Parti kurmaktan vazgeçti

Parti kurmaktan vazgeçti
9 Ağustos 2020 14:06

Bu konuda net haber Fatih Altaylı’dan geldi.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Fatih Altaylı geçtiğimiz hafta sonuna doğru Muharrem İnce’nin parti kurmasını eleştiren bir yazı yazınca, Muharrem İnce onu aramış.

 

Aralarında geçen konuşmayı da yazdı Fatih Altaylı.

 

Muharrem İnce önce CHP içindeki sorunlarını anlattıktan sonra, Altaylı’nın bir iki kez üst üste sormasından sonra, parti kurmayacağını, bir hareket başlatacağını söylemiş.

 

Halkla buluşacağını, Diyarbakır’a karpuz tarlalarına, Rize’de çay toplayan köylünün yanına gideceğinden bahsetmiş.

 

“Ben parti kurmuyorum” diye de net ve açık bir cümle kurmuş.

 

Muharrem İnce geçtiğimiz hafta boyu kamuoyundan gelen tepkileri izledi.

 

Ve, gördü ki, yeni partiye destek yok.

 

Kimseden yok.

 

Fatih Altaylı da eleştirdi, Saygı Öztürk de, başkaları da.

 

Zaten facebook anketleri, sokak röportajları, anketler, bir sürü şey yayınlandı.

 

Çoğunu izledim, okudum.

 

Kimseden destek yok.

 

Çünkü artık herkesin alt hafızasında geçmişteki bölünmeler yüzünden İstanbul’un nasıl gittiği, Ankara’nın nasıl gittiği vs. var.

 

Hiç kimse de 2023 seçimini siyasi iktidara hediye etmek istemiyor.

 

Muharrem İnce’ye büyük tepki vardı yeni parti kuracak diye.

 

İnce bunu gördü ve vazgeçti, “hareket başlatıyorum” diyor şimdi.

 

İyi oldu, yeni bir parti olmazdı. Bu olmazdı gerçekten. Zaten destek de alamazdı.

 

Bu vartayı atlattı Türkiye bu sefer.

 

Eskiden yaşanan tecrübeler bu sefer bizi kurtardı.

 

Bu arada…

 

Şunu yazmak istiyorum.

 

Muharrem İnce’nin Tayyip Erdoğan tarzı popülist söylemlerinden rahatsız oluyorum.

 

Örneğin, “Bir ayağı Brüksel’de”

 

Bu samimi olmayan ve popülist bir söylem.

 

Bir defa Türkiye’de kimsenin bir ayağı Brüksel’de değil.

 

Ama mesela Erdoğan can atardı Brüksel’de bir ayağı olsa.

 

O bunu isterdi ama siyasi olarak bu kategoriye çok ters olduğu için olamıyor.

 

O ayrıca bu söylemi, içerde seçmeni konsolide etmek için kullanıyor.

 

Ama asıl mesele şu ki…

 

Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak, kurucu kriterlerimizle, bir ayağımız Brüksel’de olsa çok rahat ederiz.

 

Dünyanın 1. siyasi liginde oluruz.

 

Ekonomimiz tıpkı 2000 başlarında olduğu gibi yükselişe geçer.

 

Hukuk devletimiz oturur.

 

Döviz böyle olmaz. Piyasa büyür. Vs. vs.

 

Ki, dünyada refaha eren tüm ülkelerin bir ayağı Brüksel’de.

 

Zaten siyasi birliğin anlamı da bu.

 

Bir ayağın orda olacak.

 

Ayrıca da, bir ayağı Brüksel’de olan tüm Avrupa devletleri de ulus devletler.

 

Siz zannediyor musunuz ki Avrupa devletleri ulus devletine çok bağlı değil.

 

Bunu zanneden çok yanılır.

 

Muharrem İnce’ye bu popülist söylemler ayrıca hiç yakışmıyor bir CHP’li olarak.

 

CHP popülist ve sorumsuz bir parti değil.

 

O ilmek ilmek bu ülkeyi örmüş parti ve bundan sonra da devlet ciddiyeti ile örmesi gereken parti.

 

 

Safile USUL Twitter

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar