Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan, akademisyen ve öğrencilerin protesto ettiği Prof. Dr. Melih Bulu açıklamalarda bulundu. İstifa etmeyi düşünmediğini belirten Bulu, “Kültürün devam ettiği görüldükçe sorun kalmayacaktır. Oradaki birçok insandan daha Boğaziçiliyim” dedi.

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2 Ocak’ta Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu, öğrenci ve akademisyenlerin kendisine yönelik tepkileriyle ilgili olarak Habertürk TV canlı yayınında açıklamalarda bulundu.

Sözlerinin başında bu tip bir tepkiyle karşılaşmayı beklediğini ifade eden Bulu, öğrencilerin girişini önlemek amacıyla güney kampüsün kapısına kelepçe takılmasının kendi talimatıyla olmadığını söyledi. Bulu, kapının zaten kırık olduğunu ve kelepçenin tutturmak için takıldığını belirtti.

Bulu, akademik çalışmalarında intihal yaptığıyla ilgili iddialara da yanıt verdi. Bunun bir iftira olduğunu söyleyen Bulu, “Bu teknik bir şeye giriyor ama benim doktora tezimdeki literatür kısmındaki her şey bir yerden alıntıdır. En sonda da kaynak yazıyor. Tüm dert bazı şeyleri tırnak içine almamış olmam. Kurallar değişir. İşin özü, kaynağı yazmak ki ben de yazmıştım” diye konuştu.

Bulu, Boğaziçi kültürüne hiçbir şey yapmayacağının altını çizerek şunları ifade etti: “Bütün hocalar bunu soruyor. Ben hard rock dinleyen, Metallica dinleyen bir rektörüm. Bu kültürle ilgili herhangi bir değişiklik düşünmüyorum. Yapacağım iş paydaşlarla konuşmak. Ben 4 yılda Boğaziçi’ni ilk 100’e sokmak istiyorum. ‘Yapamazsın diyorlar. Ben bunu yaparım. İşin matematiğini iyi bilmek lazım. Benim yayınların hem atıflarım fena değildir.”

 

 

Bulu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

 

‘9 tane aday başvurdu, mülakata alındık’

 
“Normalde bir rektör ataması için dünyadaki standartlara uygun bir süreç var. 9 tane aday başvurdu. Mülakata alındık. Komisyondaki mülakatta Boğaziçi Üniversitesi’ne uygun sorular soruluyor. Sonrasında YÖK değerlendiriliyor ve Cumhurbaşkanı’na sunuluyor.

 
Benden önce Boğaziçi dışından rektör atandı ama daha önemlisi ben Boğaziçiliyim. Yüksek lisans ve doktoramı orada yaptım. Sürekli Boğaziçi’nde hocalarla yemek yedik, sohbet ettik.