Sebzede sel geçti, kumu kaldı geriye!

Sebzede sel geçti, kumu kaldı geriye!
18 Şubat 2019 11:32

DW Türkçe Ekonomi Uzmanı Uğur Gürses’e göre, ocakta ve şubatın ilk haftasında rekor kıran sebze fiyat artışı 15 Şubat haftasında meteorolojik aşırılıkların ortadan kalkmasıyla biraz geriledi ancak mutfak yangını sönmedi.

 

 

 

2001 ekonomik krizini “yönetim krizi” olarak tanımlayan ve yapılan erken seçimle 2002 sonunda iktidara gelen AK Parti’nin ilk yıllarında “esnaf-tüccar dostu” taleplerle kent içindeki büyük süpermarketlerin kent dışına taşınması fikri epey seslendirilmişti. Sonra ara ara AVM, büyük mağaza ve zincir mağazaların izne bağlanmasına dair yasa girişimleri de oldu. Bunlar hayata geçirilmedi ama aradan geçen 17 yılda kentlerin içi dev alışveriş merkezleriyle, onların içi de dev süpermarketlerle doldu.

Aradan geçen 17 yıl sonunda iktidar değişmedi ama 2001 krizine “yönetim krizi” gibi doğru tanılar koyan “üst akıl”, giderek hataları muğlak düşmanlara bulan, hiçbir sorumluluk üstlenmeyen bir kimliğe büründü. Sonunda ise gıda sektöründeki aracılara yani sebze-meyve tüccarlarına “Cudi’de nasıl teröristlerin işi bitirildiyse, halde de bitiririz” denildi.

 

Her yanlışa bir “yel değirmeni”

 

 

Nihayetinde seçmene doğrudan zarar verip oy kaybı kaygısı öne çıktığında, konu ister döviz kuru olsun isterse sebze olsun; hemen bir “yel değirmeni” buluyor Ankara. Makroekonomik politika hatalarının sonucu döviz kuru yükselip üreticinin maliyetini, tüketicinin de enflasyonunu yükselttiğinde; Ankara’nın hedefi, kim olduğu bilinmeyen muğlak bir “iç ya da dış güçler” oluyor. Sebze fiyatları artan üretici maliyetleri ile yükselirken, bir de iklim koşullarının ani sertleşmesiyle daha da yüksek bir zirveye ulaşınca suç “halde terör estirenlere” bulundu.

Öyle ki Ticaret Bakanlığı’nın çeşitli market ve pazarlara “eş zamanlı baskınlar” yaptığı duyuruldu. En son da tanzim satış noktaları açılarak üretici fiyatından ama sınırlı miktarda sebze satışları başlatıldı.

 

Bunun, halkın rekor kıran gıda enflasyonuna tepkisini yumuşatmak ve suçluyu ekonomi politikalarının dışına çıkarmak, daha ötesi bu fiyat artışlarından “birtakım spekülatörler” yüzünden “hükümetin bile mağdur olduğu” hissini uyandırmak olduğu çok açık.

Oysa öyle üç-beş kabzımalın yerel seçime doğru hükümete hasar vermek için fiyatları manipüle edebilme kapasiteleri yok. Tüketici fiyat verilerini tüm yurtta derleyen Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ocak ayı verileri, gıda endeksinde, özelde ise sebzede fiyat artışlarındaki patlamanın yaygın olduğunu gösteriyordu.

TÜİK, tüketici fiyat endeksi için 418 kalem mal ve hizmet grubunda 895 madde çeşidini kapsayacak biçimde fiyatları 28 bin 711 işyeri ile 4 bin 274 konuttan derliyor. Sebze ve meyve fiyatları başta olmak üzere seçilmiş gıda ürünleri ayda 4 kez ölçülüyor. Hepsi anlaşıp fiyat yükseltmiş olamazlar değil mi?

 

 

Uğur Gürses / ©Deutsche Welle Türkçe

https://www.dw.com/tr/analiz-sebzede-sel-ge%C3%A7ti-kumu-kald%C4%B1-geriye/a-47560016