Sarıgül aday yapılırsa CHP çok büyük yenilgi alır
13 Ekim 2013 18:37

Hem de tam bir hezimet şeklinde oluşacak bu yenilgiyi sadece İstanbul’da değil Türkiye’nin tamamında alır.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Neden?

İstanbul demek Türkiye demektir.

81 vilayet ilçeleri ile birlikte sosyo-kültürel ve siyasal olarak hep İstanbul’un nabzına bakarak hareket eder ve de çok spesifik olarak seçimlerdeki oy tercihlerini bu metropol kentimize endeksler.

Öncelikle bunu bilelim ve hükmümüzün 1 numarasına yerleştirerek diğer nedenleri sıralayalım.

Mustafa Sarıgül,”Amerika Birleşik Devletleri(ABD) oluyorsa Türkiye Birleşik Devletleri’de olur” TDH’ya ait talihsiz bölücü sözünün hesabını İstanbul ve Türkiye seçmenine asla izah edemez.

Mustafa Sarıgül,”Avrupa Birliği Devleti oluyorsa Türkiye Birliği Devleti’de olur,bal gibi olur” bölücü PKK terör örgütünün anlamsal sloganı olan yine TDH(Türkiye Değişim Hareketi)ne ait Türkiye’yi bölücü ve parçalayıcı sözün de İstanbul ile buna bağlı olarak yönlenen Türkiye geneli seçmene hesabını kesinlikle veremez.

Yine TDH’ya ait Türkiye’yi bölücü bir söz olan ”Federal Almanya oluyorsa Federal Türkiye’de olur” talihsiz düşüncesinin de hesabını Tüm Türk halkına ve İstanbul seçmenine veremez.

Daha çok yakın bir zamanda kendisi başbakan olduğu taktirde ‘’Kürt sorunu’’nu on beş günde çözeceğini söyleyen ve bu üstü çokta kapalı olmayan sözleri ile emperyalist Batı’nın,PKK terör örgütünün tüm bölücü isteklerinin altına imza atacağını çok açıkça belli etmiş olmuyor muydu?

Sarıgül Efendi çok açıkça Türk milletinin zekası ile alay ediyor,ne demek istediğini hiçbir yurttaşın bu ‘’kaba şark kurnazlığı’’nı anlamayacağını sanarak.

Bırakın milleti ilgilendiren böyle devasa bir sorunu iki kişi arasındaki basit bir sorun bile on beş günde çözülmez.

Tabii ki,Türkiye’yi babadan miras yoluyla kalmış bir çitlik sanıp ‘’ver kurtul’’ yöntemi ile çözüp ‘’emperyal ülkelerin Türkiye’de ki Truva atı’’ rolü ile Recep Erdoğan gibi iktidar olmak ve bunu sürekli kılmak için uğraşıyorsa işte bu doyulmaz ihtirasa şapka çıkarılır!

Böylece bunun ağır bedelini Türk siyasetinin bana göre bir arızası olan dağarcığı ve birikimi bomboş olan bir Mustafa Sarıgül yüzünden ”Cumhuriyet Halk Partisi” öder ki,kaşıkla topladıklarını kepçe ile dağıtan bir zavallı parti durumuna düşer.

Hem de Cumhuriyeti ve modern Türkiye’yi kuran parti.

Ulu Önder Atatürk’ün partisi.

Devrimlerin yerleştiricisi parti.

”Cumhuriyet Halk Partisi”nin amblemi Türk kimliğini sembolize eden kırmızı zemin üzerindeki beyaz renkle çizilmiş ‘‘altı ok” tur ki,bunlardan biri de herkesin bildiği gibi ulusalcılık(milliyetçilik)tır.

CHP, ulusalcı bir partidir ve tabanının tamamına yakını ulusalcıdır.

Üniter devlet yapısı CHP’nin olmazsa olmazıdır ve her CHP’li ”üniter devlet” anlayışına sıkı sıkıya bağlı olarak bu konuda asla ödün(taviz) vermez.

Şimdi, akıl ve mantığı rehber edinmiş her CHP’liye soruyorum.

