RTE, Kılıçdaroğlu’nun tekrar seçilmesi için can havliyle çalışıyor

RTE, Kılıçdaroğlu’nun tekrar seçilmesi için can havliyle çalışıyor
28 Ağustos 2014 09:49

Öncelikle Avrupa’yı aydınlatan ve benim de her zaman hayranlıkla okuduğum filozof Nietzsche’nin ”Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır! Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın… egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir” görkemli tespitini öncelikle ortaya koyalım.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Ve şimdi, Türk halkının öğrenim durumunu devletin yayınladığı gerçek rakamlarla ortaya koyalım.

 

TÜİK’in yayınladığı son verilere göre, nüfusumuz 75 milyondur.

 

Bu nüfusun okuma yazma bilmeyenleri 9 milyon 625 bin, ilkokulu bitirmemiş olan sayı 17 milyon 820 bin, ilkokul mezunları 24 milyon, ilköğretim yani ilkokul ve ortaokul bileşimi mezunlarının sayısı ise 10 milyon 200 bindir.

 

Bunların toplam sayısı ise 61 milyon 645 bindir.

 

Gerisini saymaya gerek yoktur.

 

Bir insanın kültürel gelişimini asgarisinden lise mezuniyeti ile sağladığını kabul edersek yukarıdaki rakamlar demokratik ve hukuka dayalı yönetim biçimi bakımından Türkiye için bir felaket, Nietzsche’nin tespiti ile madrabaz siyasetçiler için bir cennettir.

 

Neden böyledir?

 

Madrabaz sözcüğünün hileci veya hile yapan anlamına geldiğini anımsatıp yazımıza devam edelim.

 

İşte madrabaz siyasetçiler, Türkiye gibi yukarıda devletin rakamları ile tespitlerini ortaya koyduğumuz öğrenim seviyesi son derece düşük olan ve adeta yerlerde sürünen ülkelerde dogmatizm üzerinden çok çirkince siyaset yaparlar.

 

Çünkü bilim, sanat ve kültürün yerlerde süründüğü ülkelerde yurttaşlar oy verirken akılla, bilimle bağdaşmayan kokuşmuş dogmatik iğrenç değerler üzerinden oy verirler.

 

Böyle bir durumda, kitlelerin bağlı olduğu lider dogmatizm bataklığından geliyorsa ve de dogmatik değerleri seçmenin önüne, balığa yem verir gibi atıyorsa cahil kitleler böyle bir oltaya hiç kuşkunuz olmasın ki balıklama atlayacaklardır.

 

İsterse böyle bir lider vatan haini, küresel çapta dev bir hırsız ve alçak bir namussuz olsun hiç fark etmez, yine oyunu götürüp dogmatik değerleri kullanan lidere verir.

 

Dogmatizmin değerlere göre yaşam tarzı benimsemiş kitleler ‘’Benim dogmatik değerlerime dokunmasında ne yaparsa yapsın’’ düşüncesi ile hiç aldırış etmeden oylarını götürüp madrabaz hain liderlere verirler.

 

Hele de dogmatizmi kullanan ve bu çirkin yolla cahil kitleleri arkasından sürükleyen liderin karşısında böyle çağdışı dogmatizmi kabul etmeyen ama kendi değerleri yolunda giden başka bir siyasal parti lideri varsa madrabaz siyasi lider için evren çapında bir nimettir.

 

Böylece, siyaset sosyolojisini yakından ilgilendiren genel değerlendirmesini yaptıktan sonra yazının BOP Eşbaşkanı RTE ve CHP özel konusuna girelim.

 

Her çeşit madrabazlıkla 12 yıllık süreç içerisinde seçimleri kazanan ve sonunda da hiç hak etmediği şekilde ‘’Köşk’’e çıkan küresel güçlerin taşeronu Recep Erdoğan devlete, millete karşı işlediği ağır cürümler yüzünden çok büyük korku içinde yaşamaktadır.

 

Bu nedenle RTE, başına bir şey gelmemesi için aklınıza gelebilecek her konuda inanılmaz önlemler almaktadır.

 

Örneğin, hukuk dışı olarak küresel güçlerin her emre amade taşeronu pısırık Ahmet’i başbakanlığa ataması bu önlemlerden biridir.

 

Çünkü RTE ve pısırık Ahmet, uluslararası terörizimi birlikte besledikleri için bu yolla onu sürekli tehdit edip istediği tüm işleri ona yaptırmak ve böylece hukuk önünde birgün yargılanmamayı sağlamak istiyor.

 

RTE bu konuda, yani birgün hukuk önünde yargılanma hususunda o kadar tedirgin ki, pısırık Ahmet’i sürekli kontrol altında tutmak için aldığımız istihbarata göre AOÇ’de yargıya karşı gelerek yaptırdığı binanın makam olarak üst katında kendisi, hemen bir altında da onu oturtacakmış.

