RTE Kendini kurtarmak için meclis içindeki her parti ile işbirliği yapar

RTE Kendini kurtarmak için meclis içindeki her parti ile işbirliği yapar
20 Nisan 2015 10:26

RTE’yi yakından tanıyanlar öztürkçe sözcüklerle onun benmerkezci(egosantrik) ve özetapar(narsist) bir ruh yapısına sahip olduğunu çok iyi bilirler.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Bu ön bilgiyi verdikten sonra hemen konuya geçelim.

 

7 Haziran 2015 genel seçimi RTE’yi kara kara düşündürmekte, kedere sokmaktadır.

 

Çünkü uzun yıllardır kamuoyu araştırmalarını siyasal yaşamının ayrılmaz bir parçası haline getirmiş olan RTE’nin önüne bu seçimle ilgili olarak hep karanlık tablolar gelmektedir.

 

İşte bu nedenle Türk kamuoyunu kafakola almak için milliyetçilik simidine sarılmaktadır.

 

İşte bu nedenle AKP’nin seçim bildirgesindeki çözüm süreci dedikleri ama benim kişisel olarak bu betimlemeyi hiçbir zaman dillendirmeyip ihanet süreci olarak adlandırdığım Türkiye’nin bölünüp parçalanma süreci teknik nedenlerle ortadan kaybolduğu yalan ve dalaveresi ortaya atılmıştır.

 

RTE ve güruhu kendileri açısından bu seçimde çıkması artık mukadder olan kötü sonuca bir türlü çare bulamıyorlar.

 

Hangi dala el atsalar o dal kopuyor ve kendilerini küt diye yerde buluyorlar.

 

Şöyle çok yakın geçmişe doğru meydana getirilen provokatif olayları düşünün Savcı’nın şehit edilmesi ve Ağrı olayı da ellerinde patlayan bir bomba olmuştur.

 

Artık RTE ve güruhu şunu anlamıştır ki, ülke çapında meydana gelen hiçbir sansasyonel olay AKP’nin seçimde karşılaşacağı kötü sonu önleyemeyecektir.

 

Hatta şunu da anlamışlardır ki, ülkede meydana gelen provokatif olaylar AKP’nin oy oranını daha da aşağıya çekmektedir.

 

Bunun anlamı nedir?

 

RTE ve güruhunun Türkiye Cumhuriyeti siyaset tarihinde hiçbir zaman olmamış uzun yıllardır büyük çoğunlukla tek başına iktidar olma yolunun kapanması anlamına gelmektedir.

 

Peki bunun sonucunda ne olabilir?

 

Bunun sonucunda olabilecek en temel icraat Anayasa ve yasaları hiçbir kural tanımadan RTE ve güruhunun uzun yıllardır çiğnemesi ve haklarındaki yargı kararları ile açılmış olan yolsuzluk, rüşvet, ihale vurgunculuğu şaibeleri nedeni ile kurulacak başka bir hükümet kanalı ile derhal ‘’Yüce Divan’’a verilmek üzere karar alınmasıdır.

 

İşte sürekli olarak alternatif planlarla siyasal yaşamını sürdüren RTE, son çare olarak TBMM’e girmiş olan her parti ile AKP’yi koalisyon hükümeti kurmaya yönlendirecektir.

 

RTE için parti ismi ve programı hiç fark etmez.

 

Yeter ki, kendi siyasal yaşamı ve yargı güvenliği sağlanmış olsun.

 

Ortak olacağı parti CHP, MHP, HDP veya Meclis’e girebilecek herhangi bir parti veya birkaç parti olabilir.

 

Ama şunu hemen belirtelim ki, RTE öncelikle kendisi ve AKP’si için en az zararlı veya hiç zararlı olmayanı, bir de gerçekleştirmek istediği Türkiye’nin özüne aykırı icraatlarla, özellikle PKK projesi olan Kürdistan özerk bölgesinin kurulmasına yardım edecek bir yol arkadaşı parti genel başkanı arayacaktır.

 

Kürtlere özerklik konusunda RTE’ye yardım edecek en yakın isim Dersimli Kemal akla gelmektedir.

 

Başkanlık sistemi konusunda da RTE, Dersimli Kemal’i kafalarsa AKP ile CHP’nin koalisyon hükümeti kurmasına gözü yumuk olarak gideceğinden nokta kadar kuşku duymayın.

 

Obama ağzı ile sözde Ermeni soykırımı yalanına ‘’Büyük Felaket’’ diyen Dersimli Kemal, koşar adımlarla RTE’nin PKK istekleri doğrultusunda bölücü politikalarının uygulanacağı kurulacak hükümete ortak olmaya dünden razıdır ama Atatürkçü yurtsever CHP tabanı bu konuda mutlaka bir değerlendirme yapacak ve onun dün açıkladığı yalan vaatlerle dolu sosyal politikalarını satın almayacaktır; çünkü aslı varken kimse taklitine kanmayacaktır ki, AKP bu politikalarla çalışanın hakkını tembel miskin milyonlara yedirerek Türkiye’yi mahvetti.

