdığı ve mahkeme kararlarına rağmen kaçak sarayı için ‘’Güçleri yetiyorsa gelip yıksınlar…’’ diyerek yargıya ve yargı mensuplarına açıktan meydan okuduğunu unutma ve sürekli hatırlat.

 

Ayakkabı kutularını, çikolata kutularını, askıda gönderilen elbiseleri, para kasalarını, para sayma makinelerini, 750 bin avroluk saati unutma ve sürekli hatırlat.

 

Çoğunluklarına dayanarak kendi hortumcularını aklamalarını unutma ve sürekli hatırlat.

 

Gelinen nokta itibariyle Türkiye’yi yolsuzlukta dünya şampiyonu yaptıklarını unutma ve sürekli hatırlat.

 

İnsan hakları ve demokrasinin tam anlamı ile rafa kaldırılarak kitlesel depresyon geçirdiğimiz bir korku toplumu haline gelmemizin bunların sayesinde olduğunu unutma ve sürekli hatırlat.

 

Verdikleri emirle Uludere’de kendi vatandaşlarına yönelik gerçekleştirdikleri toplu katliamı unutma ve sürekli hatırlat.

 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkmak için başlattıkları devlet kurumlarında bulunan tabelalardan kaldırdıkları TC ibarelerini unutma ve sürekli hatırlat.

 

Milli bayramlarımızda yapılan törenleri zaman zaman kasıtlı olarak yaptırmamalarını unutma ve sürekli hatırlat.

 

Sayelerinde Türkiye’nin en tepesine geçmesine rağmen, iki büyüğümüz için söylediği ‘’iki ayyaş’’ sözünü unutma ve sürekli hatırlat.

 

Dinci azgın terörist gruplara sağladıkları başta silah olmak üzere her çeşit yardım yaparak ihraç ettikleri terörle 2 milyon göçmen Suriyeliyi fakir milletimizin ekmeğine ortak etmeleri ve 350 bin Müslüman’ın katledilmesine sebep olmalarını unutma ve sürekli hatırlat.

 

VIP torpille yakınlarını ve yandaşlarını devlet kurumlarındaki en iyi yerlere yerleştirmelerini unutma ve sürekli hatırlat.

 

KPSS sınavındaki korkunç usulsüzlükler ve soruların yandaşlarına ulaştırılmasını unutma ve sürekli hatırlat.

 

PKK terör örgütü ile uzun yıllardır ülkeyi bölmek için görüşmelerini unutma ve sürekli hatırlat.

 

Güneydoğuda devlet hakimiyetinin bilinçli bir şekilde yok edilerek, bölgenin PKK’lı alçak teröristlerin denetim ve yönetimine bırakılmasını unutma ve sürekli hatırlat.

 

Türkiye’nin yönetimini kodesteki Öcalan ve Kandil’deki terör elebaşları ile birlikte yürütmelerini unutma ve sürekli hatırlat.

 

Özellikle bunların iktidar olduğu 2002’ye gelindiğinde PKK terörünün sıfır düzeyine gelmesine rağmen, bu iktidarla birlikte çok bilinçli bir şekilde alevlenmesini unutma ve sürekli hatırlat.

 

İslam dinini her türlü yolsuzluklarına alet etmelerini unutma ve sürekli hatırlat.

 

Tekrar iktidar oldukları takdirde, alacakları cesaretle eskisinden daha yoğun olarak hortumlamaya ve geldikleri nokta itibari ile tek hamlede kuracakları Kürdistan ile Türkiye’yi böleceklerini unutma ve sürekli hatırlat.

 

Çok büyük korku içinde yaşadıklarını ve bu nedenle saldırganlaştıklarını unutma ve sürekli hatırlat.

 

Başkanlığı Türkiye’nin yararı için değil, bugüne kadar işledikleri yüksek voltajlı cürümler nedeniyle kendilerini yargı karşısında koruma altına almak için bir zırh giyinme gereksinimi içinde bulunduklarını unutma ve sürekli hatırlat.

 

Vs, vs, vs…

 

Sadece prototip örneklemeler olarak yazdım; bu iktidarın aklınıza gelen ve seçmeni etkileyebileceğini düşündüğünüz her cürümünü unutmayın ve sürekli hatırlatın.

 

Bir şeyi daha unutmayın sevgili okurlarım; AKP iktidarının şu anda Meclis’te bulunan diğer üç parti ile işbirliği yapabileceklerini ve bunların aynı kafadaki dördüz kardeşler olduklarını unutmayın ve sürekli hatırlatın.

 

Bu nedenle 5.partinin barajı aşıp Meclis’e girmesinin olmazsa olmazlardan olduğunu unutmayın ve sürekli hatırlatın.

 

Bu parti neden Liberal Demokrat Parti olmasın?

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!