Oran Final Okulları Genel Müdürü Mustafa Özdemir, ‘ödevsiz okul’ projesini anlattı!

Oran Final Okulları Genel Müdürü Mustafa Özdemir, ‘ödevsiz okul’ projesini anlattı!
11 Ocak 2020 11:45

Ödev, okulun ve eğitim sisteminin ayrılmaz bir parçası gibi düşünülmekte. Ancak öğrenciler okul ödevlerine isyan ediyor.

 

 

 

Oran Final Okulları Genel Müdürü Mustafa Özdemir, yaptığı açıklamada “Ödevsiz ilkokul çalışması her yönüyle öğrencilerin yeteneklerinin daha fazla ortaya çıkmasına, proje ve performans odaklı gelişmeye, araştırma, inceleme ve merak duygusunun artmasına yol açtmaktadır” diyerek  öğrencilere  daha iyi öğrenme, özgüven, sorumluluk, bilinçli davranış ve bireysel gelişim sağlanabildiğini aktardı.

 

 

Oran Final Okulları Genel Müdürü Mustafa Özdemir, şunları kaydetti:

 

 

 

Son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere, özel okulların bir kısmı çağdaş eğitim modeli içinde yer alan Ödevsiz Okul sistemini gündeme getirmektedirler. Önceki “Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bundan sonra hiçbir öğretmenin öğrencisine ev ödevi vermeyeceğini belirterek, “Öğrencilerimizin dikkatlerini daha çok derse yoğunlaştırmalarını, konuyu derste öğrenmelerini istiyoruz” (20 Haziran 2018) diyerek çok net bir mesaj vermişti.
Ancak bu sistemi pek çok veli desteklese de gelenekçi, ezberci ve öğretmen merkezli eğitimden yana olan eğitimciler ve veliler buna tepki göstermekte ödevi bir kutsal çalışma gibi savunmaktadırlar.
Neden Ödevsiz okul?

 
Öncelikle pek çok eğitimcinin de üzerinde durduğu gibi iki temel bilimsel eğitim yaklaşımı bulunmaktadır.

 
1- Gelenekçi, ezberden yana, öğretmen merkezli yaklaşım,
2- Çağdaş, araştırma, inceleme, sorgulamaya dayalı, yaparak, yaşayarak öğrenme, öğrenci merkezli yaklaşım.

 
Pek çok eğitimci maalesef almış oldukları eğitim süreçleri ve kolaycı olduğu için birinci gelenekçi yaklaşımı uygulamaktadır. Okulda verilen öğretmen merkezli ve ezbere dayalı bilgileri öğrencilerin unutmamalarını sağlamak için yoğun ev ödevi verilmekte, öğrencilerin aldıkları bilgileri pekiştirmeleri ve girecekleri sınava kadar unutmamalarını sağlamaya çalışmaktadırlar.

 
Hele oyun çağı olan Okul Öncesi ve İlkokulda verilen ev ödevleri yoğunlukla anne ve baba ödevlerine dönüştüğü için, çocukların en meraklı, kendileri geliştirecekleri, yeteneklerini ortaya koyacakları zamanlar boşa harcanmakta, veliler öğrencilerin bu yönünü geliştirmede eksik kalmaktadırlar. Anne, baba ve çocuklar olarak daha verimli olarak birlikte geçirecekleri zamanlar azalmaktadır. Bireysel gelişim örselenmekte, körelmektedir.

 
Sonuçta ödev ve ezber bombardımanı altında kalan öğrenciler okulda ve derslerden soğumakta, geleceklerini inşa edecekleri bilgileri kullanamamakta, araştırma, inceleme, analiz, sentez ve sonuç çıkarma yetileri gelişmemektedir.
Çağdaş model olan yaparak, yaşayarak öğrenme eğitim sürecinde bilgi ulaşılması ve elde edilmesi gereken bir norm olarak yaşantılar sonucu elde edilmektedir. Öğrenci merkezli modelde öğretmen yönlendirici, danışman ve bir orkestra yöneticisidir. Bilgiye yaparak, yaşayarak öğrenme süreçleri uygulanarak ulaşılmaktadır. Okul, sınıf güncel yaşamla iç içedir. Ev ödevi verilmez, okulda öğrendikleri bilgiyi pekiştirmek amacıyla, araştırma, inceleme, gözlem ve proje odaklı çalışmalarla öğrencinin kendisini gerçekleştirmesi hedeflenir. Evde yoğun okumalarla hem genel kültürü, hem de alınan bilginin kalıcı olması sağlanır.

 
Amerika, Vermont’taki bir devlet ilkokulunda dördüncü sınıf öğretmeni olan Mark TRİFİLİO, bütün öğretmen arkadaşları ile birlikte 2006 yılında öğretmenlerle yapılan bu toplantıda bir deney yapmayı önerdi: “Her sınıf düzeyindeki bütün ödevlere son verelim ve öğrencilerden evde kendi kendilerine okumalarını isteyelim ya da kendi başlarına okumaya hazır değillerse bir ebeveynle ya da kendisine bakan bir yetişkinle kitap okumalarını talep edelim…” uygulamasını başlattılar. Deneyle geçen altı ayın sonunda TRİFİLİO büyük bir başarı elde ettiklerini söylüyor: “Öğrenciler akademik olarak geri kalmadılar ve belki de daha iyi gittiler ve en önemlisi artık evde yaratıcı olmak ve tutkularının peşinden gitmek için daha fazla zamanları var.”

 
Amerika’nın Florida eyaletindeki Marion County bölgesindeki devlet okullarında okuyan 20,000 ilkokul öğrencisi için ödev artık günlük okul hayatının bir parçası olmaktan çıkarıldı. Bu yeni uygulamanın mimarıysa bölgenin yeni başmüfettişi Heidi Maier. Ödevin küçük öğrencilerin okul başarısını geliştirmediğini gösteren araştırmaları okuduktan sonra bu kararı aldığını söyleyen Maier, okulsal hiçbir faaliyetin olmadığı boş zamanların çocukların gelişimi için daha önemli olduğunu dile getiriyor. (2017)

 
Ödevsiz ilkokul çalışması her yönüyle öğrencilerin yeteneklerinin daha fazla ortaya çıkmasına, proje ve performans odaklı gelişmeye, araştırma, inceleme ve merak duygusunun artmasına yol açmaktadır. Daha iyi öğrenme, özgüven, sorumluluk, bilinçli davranış ve bireysel gelişim sağlanabilmektedir.

 

mustafa-ozdemir

Oran Final Okulları Genel Müdürü Mustafa Özdemir

 

 

 

11 22