Örgüt yok ki

Örgüt yok ki
24 Ocak 2012 09:00

Kahpe bir planla öldürülen Hrant Dink Davası karara bağlandı. Mahkeme öyle bir karar verdi ki evlere şenlik.. Neresinden tutsan dökülüyor. Ne Dink ailesi, ne kamu vicdanı, ne hükümet, ne muhalefet kimse tatmin olmuş değil. Hatta mahkemenin hakimi ve savcısı bile kararlarından emin olamamış ki ilamlarını gazete sayfalarında açıklama gereği duyuyorlar. Oysa mahkemeler demeçlerle değil, kararlarla konuşur.

          Kahpe bir planla öldürülen Hrant Dink Davası karara bağlandı. Mahkeme öyle bir karar verdi ki evlere şenlik.. Neresinden tutsan dökülüyor. Ne Dink ailesi, ne kamu vicdanı, ne hükümet, ne muhalefet kimse tatmin olmuş değil. Hatta mahkemenin hakimi ve savcısı bile kararlarından emin olamamış ki ilamlarını gazete sayfalarında açıklama gereği duyuyorlar. Oysa mahkemeler demeçlerle değil, kararlarla konuşur.



          AKP hükümeti döneminde işlenen bu cinayetin sorumluluğu yandaş medya tarafından “Ergenekon Terör Örgütü”ne yıkılıyor. Cinayet “Ergenekoncular”a yıkılacak ki bu örgütün ne kadar acımasız olduğuna kamuoyu inandırılabilsin. Böylece Silivri sakinlerine karşı yapılan haksızlıklar meşruluk kazansın.



          AKP milletvekili Şamil Tayyar, yandaş Bugün  televizyonunda 20 Ocak günü yayınlanan Perde Arkası programında “Ergenekon örgütü halen faaliyette. Karar bunu gösteriyor” diye açıklamalar yaparken, Cengiz Çandar aynı gece Samanyolu televizyonunda “Davanın Ergenekon bağlantısı neden kurulamıyor” diye soruyordu.



            Davadan beraat eden polis muhbiri Erhan Tuncel de sanki bunlarla meşvere etmiş gibi “Suikastın arkasında Ergenekon var. Suikastın Trabzon jandarma ayağı karanlık” diyerek savcıya mektup yazıyor.



          Gelin birlikte hafızalarımızı tazeleyelim:



          Cinayet işlendikten kısa bir süre sonra tetikçi olan Ogün Samast adında bir çocuk Samsun’da yakalandı. Samsun emniyetinde eline Türk Bayrağı verilerek görüntülendi. Bu görüntüleri çeken televizyon elindeki görüntüleri rakiplerine servis etti. Halbuki gazete ve televizyonlarda “haber atlatmak” önemli bir meslek başarısıdır. Bu olayda haber atlatmak yerine haber paylaşmak yoluna gidilmiştir.



          Yapılan sorgulamada Yasin Hayal ve Erhan Tuncel diye iki ağabeyin varlığı ortaya çıkıyor. Bu ağabeyler Trabzon’daki Mc Donald’ın bombalanmasının failleridir. Yasin Hayal bu olaydan mahküm olurken, Erhan Tuncel ,“polis muhbiri” olduğu için hakim karşısına bile çıkarılmaz. Bu ağabeyler Ogün Samast’a hem harçlık, hem silah, hem de Hrant Dink’in fotoğraflarını temin ederler. Erhan Abi, görevi gereği irtibatlı olduğu yerlere de defalarca bildirimde bulunur. Hem ağabeylik hem de muhbirlik görevini  sağlam yapar.



           Bu olaylar olduğu sırada Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek’tir. Akyürek’in sicilinde sicil amiri olan valinin “Fetullahcıdır, dikkat edilmeli” diye notu vardır. Akyürek daha sonra Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı görevine getirilerek terfi ettirilmiştir. Oysa Erhan Tuncel, Akyürek’i olayın her aşamasında bilgilendirmiştir. Ne hikmetse mahkeme Akyürek’in bilgisine başvurmamıştır.



           Mahkeme Telekominikasyon İletişim Başkanlığı’ndan  olay anında olay yerindeki telefon kayıtlarını istedi ama Başkanlık uzun süre mahkemeye bilgi vermedi. Başkanlığın vermediği bilgiyi polis, “Sanıklarla irtibat yok” notuyla mahkemeye sundu. Mahkeme, toplanıp incelenmeyen kanıtlarla kararını verdi. Kamuoyunda oluşan tartışmalardan sonra; İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen, Taha Akyol’a “telefon kayıtlarını inceliyoruz” diye açıklama yaptı.



            Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere bu cinayet üç kafadarın eylemi değil, arkasında mutlaka bir örgüt olmalı. Örgüt olmalı ama bu örgüt yandaşların ve Muhbir Erhan Tuncel’in iddia ettiği gibi Ergenekon Terör Örgütü olamaz! Olamaz çünkü bu Ergenekon sadece düşünen bir örgüttür! Yoksa Genelkurmaybaşkanı’nın üyesi olduğu bir örgüt istese hangi eylemi yapamazdı ki yapmadı.



             Dink suikastının arkasındaki örgüt düşünen ve düşündüğünü gerçekleştiren bir örgüttür. Bu örgüt, Emniyet Müdürlüğünde artistik pozlar verdirtebilen, Televizyonlara ortak yayın yaptırtabilen, Ramazan Akyürek’i terfi ettirtebilen, TİB’den telefon kayıtlarını mahkemeye göndermeyi geciktirtebilen  güçlü bir örgüttür.



          Böyle bir örgüt karşısında kalan mahkeme ne yapacağını şaşırmış, sanıklardan Coşkun İğci hakkında hüküm kurmayı unutmuştur.



          Şimdi halen daha cinayetin arkasındaki örgütü merak ediyor musunuz? En iyisi “örgüt yok ki merak edelim” diyerek konuyu kapatalım.


 


HH – Hilmi Saral


[email protected]