RTE TBMM’ni ve bakanlıkları da kaçak saraya taşır

RTE TBMM’ni ve bakanlıkları da kaçak saraya taşır
8 Mayıs 2015 12:15

Eski bir parlamenter olarak dün öğle yemeğini yemek ve bir kaç saat kalıp elimdeki kitabı okumak üzere TBMM’ne gittim.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Meclis’in kapalı alan olarak bir tane genel kurul salonunun bulunduğu binanın içinde, bir tane de halkla ilişkiler binasında lokantası vardır.

 

 

Bunların haricinde adına ”Bahçe Lokantası” dedikleri, hem kapalı alanı, hem de geniş bahçesi olan ve bu bahçe kısmında sıcakların yoğunlaştığı İlkbahar günlerinden başlamak yemeklerin yendiği, uzun süreler oturulup dinlenilip çayların, meşrubatların içilip sohbetlerin yapıldığı kısmı kapsayan bir lokanta daha var.

 

 

Bu ”Bahçe Lokantası”nın kış ve soğuk mevsimlerde sadece kapalı alanı faaliyettedir, bahçe kısmı devre dışıdır.

 

 

Bugün soğuk ama günlerdir Ankara yoğun sıcak günlerini yaşıyordu.

 

 

Çoğunlukla giderim ama bu lokantaya, uzun zamandır gitmez olmuştum.

 

 

İşte dün Meclis’te bazı işlerim dolayısıyla bulunuyordum; birden aklıma ‘‘Lokantanın bahçe kısmı artık bu sıcaklarda faaliyete geçirilmiştir, bugün yemeğimi Bahçe Lokantası’nda yiyeyim, sonra da elimdeki kitabımı okurum” düşüncesi geldi ve arabamla o tarafa doğru yönlendim.

 

 

Arabamı park edip lokantanın bahçe kısmına doğru yönlendim, masalar yerinde ama-çardaklar olduğu için yaz kış bu masalar hep yerinde durur, gelenlerin birçoğu da orada gezinmesine rağmen servis yapıldığının, yemek yenildiğinin hiçbir emaresi olmadığı gibi sandalyeler de ters çevrilip masaların üstüne konulmuş.

 

 

Bu nedenle lokantanın kapalı alanına gittim; baktım ki gelenler yemeklerini burada yiyorlar.

 

 

Ben de bir masaya oturup garsona sipariş verdikten sonra lokanta şefini çağırıp ”Ortalık sıcaktan kavruluyor, neden bahçeyi faaliyete geçirmiyor sunuz?” sorusuna karşılık şef bana yanıt olara ”Bu sene bahçe kısmı faaliyete geçmeyebilir” dedi.

 

 

Şefe ”neden?” diye tekrar sordum.

 

 

”Bahçe Lokantası Beştepe’ye taşınacakmış” yanıtını verdi.

 

 

Bu yanıt karşısında başımdan aşağı kaynar suların döküldüğünü hissedercesine bir gerginlik içine girdim.

 

 

Neden?

 

 

Şefin Beştepe dediği yer-Ankara’yı bilmeyenler için söylüyorum, eskilerin ismi ile müsemma, dedikleri kaçak saraydan-baş harflerini özellikle küçük yazıyorum-başka bir yer değildir.

 

 

Sevgili okuyucularım, yine eski bir benzetme ile tarif yaparsak Beştepe denilen kaçak saray Şam’da, Meclis ise Halep’tedir aralarındaki mesafe bakımından.

 

 

Ve, Meclis’teki lokanta tüm parlamenterlerin, ailelerinin, beraberlerinde getirdikleri konuklarının yemek yedikleri bir mekandır.

 

 

Üstelik genel kurul ve komisyon çalışmalarının yapıldığı zaman dilimlerinde bile parlamenterler arada gelip burada yemeklerini yiyip, bu arada gelen konuklarını burada ağırlamaktadırlar.

 

 

Şimdi burayı tamamen kapatıp kaçak sarayda yenisi ile devam edeceklermiş.

 

 

Kaçak sarayla TBMM arasında en az 15 km. mesafe var.

 

 

Parlamenter kalkacak, yemek yemek için 15 km mesafeyi tepecek ve sonra tekrar Meclis’e dönecek.

 

 

Sizce bunun akıl ve gerçekçilikle açıklanabilir bir yönü var mı?

 

 

Tabi emir büyük yerden gelince askerde çok kullanılan ”emir demiri keser” zorbalığı devreye girer.

 

 

RTE bu ‘’Bahçe Lokantası’’nı iki nedenle kaçak saray yerleşkesine taşımak istiyor.