 

Böylece çok aşırı hastalıklı korkuları yüzünden kimler geldi gitti, kimlerle görüşüyor, nereye gitti, nereden geldi diye sürekli kontrol edecek ve hukuk dışı talimatlarını telefon dinlenmelerine takılmaması için her gün sözlü olarak verecek, aynı zamanda yine para hastalığı nedeniyle kendisini yasal olarak ilgilendirmeyen tüm ihaleleri vermeye devam edecektir.

 

Neyse, işlediği korkunç cürümler nedeniyle paranoyak bir kişiliğe bürünen bu adamın irili ufaklı yüzlerce hukuk dışı önlemi yazılabilir ama ben aşağıya kendisince bunun en önemlisini yazacağım.

 

O da, önümüzdeki günlerde yapılacak Cumhuriyet Halk Partisi kurultayında genel başkan adaylarından Muharrem İnce’nin kazanması kendisini çok fena halde korkutmaktadır.

 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun tekrar genel başkan olması ise RTE’yi sınırsız şekilde sevindirecektir.

 

Sakın, RTE’nin dünkü hukuk dışı olağanüstü büyük kongrelerinde Kılıçdaroğluna yüklenmesine ve onun partisinin başından gitmesi gerektiği mesajına kimse aldanmasın.

 

Bu, RTE’nin bildik numaralarındandır.

 

Böylece CHP delegesini kızdırıp, tahrik edip çok korktuğu Muharrem İnce’nin dışlanarak yeniden Kılıçdaroğlu’nu seçtirmek istiyor.

 

Bakın neden?

 

Tüm demokratik ülkelerde, iktidar partisini yıpratan anamuhalefet partisidir.

 

İşte RTE, kendi güvenliği açısından AKP’nin karşısında çok zayıf bir CHP istemektedir.

 

Bunun yolu da CHP’nin başına tekrar Kılıçdaroğlu’nun gelmesidir.

 

Neden?

 

Yakın geçmişe kadar kendisinin yaptığı gibi bundan sonra da kuklası pısırık Ahmet’e vereceği talimatlarla yaptıracağı genel başkanı Kılıçdaroğlu olan bir Cumhuriyet Halk Partisi’ni, genel seçmenin büyük çoğunluğunun içinde yoğrulduğu dogmatik değerler üzerinden vurmaya ve sürekli zayıf düşürmeye devam edecektir.

 

Bu siyaset mühendisliğini küresel güçlerin işbirlikçisi ve Türkiye’yi bir karpuz gibi ortadan ikiye bölünme noktasına getiren RTE, ‘’Yüce Divan’’ önüne çıkmamak için yapmaya zorunlu.

 

Çünkü çok güçlü ve iktidar olan bir Cumhuriyet Halk Partisi, onu muhakkak hukuk önünde yargılatacaktır.

 

Ama CHP bugünkü gibi zayıf kalırsa RTE şimdiye kadar işlediği ağır cürümlerin üstüne oturup yenilerine bakacaktır.

 

İşte, Kılıçdaroğlu’nun yeniden CHP genel başkanı olması RTE için çok önemlidir.

 

Neden?

 

Hemen kısaca yazayım.

 

Çünkü, CHP’yi yıpratmak üzere Kılıçdaroğlu’nu Ortaçağ’ın iğrenç dogmatik değerleri üzerinden çok rahatlıkla vuracaktır.

 

Hem de bir cümle söyleyerek bir şeyi anımsatıp cahil seçmeni saniyesinde tahrik etmiştir, edecektir, kuklası pısırık Ahmet’e ettirecektir.

 

RTE’nin bunu 2010 halkoylaması, 2011 genel seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl ve hangi sözlerle yaptığını herkes anımsamalı.

 

Ve Recep Erdoğan, bu yönde yazının başlığında belirtildiği gibi canhavliyle çalışmaktadır.

 

Yandaş gazetelere ve köşe yazarı etki ajanlarına bu yönde talimat vermiştir; CHP delegesini Kılıçdaroğlu lehinde, Muharrem İnce aleyhinde yönlendirmek üzere.

 

Bu nedenle tüm CHP’liler ya siyaset sosyolojisinin yasalarına göre siyaset yapıp genel başkan seçerler ya da sürekli sürünürler.

 

Muharrem İnce, RTE ve kuklası pısırık Ahmet’in dalaşamayacağı bir isimdir.

 

RTE ve şürekası, Muharrem İnce üzerinden hiçbir dogmatik değeri kullanıp seçmenden oy devşiremeyeceğini herkes biliyor.

 

Hem BOP’un uzatmalı çavuşu RTE, Muharrem İnce’den ödü patlarcasına çok korkmaktadır.

 

Bütün soyut değerlere eşit mesafede olan biri olarak ben gerçekleri çok net olarak yazdım.

 

Bu benim bir yurtseverlik görevimdir.

 

Cumhuriyet Halk Partisi, yukarıda yazdığım siyaset sosyolojisinin gerçekleri ışığında, Muharrem İnce’nin genel başkanlığında ya iktidar olup Türk halkını RTE heyulasından kurtarır ya da Kılıçdaroğlu ile yoluna devam edip her zaman olduğu gibi yerlerde sürünür.

 

Benden uyarması.

 

[email protected]

 

İbrahim ÖZDOĞAN twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!