Savcılık, eski tuğgenerale verilen beraat kararına itiraz etti

Savcılık, eski tuğgenerale verilen beraat kararına itiraz etti
16 Ocak 2018 12:19

DİYARBAKIR 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ/PDY sanığı 16’ncı Mekanize Tugayı eski Komutanı Tuğgeneral Savaş Beyribey’i ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan ise beraat kararı verdi. Savcı, bu suçtan sanığa beraat kararı verilmesine Gaziantep İstinaf Mahkemesi’nde itiraz etti.

 

 

Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, (DHA

 

 

Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ/PDY’nin darbe girişimi sırasında ‘Yurtta Sulh Konseyi’ tarafından hazırlanan listede ismi ‘Diyarbakır Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı’ olarak geçen 16’ncı Mekanize Tugayı eski Komutanı Tuğgeneral Savaş Beyribey’i ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Gerekçeli kararda, FETÖ/PDY’nin eylemleri ayrıntılı olarak açıklandı. Kararda, sanık ve tanıkların ifadesine göre, Beyribey’in darbe girişimine destek verilmemesi, giriş- çıkışların önlenmesi, hareketliliğe müsaade edilmemesi için gerekli önlemlerin alınması ve sıkıyönetim emrine riayet edilmemesi yönünde talimat verdiği belirtildi. Kararda, ayrıca tugayda tutulan ceride kayıtlarının, bu ifadelerle örtüştüğü kaydedildi. Gerekçeli kararda, Beyribey’in darbe girişimine aktif olarak veya hareketsiz kalarak, doğrudan veya dolaylı olarak katıldığına, katılıma müsamaha gösterdiğine dair delil bulunmadığı da belirtildi. Kararda, sanık hakkında darbe girişimine katıldığına dair 3 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açılmışsa da bu suçları işlediğine dair soyut iddia dışında somut ve inandırıcı delil olmadığı için beraatine hükmedildiği kaydedildi.

 

 

SAVCI, BERAAT KARARINA İTİRAZ ETTİ

 

 

Yargılama sırasında, Beyribey’in ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını isteyen savcı, sanığa sadece ‘terör örgütü üyeliği’ suçundan ceza verilmesine itiraz etti. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf başvurusu yapan cumhuriyet savcısı, ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan cezalandırılması gereken sanığa bu suçtan beraat kararı verilip, tahliye edilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istedi.

 

 

‘ESAS YAPILMASI GEREKEN KARA BİRLİKLERİNİN UYARILMASIYDI’

 

 

Mahkemenin açıkladığı gerekçeli kararda, Beyribey’in ifadeleri de yer aldı. Darbe teşebbüsüne karşı emir verdiği saatlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım’ın mesajlarının henüz yayımlanmadığını belirten Beyribey, şunları kaydetti:

“7’nci Kolordu Komutanı’mızın gönderdiği emirden dakikalar sonra Meclis bombalanıyor. Yani darbe teşebbüsü, gözdağı, saldırılar ve birliklere gözdağı verme devam ediyor. Buna rağmen geri adım atmadım. Tugaydan personel, araç, silah, mühimmat hareketi olmamış. Saat 19.39’da hava sahasının kapatıldığı emri veriliyor. Benzer şekilde kara birlikleri için de böyle bir emir verilmiş olsaydı, bu hain darbe girişimini ve darbecileri caydırıcı, engelleyici gerekli ve yeterli tedbirler çok önceden alınabilirdi. Bu kanlı olayların yaşanması engellenebilirdi. Sadece hava sahası kapatılıyor. Halbuki darbe havadan değil karadan yapılır. Yani birlikler, karada veya karaya tesir ediliyor. Esas yapılması gereken, kara birliklerinin uyarılmasıydı. Bir telefon emriyle sadece 4- 5 kolordu komutanı uyarılsaydı yeterliydi. Mesela benim emir vermem dakikalar içerisinde oldu, tedbirimizi aldık. Aynı tedbir tüm Türkiye’ye uygulanabilirdi. Çok rahat her taraf emniyete alınabilirdi. Bu yapıldığı görülünce karşı tarafın böyle bir harekete geçme imkanı kalmazdı, cesaret edemezlerdi. Birileri birtakım tuzaklar kurup, darbe karşısında olmamızdan rahatsız olmuş. Ortalığı bulandırıp, bizi işin içine çekmeye çalışmışlar. Diyarbakır’ın tek ve en güçlü birliğini harekete geçirmek için listeye yazıp, zorlamayla harekete geçirebileceklerini düşünmüşler.”