 

 

TBMM’de askeri birlik varken bu lokantayı asker işletiyordu ve o zamanki askerin ortaya koyduğu kurallara göre-bu kuralları hiçbir zaman onaylamadın ve hep akıl dışı zorbalık olarak gördüm-dinsel sakallı erkeklerle başörtülü hanımlar buraya alınmıyordu.

 

 

Tabi askeri birlik gittikten sonra burası bizzat Meclis tarafından işletilmeye başlandı ve zorbalığa da son verildi ama RTE için bu olay bitmemiştir, bu nedenle bunun rövanşını alırcasına bu güzel mekanı intikam uğruna tarumar etmek istiyor.

 

 

İkincisi ve en önemli nedeni RTE’nin kafasına koyduğu Türk tipi başkanlık sistemine göre TBMM’ni de kaçak saray yerleşkesine taşıma isteğinden kaynaklanmaktadır.

 

 

RTE’yi çok iyi tanımayanlar bunun o işle ne ilgisi var diye düşünebilirler ama onu iyi tanıyan biri olarak şunu belirteyim ki o çok önemli bir şeyi gerçekleştirmek istediği zaman önce en alttan ve sembolik olanlardan başlar,-sindire sindire, alıştıra alıştıra- sonra da ilk fırsatta son darbeyi vurarak gayesini gerçekleştirir.

 

 

Doğada bu av yakalama yöntemi bukalemunda vardır; önce rengini ortama uydurur sonra gözler hedefte çok çok yavaşça ilerlemeye başlar, avına temkinle yaklaştıktan sonra 5-6 metre uzunluğundaki dilini yüzlerce km. saat hızıyla avına yapıştırıp aynı hızla içine çeker.

 

 

Ben RTE’nin Cumhuriyet ve Devrim yasalarına aykırı olarak gerçekleştirdiği politikaları ‘’bukalemun yöntemi’’ ile yaptığını biliyorum.

 

 

Hedef 2023.

 

 

Önce lokanta taşınıp, milletvekilleri okşana okşana alıştırılacak.

 

 

Aynı zamanda kaçak mekanında istihbari faaliyetle milletvekillerinin düşüncelerini öğrenip çeşitli yöntemlerle kontrollerini sağlayacak.

 

 

Sonra yavaş yavaş bakanlıklar kaçak saray yerleşkesine taşınacak.

 

 

Sonra da devletin kalbi ve beyni bir arada olmalı diyerek Meclis’i taşıttıracak.

 

 

RTE için Türkiye’de her şey onun ve milletvekilleri de emrinde olması gereken evlatları gibi.

 

 

Kaçak sarayında beslettiği bıldırcınlardan farkı yoktur onun için.

 

 

Mutlaka onun kanatları altında olması gerekmektedir.

 

 

Adamın zihniyeti ve devlet yönetimindeki bilgi seviyesi o.

 

 

Her şeyi kontrolü altına almak istiyor.

 

 

Şunu hiç iddia etmeden söylüyorum, RTE fırsatını bulduğu anda krallığını ilan etmekten bir saniye bile geri durmayacaktır.

 

 

RTE asıl zaten krallığını ilan etmek için çalışıyor.

 

 

Despot Körfez ülkeleri ile Suudi Arabistan krallık yönetimlerinde tüm birimler kralın etrafında, aynı yerleşkede bulunmaktadır.

 

 

RTE’de krallığını ilan etmeyi kafasına koyduğu için gerekeni yapıyor ve her yönetim birimini kaçak saray yerleşkesine toplamaya çalışıyor.

 

 

Buradan TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek’e ‘’Bu lokantanın veya Meclis’e ait herhangi birimin kaçak saraya taşınmasına engel olun’’ çağrısında bulunuyorum.

 

 

Cemil Çiçek bunu yapmadığı taktirde hiçbir zaman iyilikle anılmayacaktır.

 

 

Artık parlamenterlik yaşamı da bittiğine göre neden RTE’den çekinecekmiş, anlamak mümkün değil.

 

 

Tüm diğer parti yetkililerini ve milletvekillerini bu konuda tavır koymaya davet ediyorum.

 

 

Kaçak sarayın gölgesinde biz onun nefesini koklamaya mecbur muyuz?

 

 

Meclis’in hiçbir birimine ve lokantasına dokunmadan kaçak sarayının yerleşkesinde kendisine ne kurarsa kursun, ne icat ederse etsin; tek bizden uzak dursun ta ki ‘’Yüce Divan’’ huzuruna çıkıncaya kadar.

 

 

Bu zorbalığa dur demek için tüm parlamenterlere çağrı da bulunuyorum.

 

 

Bu adamın nefesinden ve gölgesinden bizi uzak tutun.

 

 

Siyasetle uğraşmasam bu adamın atmosfere yayılan nefesini koklamamak için Ankara’yı terk edeceğim!

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!