‘Saray’a ‘Katmerli Kaçak’ tespiti’

‘Saray’a ‘Katmerli Kaçak’ tespiti’
3 Ağustos 2015 18:18

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan: Atatürk Orman Çiftliği’nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı katmerli kaçak haline gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı kaynakları: “Cumhurbaşkanlığı külliyesinin aleyhinde herhangi bir mahkeme kararı yok”

 

Atatürk Orman Çiftliği alanlarında üst ölçekli kararları veren 1/10.000 Koruma Amaçlı Nazım İmar Planları, Ankara 5’inci İdare Mahkemesi tarafından oybirliğiyle iptal edildi. Mahkemenin iptal kararı için Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Atatürk Orman Çiftliği’nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Ankapark, 40 metrelik yollar, bağlantı yolları, kavşakların hepsi bu kararla katmerli kaçak haline gelmiştir. Bu ülkeyi yönetenler, 2014 Mart ayından beri hukuka uymuyorlar. Katmerli görevi ihmal var. Haklarında bir kez daha suç duyurusunda bulunacağız” dedi.

 

“DAVADAKİ SAVUNMALARI OKUDUKÇA TÜRKİYE’NİN DÜŞÜRÜLDÜĞÜ ACZE ÜZÜLMEMEK ELDE DEĞİL”

 

Basın toplantısında mahkeme kararını değerlendiren Candan, “Atatürk Orman Çiftliği’nde davalık olduğumuz 5 kurum, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Başbakanlık ve TBMM’dir. Davadaki savunmaları okudukça Türkiye’nin içerisine düşürüldüğü acze üzülmemek elde değil. Büyükşehir Belediyesi savunmasında, AOÇ alanında yapılan planların fikir projesi kapsamında olduğunu belirtiyor ve davacı tarafların, sorunların çözümüne yönelik öneri sunması yani plan yapmasını istiyor. Büyükşehir Belediyesine ve Belediye Başkanına o zaman sormak lazım, planları ve çözüm önerilerini biz yapacaksak, siz neden bu işleri yapmakla görevli belediye başkanı olarak o makamı işgal ediyorsunuz? Fikir projesi ise konu, Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve meslek odalarının birlikte açtığı Atatürk Orman Çiftliği alanlarının yeniden kamusallaştırılması kent düşleri fikir proje yarışmasını takip etmesini isteriz” diye konuştu.

 

“BAKANLIK YA NE YAPTIĞININ FARKINDA DEĞİL YA DA BİR GÖRME SORUNU VAR”

 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın AOÇ Müdürlüğü İdaresini yönetmeyecek derecede olduğunu ve sürece kayıtsız kaldığını savunan Candan, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın savunması, bu ülkenin doğal ve tarihi varlıklarını kimlere emanet ettiğimizin içler acısı durumunu ortaya koyuyor. Bakanlık ya ne yaptığının farkında değil ya da bir görme sorunu var. Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Ankapark, AOÇ ‘de yükseliyor, yollarla 1’inci derece doğal ve tarihi miras parçalanıyor. Alanda bir uygulama yapılmaması gerekir. Siz niye dava açıyorsunuz diyor Bakanlık” ifadelerini kullandı.

 

“AOÇ DAVA METNİ AYNA İŞLEVİ GÖRÜYOR”

 

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan, “Başbakanlığın müdahil olduğu davada, yapılan savunmada, Başbakanlık orada yapılaşma zaten olmamalı diyerek kendisini ihbar ediyor. Benim güzel ülkem kimler tarafından yönetiliyor? Atatürk Orman Çiftliği dava metninde ülkeyi yönetenlerin aczi, görevlerini nasıl ihmal ettikleri nasıl kayıtsız kaldıkları ortaya çıkıyor. İbretlik ve ders niteliğinde olan 31 sayfalık bu kararın herkes tarafından okunması gerekiyor. AOÇ dava metni ayna işlevi görüyor” şeklinde konuştu.

 

“CUMHURBAŞKANLIĞI ŞİMDİ DE BU KARAR İÇİN ‘BİZİ DOĞRUDAN İLGİLENMİYOR’ AÇIKLAMASI YAPACAK MI?”

 

Ankara 5’inci İdare Mahkemesi’nin 2014’ün Mart ayında yürütmeyi durdurma kararı verdiğini hatırlatan Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Basın Birimi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre “Cumhurbaşkanlığı şimdi de çıkıp bu karar için de yine ‘Bizi doğrudan ilgilenmiyor’ açıklaması yapacak mı? Anayasal çerçevede kalmak üzere ettikleri yemine uygun şeklide hareket ederek hukuku uygulayıp Saray’ı boşaltacak mı? Büyükşehir Belediye Başkanı, Başbakan, Bakanlar Kurulu bu süreci, bu hukuku görmezden gelmeye devam edecekler mi? Bu ülke yönetimi bu hukuksuzluğu ile artık Türkiye’ye zarar vermeye devam edecek mi? Bizim gidecek başka yerimiz yok, ayakkabı kutularında paracıklarımız yok, gemiciklerimiz yok. Biz bu toprakları seviyoruz ve çıplak da olsa ayaklarımız burada toprağa basacak ve bu hukuk kuralları uygulanana kadar mücadelemiz devam edecek. AİHM davamıza çok önemli bir dayanak bu karar” açıklamasında bulundu.

