‘Şahıs -1′ Zarrab mı?

‘Şahıs -1′ Zarrab mı?
20 Kasım 2017 09:07

New York’taki Zarrab ana davasına bir hafta kala, işler iyice hızlandı.

 

 

Zeynep Gürcanlı / Sözcü

 

 

Türk basınının çözmeye çalıştığı “Zarrab itirafçı mı oldu?” tartışmasına, bu hafta Amerikan basını da katıldı.

 
Ancak hala ne mahkemeden, ne savcılıktan, ne de bizzat Zarrab’ın Amerikalı avukatlarından herhangi bir açıklama yok. İşin ilginci, Zarrab’ın tam olarak nerede olduğu bile belli değil. Başka bir mahkumla girdiği bir ağız dalaşı nedeniyle, tutulmakta olduğu Brooklyn Federal Hapishanesi’nde önce tecrite alındığı bilgisi geldi. Ardından ise deyim yerindeyse, Zarrab “buhar olup uçtu”; Amerikan federal hapishanelerine ilişkin resmi internet sitesine göre Zarrab 8 Kasım’dan bu yana “tahliye edilmiş” görünüyor. Davaya bakan savcılık ise ısrarla “Zarrab federal tutuklama altında” diyor, ancak nerede olduğu konusunda ser verip, sır vermiyor.

 

 

Önce Türk basını, ardından Zarrab’ın Türk avukatı ve Amerikan basını, son olarak da bizzat Türk Dışişleri Bakanlığı’nın peşine düşmesine rağmen, halen Zarrab’ın nerede tutulduğunu bilen yok.

İşte tam bu aşamada, Zarrab dosyasına “mühürlü” yeni bir doküman girdi.

Bilmeyenler için özetlemekte fayda var; Zarrab dava dosyasına giren her türlü belge, ABD mahkeme kayıtlarının elektronik ortamda tutulduğu sistemden izlenebiliyor.

 

 

Ancak kamuoyuna açıklanmasında savcılık ya da bizzat sanıkların avukatları tarafından “sakınca” olduğu bildirilen belgelere, hakim kararıyla “gizlilik kaydı” konulabiliyor. Bu belgenin dosyaya girdiği görülmekle birlikte, içeriğini sadece hakimin izin verdikleri (Savcılık ya da savunma) görebiliyor.

Peki, tam da Zarrab’ın nerede olduğu tartışılırken, 14 Kasım’da dosyaya giren “mühürlü belge” ne olabilir? Bunun ipucunu, hemen ertesi gün, yani 15 Kasım’da dava dosyasına giren, ancak “gizlilik” kaydı olmayan belgede aramak mümkün.

 

 

15 Kasım’da dosyaya giren belge, dava Hakimi Richard Berman’ın, savcılığın isteği üzerine verdiği bir “kısıtlama kararı.”

Kısıtlama kararı, savcılığın savunmaya teslim ettiği yeni kanıtlar için konulmuş; Hakim Berman, savcılığın ortaya koyduğu çok sayıda yeni delilin savunmaya verilmesini karara bağlamış, ancak savunma ekibinin bu belgeleri çok gizli tutmaları, hiçbir şekilde açıklamamaları, ABD dışına çıkarmamaları için kesin gizlilik kararı koymuş.

 

 

İlginç nokta, bu “kısıtlama kararı”nda bahsedilen yeni delillerin “Şahıs-1” ile ilgili olduğunun ifade edilmesi. “Şahıs-1”in kim olduğu konusunda ise en ufak bir bilgi yok.

Ancak kısıtlama kararını isteyen savcılık yazısının bir yerinde yer alan bir atıf, bu “Şahıs-1”in bir “tanık” olabileceğine işaret ediyor; Çünkü savcılık yazısında “tanıkların ya da tanık yakınlarının korunmasına” ilişkin, başka mahkeme kararlarına atıf bulunuyor.

 

 

İşte tam da Reza Zarrab’ın “ortadan kaybolduğu”, davada tek sanık olarak duruşmalara Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın gelmeye başladığı dönemde ortaya çıkan, üstelik “tanık” olma ihtimali olan “Şahıs-1” sakın Reza Zarrab olmasın?

Belgeler gizli; o yüzden bu “Şahıs-1”in Zarrab olup olmadığını bilmek bizim açımızdan şimdilik mümkün değil.

 
Jürili duruşmaya 7 gün var; bakalım orada ortaya çıkacak mı bu “Şahıs-1”?

 

Yazının devamını okumak için tıklayın