Padişah ferman çıkardı: 2 avratlı 18 veletli bedevi tiz vatandaş yapıla!

Padişah ferman çıkardı: 2 avratlı 18 veletli bedevi tiz vatandaş yapıla!
6 Mayıs 2020 16:33

Geçtiğimiz hafta Adana’da bir polis memurunun tabancasından çıkan bir mermi ile Suriyeli 18 yaşındaki genç yaşamını yitirdi!

 

 

Dr. İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Elbette ki ölüm hadiseleri her bakımdan çok acı ama polisin ilk verdiği ifadeye baktığımız zaman , parmağının istem dışı olarak tetiğe dokunduğunu belirtiyor.

 

 

Yargı elbette bu olayı adalete uygun olarak aydınlığa kavuşturarak bir karar verecektir.

 

 

Bu acı olayda işin kriminal boyutları ilgili devlet kurumlarını ilgilendiriyor.

 

 

Biz olayın sosyal boyutunu traji-komik bir diyalogu ele alarak işleyeceğiz.

 

 

Önce olayı kısaca anımsatalım.

 

 

Covid-19 pandemisi nedeniyle sokağa çıkma yasağının olduğu gün Ali adındaki Suriyeli 18 yaşındaki genç dışarı çıkıyor.

 

 

Görevli polisleri görünce yan sokağa girip kaçmağa başlıyor Ali.

 

 

Polis ‘’Dur!’’ ihtarında bulunuyor ama o kaçmağa devam ediyor.

 

 

Sonunda polis dalgınlıkla da olsa ateş ediyor!

 

 

İlkyardım geliyor, kalp masajları ve her türlü müdahaleye rağmen Suriyeli genç ölüyor!

 

 

Polis ilk ifadesinden sonra tutuklanıyor.

 

 

Bu durum karşısında bir Arap hayranı olan ve Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların hamisi olan Recep Erdoğan Adana valisini, il başkanını, bölge milletvekillerini görevlendirip ölen gencin babasının emrine veriyor.

 

 

 

Ve, Recep Erdoğan polis kurşunuyla ölen Suriyeli gencin babasına telefon açıp çevirmen aracılığı ile konuşuyor.

 

 

Sosyal medyada videoları da dolaşan bu uzun telefon konuşmasında sanki Türk devleti bir suç işlemiş gibi bedevi babanın gönlünü alıyor.

 

 

Recep Erdoğan bu bedeviye kaç çocuğu olduğunu soruyor.

 

 

Bedevi hiç utanmadan 2 avradı, 18 veledi olduğunu söylüyor.

 

 

Ailesinin hepsinin Adana’da olup olmadığını, işlerinin durumunu soruyor.

 

 

Bedeviden aldığı yanıtta hepsinin Adana’da olduğu anlaşılıyor.

 

 

Bedevi kazara dese ki tüm akrabalarımı da Adana’ya getirin dese, onu da yapacak Erdoğan.

 

 

Böyle uzun uzun konuşmadan sonra çevirmenlik yapan görevliye 2 avratlı, 18 veletli Adnan adındaki Arap bedevisinin tüm evraklarının hazırlanarak vatandaş yapılması fermanını verdi.

 

 

Görevli de zaten bu bilgileri aldıklarını ve vatandaşlık işlemlerinin tamamlanmak üzere olduğunu söyledi ki, belli bu ferman kendisine önceden verilmiş.

 

 

Cephelerde yüzyıllardır ‘’Mehmetçik’’in pak ve tertemiz kanı akıyor, bedeviler ise çifte avratlarla gece gündüz düzüşerek sperm artıklarını Türk ulusuna beslettiriyorlar.

 

 

‘’Mehmetçik’’ Suriye’de azgın Rus silahları ile alev olup yanarken, bedevi tohumları ensemizde boza pişiriyorlar.

 

 

Var mı böyle bir adalet, var mı böyle bir devlet örneği dünyada?

 

 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti anayasa ve yasaları olan sosyal, laik bir hukuk devletidir.

 

 

Hiçbir icraat padişah fermanlarına göre yapılmaz.

 

 

Yasaların dışına kimse çıkamaz, velev ki bu cumhurbaşkanlığı makamını işgal etmiş kişi bile olsa.

 

 

Recep Erdoğan verdiği fermanla 2 avratlı, 18 veletli bedeviyi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaptı.

 

 

Bütün devletlerde olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak için yasalar çok önemli koşullar ortaya koymuştur.

 

 

Türkiye Recep Erdoğan’ın çiftliği değil; Türk ulusunun ortak malıdır.

 

 

Türkiye ‘’Dingo’nun ahırı mı?’’ fermanla vatandaşlık verilsin!