Sarıgül denen şahıs İstanbul Büyükşehir veya Şişli’den aday yapıldığı taktirde parti ilkeleri ve felsefesine göre hareket eden hangi CHP’li bu bölücü sözlerin sahibi birine oy verir.

İşte o zaman yurtsever bilinçli,ulusal değerleri ve ülke bütünlüğünü ön planda tutan her CHP seçmeni Sarıgül’e oy vermez,bundan tüm Türk halkı etkilenir ve Parti çok ağır bir yenilgi alarak yakın geçmişteki SHP’nin durumuna düşer.

Aklım donma noktasına mı geldi diye düşünüyor ve Sarıgül gibi bir şahsın adaylığının söz konusu edilmesini bir türlü anlayamıyorum.

Koskoca tarihsel bir parti,ihtirasları aklının önünde giden birinin kişisel ve siyasal çıkarlarına alet edilir mi?

Siyasal yaşamı yanlışlarla dolu birini ancak çıkarlarına öncelik tanıyan birileri önerir ve ön plana çıkarır.

Sarıgül,kapasitesini aşmasına rağmen hep genel başkan olma uğruna CHP’ye çok sıkıntılar ve buna bağlı onarılmaz yaralar vermiştir.

Örneğin,bugünkü CHP’nin dev bir parti haline gelmesinde önemli bir güç ve lider olan Sayın Baykal’ı devirip yerine genel başkan olmak için ‘’999 S’’ parolalı (9’uncu ayın 9’unda Baykal’ın gitmesi için 9 gerekçe ile Söğütözü’nde) ‘’Demokratik CHP Hareketi’’ eylemini ve diğer vukuatlarını göz önüne getirirsek Parti’ye ne kadar büyük zararlar verdiğini ve seçmende ‘’CHP kavgaların partisi’’ algısını uyandırdığını anımsamış oluruz.

Yarın öbür gün Partiye üye yapılıp İBB veya başka bir yere aday yapıldığı taktirde aynı sıkıntıları birkaç misli ile CHP ve lideri ile yöneticilerine genel başkan olma uğruna yaşatacağından zerre kadar kimsenin kuşkusu olmasın.

Bakın, Sarıgül siyasal yaşamında kendisi ile birlikte hareket eden bütün arkadaşlarını çıkarlarının kesiştiği noktada sırtından derhal atmıştır.

Her konuda ‘’sırdaş’’ı olan Hasan Aydın dışında bunu tüm arkadaşlarına yapmıştır.

Kimse yanlış anlamasın,Mustafa Sarıgül’ü bir defa görmüşlüğüm dışında ne bir ilişkim ne de arkadaşlığım olmuştur;kaldı ki,böyle karakterlerle benim yaşamım boyunca hiçbir arkadaşlığım olmamıştır.

İnsanım diyen herkes için bu durum en çirkin bir davranıştır.

Önce 2004 Parlamento’da CHP içindeki kendisi ile birlikte hareket eden arkadaşlarını harcamış,sırtından atmıştır.

Sonra Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına geçmesini bahane ederek 81 ilde ilçeleri ile birlikte örgütlerinin tamamını kurduğu TDH’ya mensup arkadaşlarını hakkında İçişleri Bakanlığı’nda biriken yolsuzluk iddiaları ile ilgili dosyalar nedeni ile Tayyip’ten ödü patlarcasına korktuğu için 15 dakikalık bir basın toplantısı ile sırtından atmıştır ki,bu insanlar çocuklarının rızıklarından keserek paralarını onun yolunda harcamışlardır.

Bir insanın yapabileceği en adi iş adam satmaktır ki,Allah korusun,katil olmaktan bile çirkindir.

Bunun ne kadar acı ve çirkin olduğunu yakından biliyorum,çünkü’’Anavatan Partisi’’nde de çapsız ve yine Türk siyasal yaşamının arızalarından ikincisi olan bir zavallı, biz milletvekillerini çıkarları için satmıştı.