 

AKP’nin tıpkı SHP gibi bölücü imajı ile yaftalanıp yok olmaması için RTE ilk hamlede HDP ile AKP koalisyonuna yanaşmayacaktır ta ki son hamlelerini yapıncaya kadar.

 

İşte bu noktada Türkiye için en zararlı olan Devlet Bahçeli’den başkası değildir.

 

Bana göre RTE’yi, bütün olumsuz işlerine rağmen bugünkü konumuna getiren ve bunun sonucunda da Türkiye’nin bölünmesi ile karşı karşıya kalmamızı sağlayan Devlet Bahçeli’den başkası değildir.

 

Kamuoyunun yakından bildiği gibi Devlet Bahçeli son derece kurnazca hareket edip RTE aleyhinde çok ağır ithamlarla ve milli duygulara dayalı sözlerle milliyetçi kitleleri aldatıp fakat her ayağı kayışında onu kolundan tutup kurtarıyor.

 

Maalesef kendi kitlesi Devlet Bahçeli’nin bu lokmalarını her defasında yutmaktadır.

 

7 sene boyunca RTE’nin kişisel çıkarlarına dayalı ve çoğu Anayasa’ya aykırı yasaları bir noter marifetiyle gözünü yumarak onaylayan Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı seçtiren Devlet Bahçeli’den başkası değildir.

 

Eğer Abdullah Gül cumhurbaşkanı olmasaydı ve onun yerine Cumhuriyet ile milli değerlere bağlı başka biri olsaydı bugün RTE gibi bir siyasi figür, AKP gibi bir parti olmayacaktı yaptıkları bunca yanlış icraatlar karşılığında.

 

Devlet Bahçeli RTE’yi korumakla görevli milliyetçilerin başına musallat olmuş bir adamdır.

 

RTE’Yİ koruma işini sonuna kadar götürecektir.

 

Çünkü kendisi de başka güçler tarafından korunmaktadır.

 

Devlet Bahçeli o kadar özel görevli bir adam ki, RTE’yi koruma görevine engel olmasınlar diye MHP’deki tüm vatanseverlerin üstünü çizmiştir.

 

Kamuoyunun bunu görmesi lazım.

 

Bu yönüyle Dersimli Kemal’le ortak yönleri vardır.

 

Dersimli Kemal’de CHP’deki Atatürk ve Cumhuriyet’e bağlı vatanseverlerin hepsini bir kalemde çizerek küreselci mezhepçi ve sözde Ermeni soykırımını savunan kişileri aday yapmıştır.

 

CHP’de yapıldığı söylenen önseçim bir tiyatrodan ibarettir ki, seçilmesi istenilen kişilere doğru çeşitli manipülasyonlarla üyeler yönlendirilmiştir.

 

Çünkü Dersimli Kemal’de, Bahçeli’de, Demirtaş’ta bir projenin adamlarıdırlar.

 

Görevleri bittiğinde partilerinin başlarından gideceklerdir.

 

Aslında RTE ve güruhunun keder içinde yaşamasına hiç gerek yok!

 

Çünkü kurtarıcıları üç fedai partilerini arkasına olarak yardıma ve AKP ile koalisyon hükümeti kurmaya hazırlar.

 

Hepsi de Kürt özerk bölgesinin aslında Kürt federasyonunun kurulması için RTE’nin emrindeler.

 

Bunu HDP doğrudan ‘’Ver federasyonu al başkanlığı’’ diyecek, diğerleri ise dolaylı olarak.

 

Aldanan hep Türk milleti olacak.

 

Ben boşuna demiyorum, ‘’Bunlar siyasi dördüzler’’dir.

 

İnşallah 5.siyasi bir parti Meclis’e girerek bu ‘’siyasi dördüzler’’in oyununu bozar.

 

Her şey milletin kudretinde şekillenecektir.

 

Seçim barajı takıntısını millet kafasından atarak, oyum zayi olmasın diye kendine zulmedene aşık olan biri duruna düşmemelidir.

 

TBMM’ye girecek 5. parti neden Liberal Demokrat Parti(LDP) olmasın.

 

Hiçbir partinin oyu çantada keklik değildir; 7 Haziran akşamına kadar bütün partiler eşittir.

 

Bu seçimde Türk seçmeninin AKP, CHP, MHP ve HDP’yi ters köşeye yatıracağına yürekten inanıyorum.

 

3 Kasım 2002’de iktidarda oldukları halde sıfırlanan DSP, MHP ve ANAP’ı anımsarsanız her şey açıklık kazanır.

 

Türk seçmeni sürpriz yapmayı çok sever.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!