RTE neden başkanlık sistemi istiyor?

RTE neden başkanlık sistemi istiyor?
30 Ocak 2015 15:58

Dün akşam TRT HABER kanalında, karşısına dizdiği çanak soru sorucu karakterdeki gazetecilere çeşitli konularda cahil kitlelerin hiç düşünmeden yutacağı yalancı haplar niteliğindeki yanıtlarını veren RTE’nin Türkiye’ye neden başkanlık sistemini getirdiğini sarfettiği ”…Çok başlı yapı bizim ayağımıza pranga vuruyor…” cümlesinden net bir şekilde anlamış bulunuyoruz.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Ve işin en tuhaf tarafı da bu cümleyi herhangi bir dil sürçmesi ile değil, gayet yalın bir şekilde doğrudan doğruya ifade etmesidir ki, böyle bir durum tam bir Recep Erdoğan klasiğidir.

 

 

Sadece yukarıda belirttiğim cümleyi sarfetmekle mi kalıyor RTE?

 

 

Hayır, bir de bunu yani başkanlık sistemini yine bir Recep Erdoğan klasiği olarak, kendisinden önceki cumhurbaşkanlarının da istedikleri yalanını söylemesi çok hazin ve güldürücü.

 

 

Adam ‘’Hafızayı beşer nisyan ile maluldur’’ gerçeğini bildiğinden ve hele on iki yıllık deneyiminden Türk kamuoyunun önemli bir kısmının bunu yutacağını hesap ettiğinden dolayı böyle bir yalanı söylemekten çekinmiyor.

 

 

Şimdi, tüm okurlarıma soruyorum:Abdullah Gül’de dahil, kendinden önceki cumhurbaşkanlarının hangisi Türkiye için başkanlık sistemini istemiştir?

 

 

Hatta Abdullah Gül çok net bir şekilde başkanlık sistemine karşı olduğunu, Türkiye için parlamenter sistemin uygun olduğunu açıklamıştır.

 

 

Diğer cumhurbaşkanlarına gelelim.

 

 

Ahmet Necdet Sezer, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Kenen Evren’den hangisi başkanlık sistemini dillendirerek istemiştir?

 

 

Hayır, RTE’nin gayesi bu değil.

 

 

Gayesi, yalana dayalı propaganda ile kitlelerin beynini yıkayıp, seçimlerde başkanlık sistemini işleyeceği için bu yolla oy toplayarak, 330’un üzerinde milletvekili temini ile birlikte anayasayı değiştirip sınırsız yetkilerle donatılmış olarak kendi başkanlığını ilan etmekten geçiyor.

 

 

Şimdi esas işleyeceğimiz konuya geçelim.

 

 

RTE, ‘’…Çok başlı yapı bizim ayağımıza pranga vuruyor…’’ derken krallarda dahi olmayan bir diktatör olma arzusunu çok açık bir şekilde belirtmiyor mu?

 

 

RTE, bu ifadesi ile ülkenin tüm yönetimi benim elimde olacak demiyor mu?

 

 

Zaten AKP’li yetkililerinin de kamuoyunda dillendirdikleri şekilde RTE’nin isteklerine uygun ve adını da Türk tipi başkanlık koyarak partili cumhurbaşkanlığını getirip milletvekili adaylarını, bakanları, üstyargıyı o belirleyecek, Meclis’i feshetme yetkisi verilecekmiş.

 

 

Yahu böyle bir yetki Türk tarihinin geçmişindeki ne padişahlıkta ne de dünyanın herhangi bir yöresindeki krallıkta yönetiminde var.

 

 

Bunların hepsi deli saçması.

 

 

Parlamenter sistemde adam tam bir diktatör kesildi başımıza, ya başkan olursa bu milletin hali ne olur, düşünebiliyor musunuz?

 

 

Vallahi IV.Murat sendromu hepimizin kellesini uçurmak üzere başımızın üzerinde demoklesin kılıcı gibi hazır vaziyette beklemek üzere hortlar.

 

 

Yaşamında bir iki Battal Gazi hikayesi türünden başka hiçbir kitap okumamış olan ve beyinsel düşünme paradigması bu şekilde şekillenen RTE için bu istek çok normal; çünkü o Tanrı tarafından özel yaratılmış bir insan kendi düşüncesine göre.

 

 

Hemen düşüncemizi net bir şekilde ifade edelim ki, Türkiye’de bu aşamada başkanlık sisteminin getirilmesi iki açıdan son derece sakıncalıdır.

 

 

Bunlardan birisi tam anlamı ile bir diktatörlüğe dönüşür.

