Sadi Güven direnirse…

Sadi Güven direnirse…
5 Mayıs 2019 11:22

Binali Yıldırım bu sabah, sabah namazından sonra, “Zannediyorum YSK yarından itibaren bir karara varacak.” dedi.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM
Zannediyorum diyerek latife yapıyor zira doğrudan bilgi alıyorlar.
Yani Erdoğan ve ilgili çevresi doğrudan YSK ile görüşüyor.
YSK’dan kiminle, bunu bilmiyoruz, görüştükleri arasında Sadi Güven de var mı, bunu da bilmiyoruz.
Ama devamlı irtibattalar YSK üyelerinin bir kısmıyla.
Yarınki kararın (veya öbürgün, her neyse) ne olacağı Sadi Güven’e bağlı olarak şekillenir.
Ben Sadi Güven’i ilk kez Ekrem İmamoğlu’nun seçimi aldığı 31 Mart gecesinde seçtim tavır, tutum olarak.
O gece Sadi Güven’in kendi tutumunu göstermesinde cesaret verici unsur ise, kanımca İmamoğlu’nun gösterdiği siyasal güç ve yaptığı peşpeşe açıklamalardı.
Sadi Güven o gece Anadolu Ajansı’na çökmüş tiplere karşı tepkisini ilk kez açıkça belli etti.
“AA müşterim değil, sayıları benden almıyorlar” dedi, ardından da Ekrem İmamoğlu’nun önde olduğunu açıkladı.
Aynı saatlerde hükümet Binali Yıldırım’ı sonuç olarak yedirmeye çalışıyordu.
Yani, o saatlerde Sadi Güven hükümetin yaptığına karşı, bildiği doğruyu savunuyordu.
Önceki seçimlerde de görüyordu herşeyi ama muhalefet atıl kaldığı için seçim günlerinde cesaret edemiyordu açıkça birşey söylemeye.
Bu sefer ise, İmamoğlu ve CHP İstanbul’un sağlam duruşu ona cesaret verdi.
Şundan nerdeyse eminim ki, Sadi Güven’in iç kararı seçimin iptal edilmemesi.
Ve, yarın direnir ve baskılara rağmen kendi kanaati yönünde durursa seçim iptal edilmez.
not: Engin Altay’ın, “YSK üyeleri Kızılay’da gezemez, yüzlerine tükürürler” sözleri çok yanlıştı.
Bu sözler ayrıca sonuç yaratacak sözler değil. Boşu boşuna edilen ve CHP’ye zarar veren sözler.
Yüce Divan sözleri de çok yanlıştı.
Zira bu da Erdoğan’ın tabana, “Bakın, iktidarı aldılar mı hepimizi Yüce Divan’a yollayacaklar” diyebilmesine ve çevresindeki herkesi kendi yanına çekebilmesine yardımcı oluyor.
ŞEHİTLER NEDEN ARTTI
Son bir haftada verdiğimiz şehitler aniden arttı.
Çok uzun zamandır bu tür peşpeşe şehit vermiyorduk.
Bu hafta ise, Yüzbaşı ve Binbaşı da olmak üzere 10’a yakın şehit verdik.
Birden ne oldu?
Mesela, İstanbul seçimi iptal edilsin, ardından 2 Haziran’a kadar halk korksun ve yine iktidar partisini seçsin diye mi?
Diyeceksiniz ki, PKK’ya, “gel Mehmetçiğimiz’i vur” mu deniyor?
Tabii ki bu değil.
Ama TSK’yı bol bol PKK teröristlerinin çevresine yollamaya başlarsın mesela.
Normal zamanda şehit olmasın diye biraz geri dururken, seçim zamanı PKK ile yakın temasa sokarsın askerimizi.
Bu konuda soru önergesi lazım. Cevap verilmese bile.
CHP’nin bu tür süreçleri de çok dikkatle izlemesi lazım ayrıca da.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar