O öğretim üyesiyle ilgili bir açıklama da Rektörlük’ten geldi

O öğretim üyesiyle ilgili bir açıklama da Rektörlük’ten geldi
1 Mart 2018 12:17

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörlüğü, İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın’ın ÇOMÜ TV ve Radyosu’nda konuk olduğu bir programdaki “1924’te Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak, ahır olarak kullanılan camiler var” sözleriyle ilgili yazılı açıklama yaptı.

 

Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, (DHA

ÇOMÜ TV ve Radyosu’nda, 20 Şubat’ta Padişah 2’nci Abdülhamid’in vefatının 100’üncü yıl dönümü nedeniyle gerçekleştirilen programa konuk olarak katılan İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın’ın, “12 Haziran 1924’te camiler kapatılıyor, düşünebiliyor musunuz? Camiler satılıyor. Çok özür diliyorum, Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var” sözlerine tepkiler devam ediyor. Kamuoyundan artan tepkiler üzerine ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Dekanlığı, Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın hakkında idari soruşturma başlatıldığı açıklamıştı. Bir açıklama da Rektörlük’ten geldi.

 

 

ÇOMÜ Rektörlüğü tarafından, üniversitenin web sitesinde ‘Kamuoyuna Duyuru’ başlığıyla yayınlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

 

 

“Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın’ın, Üniversitemiz web TV kanalı olan ÇOMÜ TV’de yayınlanan ve ölüm yıldönümünde II. Abdülhamit’i konu alan söyleşisinde, Çanakkale Savaşları esnasında yaşandığını iddia ettiği bazı durumlara ilişkin ifadeleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında camilere yönelik iddia ettiği bazı uygulamalara ilişkin ifadeleri kamuoyunda bazı tepkilere yol açmıştır. Üniversiteler, değerlendirmelerin ve fikirlerin rahatça ifade edildiği yerlerdir ve öyle olmasına hep beraber özen göstermemiz gerekir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, ülkemizin saygın ve köklü bir devlet üniversitesi olarak, bu temel prensibin korunmasına özel önem göstermektedir. Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın’ın yukarıda bahsi geçen hususlarda ifade ettikleri kendi şahsi görüşleridir ve özellikle Üniversitemizin görüşleriymiş gibi kabul edilemez. Bu görüşler, hem bilimsel hem hukuki açıdan, söz konusu görüşleri açıklayan hocamızın kendi hak ve sorumlulukları ile ilgilidir. Ancak, hepimiz görüşlerimizi ifade ederken, hem bu görüşlerin dayandığı temeller hem de toplumun bütünü ya da belirli bir kesiminin hassasiyetleri açılarından gerekli özeni göstermek durumundayız. Bu bağlamda, yukarıda bahsi geçen açıklamalarla ilgili, Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi Dekanlığı tarafından idari bir inceleme başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”