Ölülerinizi taşıyın Limak baraj yapacak

Ölülerinizi taşıyın Limak baraj yapacak
29 Ağustos 2014 09:16

Peri Çayı üzerinde Limak ve Bilgin Holding ortaklığı tarafından yapılan Pembelik Barajı’nda hukuk katliamı yaşanıyor. Köylüler de isyanda…

 

Limak Holding’e ait Siirt’teki Alkumru Barajı’nda 6 kişinin yaşamını yitirmesi ardından gözler barajlardaki ihmaller ve hukuksuzluklara çevrildi.

 

Bir başka hukuksuzluk da Elazığ-Tunceli-Bingöl sınırları içinde Fırat nehrinin bir kolu olan Peri Çayı üzerinde Limak ve Bilgin Holding ortaklığı tarafından yapılan Pembelik Barajı inşaatında yaşanıyor.

 

Limak ve Bilgin Holding ortaklığında, Darenhes Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılan baraj inşaatı için acele kamulaştırma kararı verilmiş, ardından Elazığ Karakoçan Akkuş köyü tüzel kişiliği ve 101 kişinin başvurusu ile iptal davası açılmıştı.

 

DANIŞTAY KARARI HİÇE SAYILDI

 

İtirazlar üzerine Danıştay 6. Dairesi ‘acele kamulaştırma’ kararlarını durdurdu. Fakat kamulaştırmalar Danıştay’ın kararına rağmen durmadı, inşaat devam etti. Geçtiğimiz ay, 15 köyde bulunan yüzlerce haneye, baraj gölünde su tutması nedeniyle bir ay içinde evlerini terk etmeleri yönünde tebligat gönderildi. Yazı, Darende HES Elektirik Üretimi A.Ş. Genel Müdürü Turgut Gülçat’tan geldi.

 

YAZININ HUKUKİ DEĞERİ YOK

 

Gönderilen yazının hiçbir hukuki dayanağı olmadığını belirten Elazığ Karakoçan Akkuş Köyü’nde yaşayan köylüler, muhtarlar, köy tüzel kişiliği adına suç duyurusunda bulundu. Peri Suyu Koruma Kurulu Platformu adına Akkuş Köyü Derneği Başkanı Abdülaziz Aksoy da konuyla ilgili şunları şöyledi: “Biz 15 köy muhtarı ile aldığımız karar doğrultusunda, köylerimizden çıkmayacak, toplu dilekçeler, basın açıklamaları, barajın olduğu yerlerde yürüyüşler düzenleyip demokratik tüm haklarımızı kullanacağız.”

 

MEZARLIKLARIMIZ DA SULAR ALTINDA KALACAK

 

Abdülaziz Aksoy, Peri vadisinde yapılanın tamamen bir doğa katliamı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Köylerin mezarlıkları dahi su altında kalmasın diye ölüleri göçe tabi tutan başka bir ülke daha yoktur. Acil kamulaştırma adı altında, kanunsuz bir şekilde bize yer gösterilmeden bir ay içerisinde evlerimizi boşaltmamızı istediler. Tarlalarımız sulak arazide olduğu için değeri dönüm başına 15 ila 20 bin TL arasında olmasına rağmen bize değerinin çok altında dönüm başına 2 bin TL veriyorlar. Birçok kişi hâlâ bu parayı da almış değil. Biz bu haksız uygulamaya karşı sonuna kadar direneceğiz.”

 

Kaynak: Taraf