Politik risk için Bank Asya’yı örnek verdiler

Politik risk için Bank Asya’yı örnek verdiler
4 Mart 2015 11:54

Uluslararası kredi derecelendirme şirketi Standard And Poors (S&P), Bank Asya’nın “yaşadıkları”na işaret ederek, bu gelişmenin, risklerin finansal sisteme nasıl yansıyabileceğini gösterdiğine dikkat çekti.

 

“Türk Bankaları Daha Fazla Düzenleme ve Rekabet İle Karşı” başlıklı bir değerlendirme raporu yayımlayan S&P, “Haziran ayındaki seçimleri Türk bankaları için özel bir risk faktörü olarak görülmediği, ancak Bank Asya’nın 2014 yılında yaşadığı zorluklar ve sonrasında 3 Şubat’ta alınan BDDK kararının, politik risklerin ya da onların piyasalar tarafından algılanma şeklinin finansal sisteme nasıl sıçrayabileceğini gösterdiği” dedi .

 

Gelir İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu geçen yıl ortalarında, Bank Asya’nın vergi ve prim tahsilatına ilişkin yetkilerini sonlandırmış, geçen Şubat ayında da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bankanın yönetim kuruluna dokuz kişi atamıştı.

 

Tüketici kredileri ve kredi kartlarını hedef alan düzenlemelerin, kredilerdeki hızlı büyümeyi yavaşlattığına işaret edilen raporda, kredilerdeki büyümenin bu yıl yüzde 15’e kadar yavaşlayabileceği ve Türkiye’de göreceli olarak yüksek seyreden enflasyon dikkate alındığında, bu oranın diğer gelişmekte olan ülkeler ile kıyaslanabilir olduğu vurgulandı.

 

Standard & Poor’s Türk Bankacılık Sistemi ve Bankalarından Sorumlu Kredi Derecelendirme Analisti Göksenin Karagöz, bu sınırlamaların bankaların faiz marjı, komisyon geliri ve dolayısı ile kârlılığında aşağı yönlü baskı yarattığına dikkat çekerek, “BDDK’nın iki mesajı gayet açık… Teminatsız bireysel kredilere dayalı hızlı büyüme istemiyoruz ve de tüketici hakları daha fazla gözetilecek. Dolayısıyla, S&P olarak, Türk bankalarını 2015 ve sonrasında mevcut aktif kompozisyonlarının ve de büyüme stratejilerinin gözden geçirileceği daha rekabetçi bir ortam bekleniyor” dedi.

 

Göksenin Karagöz, kredi büyümesindeki yavaşlamayı aktif kalitesi açısından olumlu bulduklarını belirterek, “Kredi stoku-GSMH oranındaki 2010-2013 yılları arasındaki yıllık ortalama 7 puanlık artış, bankaların mevcut kredilerinin büyük bir kısmının halen yıllanmakta olduğu anlamına geliyor” dedi.

 

Raporda ayrıca, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) parasal genişleme programının, ABD Merkez Bankası’nın (FED) ters yöndeki adımlarının olumsuz etkisini azaltabileceği, bunun da Türk bankalarının dış borçlarını yenilemesine olumlu katkıda bulunacağına işaret edildi.

 

Düşük seyretmesi beklenen petrol fiyatlarının liranın daha fazla değer kaybetmemesi halinde içeride daha düşük enflasyon ve politika faizi anlamına gelebileceği de vurgulanan raporda, bunun da faiz marjlarının olumlu olarak etkilenebileceği belirtildi.

 

Türk bankalarının negatif görünümünde bir değişiklik olmadığı, bunun da ülke derecelendirmesi üzerindeki negatif görünümü şu an için yansıttığı belirtilen raporda, “Dolayısıyla 2015’teki S&P Banka Reyting kararlarının ülke değerlendirmesi ve görünümdeki değişikliklerini yakından izleyeceği düşünülüyor” diye eklendi.