 

 

Şimdiye kadar anayasa ve yasalar çok yerde fütursuzca çiğnendi, iktidar değişikliğinde bunların hesabı yargı önünde çok çetin olarak sorulacaktır.

 

 

Kısaca yasalarımızda Türk vatandaşı olmanın koşullarına şöyle bir bakalım:

 

 

1-Kendi milli kanununa, vatansız ise4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak.

 

 

2-Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmiş olmak.

 

 

3-Türkiye’de yerleşmeğe karar verdiğini, Türkiye’de taşınmaz mal edinmek, iş kurmak, yatırım yapmak, ticaret veya iş merkezini Türkiye’ye nakletmek, çalışma iznine tabi olarak bir iş yerinde çalışmak ve benzeri davranışlarla teyit etmiş olmak veya Türk vatandaşı ile evlenmek, ailece müracaat etmek, daha önce Türk vatandaşlığını kazanmış olan ana, baba, kardeş ya da çocuk sahibi olmak veya eğitimini Türkiye’de tamamlamak.

 

 

4-Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak.

 

 

5-Toplum içinde birlikte yaşamanın gerektirdiği sorumluluk duygusu ile davranarak iyi ahlak sahibi olduğunu göstermek, davranışları ile çevresine güven vermek, toplumca hoş karşılanmayan ve toplum değerlerine aykırı kötü alışkanlığı bulunmamak.

 

 

6-Toplumsal yaşama uyum sağlayabilecek düzeyde Türkçe konuşabilmek.

 

 

7-Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire ve mesleğe sahip olmak.

 

 

8-Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak.

 

 

Evet, bu yasal maddelere baktığımız zaman Suriye’den gelen sığınmacıların tamamına yakını vatandaşlığı hak etmediği halde bugüne kadar padişah fermanı ile kaç yüz bin Suriyelinin vatandaş yapıldığını bilmiyoruz ama bu rakamın 200 binden az olduğunu hiç sanmıyorum.

 

 

Zamanı geldiğinde bunun yargısal hesabı elbette sorulacak ve fermanla vatandaş yapılanların hepsi ve diğerleri ülkelerine postalanacaktır.

 

 

Ümmetçi kafa Türkiye’yi mahvetti!

 

 

İmam hatip kafanın ülkeyi getirdiği uçurum bu işte!

 

 

7.Yüzyıl masallarıyla yönetilen ülkenin geldiği son noktadır bu durum.

 

 

Anayasa neden devletin başındaki kişinin en az 4 yıllık üniversite mezunu olmasını istiyor?

 

 

Devletin başındaki kişi üniversite mezunu biri olsaydı 8 milyon sığınmacıyı yurdumuza yerleştirip milli güvenlik tehlikesi oluşturmazdı.

 

 

Çünkü genel kültürü ile birlikte yeteri kadar toplumbilim bilgisine sahip olup Ortadoğu çöplüğünden sığınmacı almanın vahşetini bilirdi.

 

 

Adam şimdi de hayvansal içgüdü ile sadece düzüşüp sadece velet üreten başka bir değer üretmeyen bedevileri mükafatlandırarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapıyor.

 

 

Türk vatandaşı olma koşulları içinde katma değer üretme ve iyi ahlaklı olma maddeleri varken bizim padişah fermanımızda çifter çatar avratlarla düzüşüp çok sayıda velet üretme kaidesi var.

 

 

Bedevi telefonda Recep Erdoğan’a ‘’Ben ve aşiretin sizi seviyoruz…’’ diyor.

 

 

Bedevi o kadar Türkiye’nin laik bir hukuk devleti olduğunu ve tek eşle evli olunabileceğine bile aldırmadan 2 avrat, 18 velet ve aşiretten bahsediyor.

 

 

Adana’da 250 bin sığınmacı yaşıyor ve bu kadar sayıdaki yabancı Türk sosyal yaşamına uyum sağlamadığını ölen gencin polisi görünce kaçmasından anlıyoruz.

 

 

Ben eminim ki, kaçan Suriyeli gencin ölümüne istemeyerek te olsa sebep olan polis memuru belli ki emniyet birimleri olarak sığınmacıların kriminal olaylarından mağdur oldukları için dikkatli davranma zorunda kalmıştır.

 

 

Olayı analize tabi tuttuğum zaman bu yargıya varıyorum.

 

 

Çünkü tüm Suriyeli sığınmacılar Erdoğan tarafından özel korumaya tabi ve onlarda bunun çok net bilincindeler.

 

 

Şuna eminim ki, kaçarken vurulan Suriyeli genç te Erdoğan’a olan güveninden dolayı bunu yaptığına eminim.

 

Suriyeli bedeviler gece gündüz düzüşsün velet üretsin, Türkler ise onlara köle olsun!

 

 

Şifre:’’NUTUK!’’

 

Fotoğraf: Reuters / Ümit Bektaş

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!