Sarıgül Efendi,çıkarları için ‘’Türk(Ahmet Türk’ü kastediyor) ailesi sevgi üzerine dünyalar kurmuş,bu taziyede bir kez daha bunu gördüm’’ diyerek fidan gibi Türk evlatlarının binlercesinin yaşamlarının baharında terör yolu ile kara toprağa girmesinde doğrudan katkıları olmuş kimseleri bile övmekten çekinmiyor.

Artık çıkarcı insanlar nezdinde moda oldu,kravatlı teröristler yolu ile dağ teröristlerine methiyeler diziliyor.

Şimdi olacakları söyleyeyim.

CHP içinde hakkında hazırlanan ve Partiden ihraç edilmesine neden olan 150 sayfalık ‘’yolsuzluk dosyası’’ derhal muarızları tarafından bilhassa ‘’ulusalcılık’’ ile ‘’Atatürk ilke ve İnkilapları’’na zarar gelmemesi için hukuk ve kamuoyu nezdinde derhal uygulamaya konulacaktır.

İkincisi,AKP hükümeti bizzat Tayyip’in talimatı ile hem CHP’de hazırlanan yolsuzluk şaibeleri dosyaları hem de İçişleri Bakanlığı’nda biriken yolsuzluk şaibeleri dosyaları üzerinden Sarıgül hakkında derhal takibat başlatılacaktır.

Bu takibat öyle bir zaman ayarlaması ile yapılacaktır ki,Sarıgül’ü tutuklanmaya kadar götürür ve CHP ‘’İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’’ için adaysız kalması bile çok büyük ihtimal söz konusudur.

Hiçbir karar vericinin hata yapma hakkı yoktur.

Çok açık,gayet kaliteli ve makul adaylar dururken ‘’Cumhuriyet Halk Partisi’’ neden Mustafa Sarıgül’e mahkum olsun ki,ben anlamıyorum.

Yoksa bu hususta yerli ve yabancı çeşitli baronlar mı bastırıyor?

İBB adaylığı için Mustafa Sarıgül’ü bilinen tanınan bazı önerenlerin çıkarcı kişiliği ile tanındıklarından hiç kimsenin kuşkusu yoktur.

Bunların çıkarcı yaldızlı sözlerine aldanmamak gerekir.

‘’En çok oyu alan aday olacak’’ önerisi CHP’yi çok açık yanılgıya götürebilir.

Çünkü,Sarıgül’ün ‘’kamuoyu yoklamaları’’nda şu veya bu yolla nasıl usta bir yönlendirici(manipilatör) olduğunu yıllardır takip eden herkes yaptığı gözlemlerden biliyor.

Birde son bir tahmin,Mustafa Sarıgül İBB’yi hedef gösterip tekrar ‘’Şişli’’den CHP adayı olmak isteyebilir ki,bu konuda da Tayyip Erdoğan asla kül yutmayacaktır ve burayı bu defa almakta kararlıdır.

Bu nedenle Sarıgül, ‘’Şişli’’den dahi aday gösterilmemelidir;çünkü bu taktirde de hakkındaki yolsuzluk şaibesi dosyaları AKP’nin ‘’yargı’’nın önüne koyacağından kimsenin şüphesi olmasın.

Halbuki,Şişli’den aday adayı olan o kadar kaliteli arkadaşlar var ki,AKP’nin tüm adaylarını ezip geçerler.

Bir rivayete göre de Sarıgül,Fatih Terim vasıtası ile Tayyip Erdoğan ile de bağlantı kurmuş ama istekleri kabul görmediği için bu iletişim bitmiş.

Ben yazımı Türk siyaset tarihinin en renkli simalarından olan rahmetli Osman Bölükbaşı’nın ‘’Koltuğunun altında haç taşıyan,fakat hacı görünmeye çalışan,gavur diye öldürüp,şehit diye namaz kıldıran siyasetçilerden sakınılmalıdır’’ aforizması ile bitirmek istiyorum.

‘’Cumhuriyet Halk Partisi’’ siyasal ikbal için ülkemizin bölünmesine göz yumanların,rant,çıkar peşinde koşanların ve para hastalığı olanların partisi olmamalıdır.

Siyasette kişilerin çıkarları için partinin ilkelerinden ödün vermek aklın pusulası ile açıklanamaz.