 

 

Bunun nedeni de şu anda mevcut kültürel yapımızın ve eğitim düzeyimizin son derece düşük olmasıdır ki, yönetildiğimiz parlamenter sistemde bile RTE katı bir diktatör kesildi başımıza; ya başkanlık sistemi olursa halimizin nice olacağını bir düşünün.

 

 

Diğeri de ülkenin bölünme ile derhal karşı karşıya kalmasıdır ki, zaten RTE’nin temel arzularından biri de budur.

 

 

Çünkü, başkanlık sistemi gelirse o zaman ‘’Türkiye’nin yönetim tarzı da bu sisteme uygun olarak tüm bölgelerin veya illerin ABD’de olduğu gibi eyaletlere bölünmesi ve her ilin valisini kendi halkının seçmesi gerekir’’ diyerek önce Kürt federasyonları oluşturacak, sonra da Kürdistan devletinin kurulmasının tüm altyapısını hazırlamış olacak.

 

 

Şu bilgiyi aktaralım ki, kuzey-güney savaşlarından sonra 50 küçük devlet bir araya gelerek adındaki anlama uygun bir devlet kurularak Amerika Birleşik Devletleri denmiştir ki, o zaman buna zorunluydular birlik olmak için.

 

 

Yani Amerikalılar birlik olmak için zorunlu olarak eyalet sistemini kabul ettiler, bizim bölücüler ve akıl dışı düşünenler ise bölünüp parçalanmak için eyalet sistemine gitmek üzere başkanlık sistemine geçmek istiyorlar.

 

 

Bu nedenle seçime katılacak üniter yapı ve Türkiye’nin birliğinden yana tüm siyasal partilerin bu vahim durumu halka çok iyi anlatması gerekmektedir.

 

 

Çünkü başkanlık sistemini seçimlerde halka işleyeceklerini RTE, çıktığı bu televizyon programında açıklamıştır.

 

 

Ülkemizin on milyonunun okumayazma bilmediği, on milyonunun diplomasız okuryazar, yine on milyon civarında da ilkokul mezunu olduğu vs. gerçeğini gözönüne aldığımızda bu konu millet olarak yaşamsal önemdedir.

 

 

RTE’nin sınırsız yetkilerle donatılmış, adeta bir diktatörlük kurmak üzere başkanlık sistemini istemesinin diğer bir nedeni şimdiye kadar yığınla işlediği anayasal suçlar ve 17/25 Aralık sendromuna dayalı cürüm iddiaları ile ilgili gelecekteki yargılanma korkusudur.

 

 

Başkan olup her şeye hakim olmak istiyor ki, tüm icraatları kendi güvenliği için kullanabilsin.

 

 

Diğer bir korkusu da kendisini iktidar yapan küresel güçlere verdiği söze uygun olarak, ileride Kürdistan devletinin temelini oluşturacak güneydoğumuzda bir Kürt federasyonunu oluşumunu sağlayarak o açıdan da kendini emniyete almak istiyor kanaatimce.

 

 

Yani bir Saddam, bir Kaddafi’nin vs. akıbetine uğramaktan çok korkuyor.

 

 

Onun da, ‘’Tarih tekerrürden ibarettir’’ gerçeğini kavradığı kesindir.

 

 

Yukarıda yazdıklarımız millet olarak bizim gerçeklerimiz ama başkanlık sisteminde üç erkin birbirlerini kontrol etmek üzere eşit derecede güçlendirildikleri gerçeğini de yazmadan geçemeyeceğim.

 

 

Bunlar, yasama, yürütme ve yargı erkleridir ki, en ideal şekilde ABD’de uygulanır.

 

 

Hatta ABD başkanları çok muhtaç oldukları bazı yasaların çıkması için Temsilciler Meclisi ve Senato’da el ayak öpercesine yalvardıklarını bilmeyen var mı?

 

 

Ama bu parlamenter sistemde bile fiilen diktatör olan RTE, başkanlık sistemi ile bunu yasal garantiye almak istiyor.

 

 

Tüm milli demokratik güçlerin RTE’nin bu çok tehlikeli girişimine karşı seçimde işbirliği yaparak bu oyunu bozmalıdır.

 

 

Ve ayrıca kamuoyunda belli oranlarda karşılığı olan her kesimden toplum liderlerinin bir araya gelerek bir partinin çatısı altında seçime girmesi seçmen nazarında önemli bir güç algısı oluşturacağı kesindir.

 

 

RTE’nin, ülkenin hayrına olmayan bu atraksiyonlarına asla geçit verilmemelidir.

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!