PKK Türk Ordusu’nun gücünü deniyor
12 Ağustos 2016 13:49

Türk ordusunun kuruluş tarihi MÖ 209’dur.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Büyük Türk hakanı Metehan kurmuştur; Hun devletinin kuruluşu ile birlikte.

Bu tarih aynı zamanda Türk Kara Kuvvetleri’nin resmi kuruluş tarihi olarak kabul edilmiştir.

Türk milleti, tarihin uzun seyri içinde çok sayıda devlet ve imparatorluklar kurmuş ve kurduğu bu devletlerin de bir çoğu yıkılmıştır.

Ama bir hakikat kesin ki, Türk milleti kurduğu devletlerin yıklmasından sonra kahraman ordusunu veya devleti yıkıldıktan sonra yeniden bir devleti kuracak ordu gelenekleri ile ordu çekirdeğini hiçbir zaman yitirmemiş ve bu sayede derlenip toparlanarak kısa sürede yeni devletlerini kurmuşlardır.

Çünkü Türk milletinin genetiğinde millet-ordu birlikteliği kodlanmıştır.

Ve, bu sayede de Türk milleti yüksek derecede örgütlenme yeteneğine sahiptir.

Anadolu Selçuklu Devleti dağıldıktan sonra da Türk milleti varlıklarını ve ordularını Anadolu beylik devletlerinde sürdürmüş, Osmanlı Devleti’nin Yıldırım Beyazıt döneminde yine bir Türk hakanı olan Timur’a yenilmesinden sonraki ”Fetret dönemi”nde ordusunun varlığını ve çekirdek ruhunu koruyarak Çelebi Mehmet’le yeniden toparlanmıştır.

1.Dünya savaşından sonra da Mondros Mütarekesi çerçevesinde dağılan Osmanlı-Türk ordusu, Türk’ün millet-ordu genetik kodlaması ve çekirdek orduyu koruma içgüdüsü sayesinde yeniden kısa sürede toparlanarak, Mustafa Kemal önderliğinde İstiklal Savaşı’nı yaparak yurdumuzu düşmanlardan temizleyip, uygar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuştur.

Türk milletinin genetik kodlamasındaki ordu düşüncesinin yaşamsal varlığının önemini emperyalist ülkeler ve Türk’ün ebedi ve ezeli düşmanları çok iyi bildikleri için, on beş senedir geliştirdikleri yeni bir stratejik oyunla Türk ordusunun genetik kodlamasını alabora edip, sağlam DNA’sını yok etme peşindedirler.

Çünkü emperyalist ve Türk düşmanları şunu çok iyi bilmektedir ler ki, Türk milleti için ordu demek istiklal, şeref, haysiyet, özgürlük, ekmek, ekonomik hürriyet, Türk düşmanlarının korkulu rüyası demektir.

Bir Türk için genetik kodlamasını tarihten, Metehan’dan, Alparslan’dan, Osman Bey’den, Atatürk’ten alan Türk ordu sistemin varlığı veya yokluğu, eskilerin hayat-memat dedikleri yaşam-ölüm meselesidir.

Tarihin Türk milletine verdiği misyon çerçevesinde var olmuş Türk ordu sistemi varsa yaşayacaksın, bu sistem yıklırsa öleceksin hakikatı çıplak olarak ortadadır.

Ama, 2008’den beri Türk ordusu, bu hakikatler düşmanlarca bilindiğinden tarumar edilmeğe başlanmıştır.

Öyleki tarihte, Türk ordusuna yapılan böyle dağıtıp yok etme operasyonunun ikincisi yoktur; ta MÖ 209’daki Türk ordusunun Metehan tarafından kuruluş tarihinden, 2008’den bugüne kadar olanlar.

2008’den 2013’ün AKP-FETÖ sevdalı evlilik döneminde Ergenekon ve Balyoz tertipleriyle Türk ordusunun komuta heyeti kodeslere tıkanarak, ordumuzun tarihsel evrimsel genetiğine en büyük darbeler vurularak; ikinci yok edişe zemin hazırlanmıştır.