 

“SARAY BOŞALTILARAK CUMHURBAŞKANLIĞI, ÇANKAYA’YA TAŞINMALIDIR”

 

Açıklamalarının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Candan, son dönemde açıklamalarından dolayı kendilerinin hedef gösterildiği iddialarıyla ilgili ne düşündüğü sorusu için Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan, “Biz haklıyız, bu ülkenin çocuklarıyız, çıplak ayakla doğduk, okuduk. Atatürk’ün hepimize emanet ettiği cumhuriyetin özgürlükçü değerlerinin kurucu mekanı olan Atatürk Orman Çiftliğini, Ankara’nın nefes koridoru kamusal alanı, israf edilen vergilerimizi, kamu yararına koruyoruz. Anayasal sınırlar içerisinde kalarak görevimizi yapıyoruz. Anayasal sınırlar dışına çıkanlar bu durumu düşünsünler. Tehditlerin, karalamaların, iftiraların kaynağı Cumhurbaşkanlığı Sarayı, bu tehditler umrumuzda değil. Şimdi hukuka saygısı olanlar, Anayasal çerçevede yemin edenler, hukuk kararlarına uymalı. Saray boşaltılarak Cumhurbaşkanlığı, Çankaya’ya taşınmalıdır” dedi.

 

Cumhurbaşkanlığı kaynakları: “Cumhurbaşkanlığı külliyesinin aleyhinde herhangi bir mahkeme kararı yok”

 

Ankara 5. İdare Mahkemesi’nin verdiği bir kararın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni etkileyen bir nitelik taşıdığı yönündeki iddia ve haberlerin gerçeği yansıtmadığı açıklandı.

 

Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi aleyhinde herhangi bir mahkeme kararının söz konusu olmadığını, verildiği ileri sürülen iptal karar/kararlarının hizmet binalarının hukukî ve fiilî durumunu hiçbir şekilde sakatlamadığını vurguladı. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 13/08/2010 tarihli ve 2494 sayılı kararıyla onanan Atatürk Orman Çiftliği Alanlarına ait 1/10.000 ölçekli Nazım İmar Planı’na ilişkin farklı davalar açılmış olduğuna ve bu davaların yargı süreçlerinin halen devam ettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanlığı kaynakları, habere konu olan söz konusu iptal kararının veya kararlarının da daha evvel yürütmesi durdurulan davalara ilişkin olduğunun değerlendirildiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı’na ulaşan bir karar metninin söz konusu olmadığını da hatırlatan yetkililer, iddia edildiği türden bir karar/kararlar verilmiş ise de bunun hizmet binaları ile ilgili olmadığının, çiftlik alanının tamamına ilişkin üst ölçekli ve 2010 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesince onaylanan 1/10.000’lik nazım imar planıyla ilgili olduğunun düşünüldüğünü ifade ettiler. Bunun yanı sıra, karar/kararlara konu nazım imar planının, Cumhurbaşkanlığı hizmet binalarının bulunduğu alanın sit durumunda 2011 yılında yapılan değişiklik doğrultusunda hizmet binalarının bulunduğu kısmı kapsayacak şekilde 2012 ve 2013 yıllarındaki değişikliklerle yenilendiği, bunun ilgili Bakanlıkça onaylandığı, hizmet binalarının inşasında da yenilenmiş olan planların esas alındığı belirtildi.

 

İdari yargı usulüne göre nazım imar planının yürütmesinin durdurulmasının veya iptalinin doğrudan o alanla ilgili uygulama imar planını ve buna dayanarak verilen inşaat ruhsatını hukuken ortadan kaldırmayacağını vurgulayan yetkililer, Ankara 5. İdare Mahkemesi’nin iptal kararları gerekçe gösterilerek uygulama imar planlarına ve ruhsata karşı açılan davalarda herhangi bir yürütmeyi durdurma veya iptal kararı verilmediğine, iskan ruhsatının da zaten alınmış olduğuna da dikkati çekti.

 

Tezviratı adet edinen belirli kesimlerin, kafa karışıklığına yol açma umuduyla, mahkeme kararlarını çarpıtarak hizmet binalarının kaçak olduğu yönünde ortaya attıkları iddiaların da asılsız ve hukuki mesnetten yoksun olduğuna işaret edildi.

 

Cumhurbaşkanlığı kaynakları, habere konu iptal karar/kararlarının dayanaklarından birisi olarak ileri sürülen 1/10.000’lik nazım imar planının, sit durumu dikkate alınmadan yapıldığı savının da, 25/06/2015 tarihi itibarıyla Danıştay 14. Dairesince verilen kararlarla, söz konusu alanın tarihi sit özellikleri taşımadığı hükme bağlandığından, yüksek yargı kararlarıyla tamamen çürütülmüş olduğunun da altını çizdi.

 

 

Kaynak: Gülseli KENARLI/İSTANBUL, (DHA)