Sarkozy’yi Anlamak

Sarkozy’yi Anlamak
26 Aralık 2011 09:19

Fransız parlamentosunda kabul edilen “Ermeni soykırımı yalanı” ülkemizde büyük tepkilerle karşılandı. Cumhurbaşkanımızdan sıradan vatandaşımıza herkes ayağa kalktı. Haklı olarak çok kızdık. Herkes, Ermeni oylarını tavlamak için Sarkozy’nin bu işe çanak tuttuğunu düşünüyor ki ilgisi yok. Fransız-Ermeni ilişkileri bir seçimlik ilişki değil. Tarihsel kökleri var. Tarihte Fransızlar hep Ermenileri kışkırtmış, kullanmış, bunun için de onlara yardım ve yataklık yapmıştır. “Osmanlı Belgelerinde Ermeni-Fransız İlişkileri 1879-1922” Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınlarından çıkan üç ciltlik bu kitaba bakarsanız Fransa’nın tavrını görürsünüz. Fransa geçmişte ne yapmışsa bugün de onu yapıyor. O gün kışkırttığına bugün sahip çıkıyor. Kendi açısından tutarlı ve istikrarlı bir politika sürdürüyor.

Fransız parlamentosunda kabul edilen “Ermeni soykırımı yalanı” ülkemizde büyük tepkilerle karşılandı. Cumhurbaşkanımızdan sıradan vatandaşımıza herkes ayağa kalktı. Haklı olarak çok kızdık. Herkes, Ermeni oylarını tavlamak için Sarkozy’nin bu işe çanak tuttuğunu düşünüyor ki ilgisi yok. Fransız-Ermeni ilişkileri bir seçimlik ilişki değil. Tarihsel kökleri var. Tarihte Fransızlar hep Ermenileri kışkırtmış, kullanmış, bunun için de onlara yardım ve yataklık yapmıştır. “Osmanlı Belgelerinde Ermeni-Fransız İlişkileri 1879-1922”  Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınlarından çıkan üç ciltlik bu kitaba bakarsanız Fransa’nın tavrını görürsünüz. Fransa geçmişte ne yapmışsa bugün de onu yapıyor. O gün kışkırttığına bugün sahip çıkıyor. Kendi açısından tutarlı ve istikrarlı bir politika sürdürüyor.



           İşte bu yüzden ben Sarkozy’i anlıyorum.



           Benim anlamakta sıkıntı çektiğim ise bizim yöneticilerimizdir. Bu Sarkozy bizim başbakan Erdoğan’ın kankası değil miydi? Bizim başbakan fakir fukara, garip gurabanın parasıyla Libya’yı satın alıp Sarkozy’ye ikram etmedi mi? Fransa’nın NATO’ya dönüşünü bizimki sağlamadı mı? diyecektim ki içimdeki bir ses uyardı beni. “Sarkozy’nin nankörlük yaptığını düşünüyorsun ama değil.” Sarkozy ile Erdoğan hâlen kanka. O, Fransa’da “Ermeni soykırımı yalandır” diyenleri cezalandıracağını daha yeni yasalaştırdı. Oysa bizim ülkemizde “Ermeni soykırımı yalandır.” diyenler yıllardır Silivri’de. Mehmet Perinçek Ermeni iddialarını çürüten kitaplar yazmaktan başka ne suç işledi? Bu konuda Sarkozy-Erdoğan ikilisi uyumlu politika izliyor.



            Hem Sarkozy bize “ soykırımcı” dedi diye biz soykırımcı mı olduk! 500 yıl önce İspanya’daki katliamdan kaçan Yahudiler Osmanlıya sığınmadılar mı? Hitler faşizminden kaçan bilim adamlarına genç Cumhuriyetimiz kucak açmadı mı? Biliyoruz ki Fransa’nın, Sütçü İmam’dan, Kara Yılan’dan, Mustafa Kemal’den kuyruk acısı var. Konuşur…
Bizim başbakan Dersim olaylarını geçen günlerde nasıl değerlendirdi? Sarkozy’nin yaptıkları ile başbakanın değerlendirmeleri arasında ne fark var. Bizim Cumhurbaşkanımız, “Kürt kökenli vatandaşlar geçmişte ayrımcılığa uğramış ve Kürtçe konuşamayıp yazamamış.” (Der Spiegel Dergisi) demedi mi? Bizimkiler neden böyle konuşur.



           Ben bunu anlamıyorum.



           Bunu söyleyen cumhurbaşkanına kızmıyoruz da ondan bir ay sonra 12 Eylül 1980 ve sonrasında Kürtlerin soykırıma uğradığını Ahmet Türk’ün söylemesi kanımızı beynimize sıçratıyor. Başbakan TRT 6 kanalının açılışında “TRT Şeş bi xer bi” diye devlet televizyonunda Kürtçe konuşurken-sanki çok Kürtçe bilirmiş gibi- bir şey olmuyor da DTP Genel Başkanı TBMM Kürtçe konuşurken dünya yıkılıyor.



            Bu da anlaşılır gibi değil.



            Anlamıyorum, anlaşılır gibi değil dememe bakmayın. Anlıyorum ve de anlaşılıyor. 1996 tarihli Amerikan Rand Corporation düşünce kulübünün-CİA’nın yan kuruluşudur- yayımladığı raporda “Önümüzdeki dönemde Tayyip Erdoğan başbakan, Abdullah Gül dışişleri bakanı olacak”  diye yazıyor. 5 yıl 8 ay sonra bu öngörünün gerçekleşmesi tesadüf değildir. Sanki bugünkü yöneticilerimiz  ülkemizin sorunlarını çözmek, çıkarlarını savunmak için çaba harcamıyor. Bu yöneticilere biz oy verdik ama onları kimin seçtiği bu rapordan anlaşılıyor.
        


  Cumhuriyetimizi ve kurucularını Dersim’de suçlayanlar Sarkozy karşısında haklı olamazlar. Sarkozy, ben sizin dediklerinizin benzerini söyledim. Üstelik yaşayan cumhuriyetinize değil, ölen imparatorluğadır benim suçlamalarım, derse ne karşılık vereceksiniz.


          Ey ulus duyun, işitin,düşünün:



          Bizim yöneticilerimiz kendi tarihimizle bu kadar didişirse Sarkozy’e söylenecek ne kalır?
          Ağaç demiş ki baltaya, sen beni kesemezdin ama neyleyim ki sapın benden!


          Hilmi Saral – HH
          
           [email protected]