Öz’ün itirafcısını o polis korumus!

Öz’ün itirafcısını o polis korumus!
4 Mart 2018 09:50

Balyoz kumpasından tutuklanan dönemin TEM polis memuru Necat Aksu’nun, FETÖ’nün Ergenekon’a bağladığı Zirve Yayınevi cinayetinde de rolü çıktı.

 

 

 

Aytunç ERKİN / SÖZCÜ

 

Tarih 18 Nisan 2007… 5 kişi, Zirve Yayınevi’ni basmış, misyonerlikle suçladıkları Alman uyruklu Tilman Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel’i boğazlarını keserek öldürmüştü. Dava başladı ve daha sonra Ergenekon ile birleştirildi. FETÖ’nün yayın organı Zaman Gazetesi’nde cinayetle ilgili sistematik algı yönetimi yürütüldü. 13 Mart 2009 tarihli Zaman’ın manşeti şöyleydi: “Ergenekon Zirve’ye uzandı.”

 
İKİ FARKLI İFADE VERDİ

 

Ergenekon Ana Davası’na bağlanan dava kapsamında gizli tanık Deniz Uygar gerçek adıyla İlker Çınar’ın iki ifadesi ile aralarında emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un da olduğu çok sayıda isim bu davayla ilgili gözaltına alındı.

 

Aynı itirafçı Çınar 2016 tarihinde yenilediği ifadesinde “Zirve Yayınevi cinayetininc işlenmesinde Gülen cemaatinin rolü vardır. Bundan sıyıran Savcı Zekeriya Öz ve ekibidir” diyerek örgütün cinayetteki ve cinayet sonrası kurulan kumpastaki rolünü itiraf etti. Çınar, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Müfettişliği’ne 22 Nisan 2016’da çarpıcı şu bilgileri verdi: “… Zirve Yayınevi cinayetini Ergenekon’a bağlamak için 2008 yılında Gülen cemaati hazırlıklara başlamıştır. İstanbul’da beni zorla tuttukları yer Halkalı’da bulunan TOKİ’ye ait bir evdir. Bir ay tuttular.” Şimdi geliyoruz can alıcı noktaya. 20 Şubat’ta Balyoz kumpasından tutuklanan İstanbul Terörle Mücadele’de görevli polis Necat Aksu, şimdi de Zirve Yayınevi soruşturmasında ortaya çıktı. Aksu, Çınar’ın iki kez ifadesini alan, Halkalı’daki evde koruyan isimdi.

 

Çınar şunları söyledi: “Hatırladığım kadarıyla benim bu süreçte (21 Aralık 2010) hem gizli tanık Deniz Uygar mahlasıyla hem de gerçek kimlik bilgilerimle iki ayrı ifadem alındı. İstanbul iline gelir gelmez korunmak istediğimi Necat Aksu isimli polis memuruna söyledim ve bu şahıslar da beni koruyacaklarını söylediler.”