 

 

‘DARBE YAPTIRACAKSANIZ BU BİRLİKLERİ KULLANMANIZ LAZIM’

 

 

FETÖ/PDY ile kendisinin veya ailesinin ilişkisi olmadığını savunan Beyribey, şunları söyledi:

“Bu örgütten talimat almadım. 15 Temmuz günü yaşanan olayları Antalya’da tatildeyken televizyondan öğrendim. Saat 23:16’da nizamiyenin kapatılması, birliklere hakim olunması, garajlarda kontak çevrilmeyeceği ve kanunsuz hareket yapılmayacağı emri verdim. 7’nci Kolordu Komutanı’na bu olayın ne olduğunu sordum. Kolordu Komutanı darbe girişiminde bulunanları kast ederek ‘Manyak bunlar, tugaya hakim ol’ dedi. Kolordu Komutanı İbrahim Yılmaz’ın yayınladığı darbe girişimine iştirak edilmemesi emri, alt birimlerimize gönderildi. Darbecilerin görevlendirmesini kabul etmedim ve uymadım. Süratle ve tam zamanında karşı durdum. Birliğimde 400’e yakın üzerinde silah olan zırhlı araç var. Bölgenin en büyük kara manevra birliğiyiz. Darbe yaptıracaksanız bu birlikleri kullanmanız lazım. Başka birlik kullanamazsınız. Onu karşı tarafta tutmuşsanız; Diyarbakır’daki herkes birleşse o birliğe karşı duramaz. Hain teşebbüsün planlandığı tarihlerde, Fırat Kalkanı Harekatının El Bab bölgesinin ele geçirilmesine yönelik, planın yapılması için görevlendirildim. Kilis Elbeyli’de Zekai Aksakallı Paşa ile buluştum. Orada 3 gün kalarak El Bab Harekatı planını bitirdik.”

 

 

‘2 KOMUTAN DA DARBEYE KARŞIYDI’

 

 

Darbe girişimi günü 16’ncı Mekanize Tugayı Komutan Vekili olan Albay Ahmet Köse, kararda yer alan ifadesinde, darbe emrini öğrendiği anda Beyribey’i aradığını belirtti. Köse, “Kendisi, bu emre uyulmayacağını ve derhal tedbir almamı istedi. Kolordu komutanı da açık şekilde darbe emrine uyulmayacağı ve kışlalardan araç ve personel çıkışının yasak olduğunu söyledi” dedi.

Savaş Beyribey’in avukatı Mehmet Nizamettin Haznedar ise müvekkiline haksız ceza verildiği gerekçesiyle istinaf başvurusu yaptı. Dilekçesinde, 15 Temmuz’da ülkenin, tarihinde rastlanılmayan bir kargaşaya sürüklendiğini kaydeden Haznedar, “Müvekkilim darbe girişiminin olduğu gün ailesi ile birlikte Antalya’da tatildedir. Sanığın FETÖ/PDY ile ne organik ne de organik olmayan düzeyde bir ilişkisinin bulunduğu dosyadaki dijital inceleme sonuçları ve tanık anlatımlarıyla belirlenmiştir. Mütalaa, hukuksal anlamda da ciddi bir çelişki taşımaktadır. Müvekkilimin örgütle ilişkili olduğunu gösteren herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Beyribey’in tutumu fazlasıyla açıktır. Sırf listede yer almasına bakarak bu kişileri FETÖ/PDY ile organik ilişki içinde olmak ya da maddi eylemi olup olmadığına bakmaksızın darbeye kalkışma suçuyla suçlamak hukuk dışı bir tutumdur. Müvekkilimin suç işlemeye dönük bir eylemi olmamıştır” dedi.