PKK İle Omuz Omuza!

PKK İle Omuz Omuza!
24 Ekim 2011 13:09

    Yirmi dört askerimizin şehit edilişi bütün yurtta büyük üzüntü ve öfke yarattı. Gencecik insanların daha hayatının baharında, kimisi nişanlı kimisi evli şehit olmaları insanlıktan nasibini almış herkesi doğal olarak üzüntüye ve öfkeye sevk ediyor. Herkes tepkisini bir biçimde ifade etmeye çalışıyor.


 


Ana muhalefet partisi genel başkanı doğal olarak olaylardan iktidar partisinin sorumlu olduğunu söyledi. Böyle sıkıntılı günlerde daha serinkanlı ve toparlayıcı olması gereken Başbakan verdi veriştirdi. Bu yetmemiş gibi İnternet Andıcı davası ile ilgili çok çok önemli açıklamalar da yaptı! Terör örgütünün arkasında birilerinin olduğunu belirtti. Bu birilerinin kim olduğunu açıklamadı ama konuyu izleyenler faturanın Suriye ve İran’a kesildiğini anladılar. Böylece Başbakan BOP eş başkanlığı gereği bu ülkelere yapılabilecek saldırılara gerekçe de bulmuş oldu.


 


Dışardan konuyla ilgili konuklarımız geldi. Barzani’nin temsilcisi üzüntülerini bildirdi. İran dışişleri bakanı Salihi ise ABD saldırıyı önleyebilirdi dedi. Bu açıklama çok yankı bulmadı. Sahi, Salihi niçin böyle dedi?


 


Bildiğimiz üzere bizim istihbarat örgütlerimiz Ergenekon Terör Örgütüyle meşgul olduğundan PKK’ya pek zaman ayıramıyor. PKK sadece müzakere yapılacağı zaman ilgi alanlarına giriyor. O nedenle PKK ile ilgili istihbaratı onu besleyip büyüten, silah ve mühimmat desteği veren ABD’den bekliyoruz. Yoksa sekiz ayrı noktaya Amerikan yapısı Doçka ve Havan toplarıyla saldıran yüzlerce PKK’lıyı tespit edemeyecek kadar yeteneksiz olamazlar. Biliyoruz ki onlar kimin sevgilisine ne aşk nağmeleri döktürdüğünü bile tespit edebilecek kadar işinin uzmanıdırlar! 


 


Kılıçdaroğlu terör olaylarından iktidarı sorumlu tutarken TBMM de iktidar adına konuşan Bekir Bozdağ şöyle bir cümle kuruyordu: PKK ile omuz omuza mücadele etmeliyiz. Bu cümleden ne anlamak gerekir? Dost ve müttefikler omuz omuza, sırt sırta mücadele ederler. Düşmanlar ise karşı karşıya… Bozdağ’a göre PKK dost mu, düşman mı? Yoksa, yoksa dervişin fikri neyse zikri de o mudur?


 


Açılım, müzakere derken geldik bu günlere. Siz istihbarat örgütünü mücadele ile değil de müzakere ile görevlendirirseniz sonuç böyle olur.