15 Temmuz naylon darbe girişimi ile de yapılan sivil darbe ile Türk ordusunun genetik kodlarını, DNA’sını besleyen tüm askeri okullar A’dan Z’ye kapatılıp, başta Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan yüzlerce general-tüm generallerin nerede ise yarısı-olmak üzere binlerce subay ve astsubay Türk ordusundan darbeci ve Fetöcü suçlamasıyla atılmıştır.

Aslında bu bir temizliktir ki, bu tabir-temizlik-Avrupalılar, aynı yöntemi zamanında uygulamış olan zalim diktatör Hitler için kullanmıştır.

Ve, Avrupalılarca bu anlamdaki kelime çok iğrenç olarak kabul edilmektedir.

Ordudan atılan general, subay ve astsubayların Atatürkçü olduklarına inanmamak, en azından benim için aklıma hakaret anlamına gelir.

Kapatılan askeri okulların tümü, Kara Harp Okulu, Deniz Harp Okulu, Hava Harp Okulu, Harp Akademileri, Kuleli Askeri Lisesi, Işıklar Askeri Lisesi, Maltepe Askeri Lisesi, Heybeliada Deniz Lisesi MÖ 209’dan itibaren bugüne kadar-2115 sene-beslenen Türk askeri genetik kodlarının, DNA’sının ulu çınarlarıdır.

Bu ulu çınarlar ortadan kalktığında, Türk varlığının sebeb-i hikmeti olan Türk ordusu da gücünü tamamen yitirecek ve yenilmesi mukadder olacaktır.

Türk ordusunun bu köklü kurumlarını kökten yok edip, sivil yöntemlerle subay yetiştireceğini iddia edenlerin iyi niyetli olduklarını sanmak en azından ahmaklıktır.

Hele ki, askeri kışlaları bir bir ortadan kaldırıp, Türk ordusunun köküne kibrit suyu dökerken.

Bu hakikatler karşısında Türk milletinin istiklali derin bir tehlike altındadır anımsatmasını yaptıktan sonra yazımızın başlığındaki mesajı herkese ulaştırmalıyız.

Dikkat ederseniz PKK 15 Temmuz naylon darbe girişimi sonucunda Türk ordusunun darmadağın edilmesi ile Güneydoğu’da taarruza geçmiştir ve bu durum alçak terör örgütünün bir denemesidir, uyguladığı testtir.

PKK neyi deniyor, neyi test ediyor?

Türk ordusunun moral gücünü test ediyor.

Bir ordu moral gücü ile ayakta durur ve savaşır.

Bir ordunun en büyük moral kaynağı da komutanlarının morali ile ilgilidir.

Komuta heyetinin moral kaynağı nedir?

Onların onurlarını en üst düzeyde tutmaktır.

Eğer siz binlerce general, subay ve astsubayı terör örgütü ile irtibatlandırıp ordudan atar, onlara işkence ve hakaretler ederseniz, gurur duyarak okudukları okudukları ve zevkle anılarını anlattıkları okullarını kapatırsanız mevcut komuta heyetinin hiçbirinde moral kalmaz ve istekli savaşamaz, yenilgi kaçınılmaz olur.

Ayrıca savaş uçaklarını kullanacak yeterli pilot da kalmadığına göre yandı gülüm keten helva ki kendileri için avantaj olan bu acı gerçeği PKK çok iyi biliyor ve değerlendirmelerini bu bağlamda yapıyor.

İşte yaklaşık bir yıldır Türk ordusuna hücum edemeyen PKK terör örgütünün son zamanlarda tekrar taarruza geçerek katliamlar yapması, yukarıda bahsettiğim gerçekler ışığında Türk ordusunun moralini test etmekten başka bir şey değildir ve bu talimatı kendilerine emperyalist devletler vermiştir.

PKK’nın Türk ordusunu moral testine tabi tutma saldırıları devam edeceğe benziyor, bu nedenle çok dikkat edilmesi gerekmektedir.

Bu gerçekler çok iyi değerlendirilmeli ve Türk ordusunun tarisel genetik kodlamalarını tarumar eden bütün akıl dışı, Türklük dışı tasarruflardan geri dönülmelidir.

Türk milleti tehlike altındadır ve bu tehlikenin hedefinde ilk önce Türk ordusunu tarumar edenler olur.

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter