Şavşat Karagöl’ü kaybediyoruz

Şavşat Karagöl’ü kaybediyoruz
11 Ağustos 2020 16:13

Artvin’in Şavşat ilçesinde bulunan doğa harikası Karagöl’ün kenarında yapımı devam eden bina tepkilere neden oldu. Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı, Doç. Dr. Coşkun Erüz, sosyal medya hesabından “Eyvah! Şavşat Karagöl’ü de kaybediyoruz” ifadelerini kullandı. Erüz, “Özellikle Doğu Karadeniz’deki tüm tabiat parkları ve tabiatı koruma alanları hızla yapılaşmakta, kaynak değerleri tahrip olmaktadır” dedi. Rize Milli Parklar Bölge Müdürlüğü ise burada bulunan eski misafirhanenin yenilendiğini açıkladı.

 

Fotoğraf: Şavşat Belediyesi

Sözcü’den İsmail Karaduman’ın haberine göre Şavşat’ta bulunan Karagöl’ün kenarına yapılan bina yöre halkı tarafından tepkiyle karşılandı. Tam gölün kenarına yapılan beton binanın ne olduğunu ve neden yapıldığını bilmediklerini ifade eden vatandaşlar, doğal güzelliğin bozulduğunu ifade etti. Bundan sonra da göl kenarında yapılaşmanın devam edeceği endişesi taşıyan yöre halkı “Burayı Uzungöl’e çevirecekler” diyerek tepki gösterdi.

Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz ise sosyal medyadan “Eyvah! Şavşat Karagöl’ü de kaybediyoruz” başlığı ile bir yazı paylaşarak tepkisini dile getirdi.

 

 

BİR YER NEDEN TABİAT PARKI İLAN EDİLİR?

 

 

Doç. Dr. Coşkun Erüz, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

* Bir yer Milli Park ,Tabiatı Koruma Alanı, Tabiat Parkı neden ilan edilir? Saha, sahip olduğu doğal peyzaj, bioçeşitlilik ve nadir bulunurluk özelliklerinden dolayı koruma altına alınarak, bozulmadan gelecek nesillere aktarmak için.

* Peki Milli parkların görevi nedir? Ülkenin sahip olduğu, insanlığın ortak doğal mirası olan, korunan yada korunması gereken orman ve diğer doğal alanları koruma altına almak ve tahrip edilmeden, doğal yapısı bozulmadan gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak.

 

BİNALAR KORUNAN ALANI TAHRİP EDER

 

 

Milli Parkların turizm yatırımı olmadığını dile getiren Erüz, şunları söyledi:

* Korunan alanlarda, ucu açık yapılaşma kitle turizmi, yoğun insan hareketi ve baskısı oluşturacak turizm alanı oluşturmak, turizm tesisi yaparak korunan alanların altyapı ve üst yapı için tahrip olmasına sebep olmak Milli Parkların asli görevleri değildir.

* Görevi olmamalıdır. Koruma alanlarında kaynak değer olan göl, dere, orman gibi mutlak korunması gereken alanın içi ve etkileşim alanı içinde yapılan yapılaşmaların, korunan alanı kısa yada uzun vadede tahrip etmesi kaçınılmazdır.

 

 

ASIL OLAN TURİZM DEĞİL KORUMADIR

 

 

Milli Parkların asli görevi olan korunan alanları tespit ve yönetme görevine geri dönmesi gerektiğini açıklayan Erüz, sözlerini şöyle sürdürdü:

* Asıl olan turizm değil korumadır. Özellikle Doğu Karadeniz’deki tüm Tabiat parkları ve tabiatı koruma alanları hızla yapılaşmakta, kaynak değerleri tahrip olmaktadır.

* Milli Parkların görevi, nitelikli doğa alanları, koruma alanı adı altında tescilleyip turizm alanlarına dönüştürme olmamalıdır. Kurum ya asli görevi, uzmanlığı olan sürdürülebilir koruma görevine dönmeli yada koruma görevinden çekilmelidir.

* Şavşat ve Borçka Kara Göller sadece Artvin değil, tüm Doğu Karadeniz ve Türkiye’nin mutlak korunması ve her türlü yapılaşmaların göl kıyısı ve etkileşim-koruma zonu dışında planlanması gereken, çok özel sucul ve karasal ekosistemler ve de doğa alanlarıdır. Kara göllere yazık etmeyiniz lütfen.