‘O kadar çabuk mu unuttuk?’

‘O kadar çabuk mu unuttuk?’
17 Ağustos 2017 09:27

17 Ağustos 1999’da meydana gelen depremin 18’inci yıl dönümünde, depremde yaşamlarını yitirenleri anmak için, depremin simgesi olan Deprem Anıtı çiçeklerle donatıldı. Aradan geçen 18 yıla rağmen silinmeyen acı yeniden yürekleri dağladı. Depremde ölenler dualarla anıldı.

 

 

 

ADAPAZARI’NDA DEPREM ŞEHİTLERİ ANILDI

 

 

Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya), (DHA)- ADAPAZARI Demokrasi Meydanı’nda 17 Ağustos depreminde yaşamını yitirenler felaketin meydana geldiği saat 03.02’de gözyaşlarıyla andı.

Adapazarı İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği, 17 Ağustos 1999’ta meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem felaketini anmak için Demokrasi Meydanı’nda program düzenledi. Anma programına, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. AFAD, UMKE, İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri meydanda stant açarak toplananları depremle ilgili bilgilendirdi. Programda çok sayıda imam Kuran-ı Kerim okudu. Binlerce insanın öldüğü deprem sonrası çekilen fotoğraflar kurulan dev ekrana yansıtıldı. Depremin meydana geldiği saatte dualar okunurken, vatandaşlar gözyaşlarına boğuldu.

 

 

Depremde 2 çocuğunu kaybeden Nurcuhan Kurşun, programa ilginin az olmasına tepki göstererek, “Yakışıyor mu bu bize? İnanın ki ben üzüldüm şu insanları görünce. O kadar çabuk mu unuttuk? 2 evladımı verdim ben, 18 yaşında oğlum, 16 yaşında kızım öldü benim. O zaman, hayatım karardı. Engelli çocuğum var ona tutundum. Ben unutmadım, siz nasıl unutuyorsunuz? Adapazarı halkına sesleniyorum, lütfen herkes annesini, babasını, evladını unutmasın. Bu bizim için büyük bir şeydi. Ben utanç duydum bundan” diyerek tepki gösterdi.

Felaket gecesini yaşayanlardan Sinan Burnaz Sakaryalılar’ın depremi çabuk unuttuğunu belirterek, “Şu meydanda valilik binası olduğu zaman çaresizlik içindeydik. Sayın Valimiz Yener Rakıcıoğlu hiç unutamam, bisikletle yanına geldim paçasından tutarak, ‘Sayın valim lütfen bize yardım edin’ dedim, çok insanlar öldü. Sağolsun Cezayir ekibini bize gönderdi, fakat hiçbirini kurtaramadık ama bu Sakarya bu depremi çok çabuk unuttu, çok üzgünüm” diye konuştu.

 

 

Depremin olduğu gece yaklaşık 15 yakınını kaybeden Hilmi Maden, çok kötü manzaralarla karşılaştıklarını belirterek, şunları anlattı:

“Bütün hayatını kaybedenler canımız. Bütün ölenlere üzüntü duydum. Böyle bir gecede onlara dua okumak benim için büyük bir gurur. O gece çok kötü şeyler gördük. Sabaha karşı, kompresörü aldım kendim yardımcı oldum 1 ay ölüleri çıkardık, bazısı kapkara olmuş, bazısı ayağı kırılmış. Acı bir geceydi, Allah bir daha göstermesin.”

 

 

YALOVA’DA DEPREMDE YAŞAMLARINI YİTİRENLER DUALARLA ANILDI

 

 

Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, (DHA)-YALOVALILAR, 17 Ağustos 1999’da meydana gelen depremin 18’inci yıl dönümünde, depremde yaşamlarını yitirenleri anmak için, depremin simgesi olan Deprem Anıtı’nı çiçeklerle donattı. Aradan geçen 18 yıla rağmen silinmeyen acı yeniden yürekleri dağladı. Depremde ölenler dualarla anıldı.

Yalova’da da büyük hasara neden olan Gölcük merkezli 17 Ağustos 1999 Depremi’nde yaşamlarını yitirenler felaketin 18’inci yıl dönümünde anıldı. Yalova’da depremde ölenler için 17 Ağustos Parkı’nda bulunan Deprem Anıtı’nda anma töreni düzenlendi. 2 bin 504 kişinin yaşamını yitirdiği 10 bin 201 bina ve işyerinin yıkıldığı Yalova’da bu yıl düzenlenen törene Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, AK Parti Yalova Milletvekili Fikri Demirel, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, AK Parti İl Başkanı Yusuf Ziya Öztabak, CHP İl Başkanı Özcan Özel, MHP İl Başkanı Hasan Topçular, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Aradan geçen 18 yıla rağmen acılar yürekleri dağlarken kent sakinleri büyük afetin simgesi olan Deprem Anıtı’na gelerek anıtı çiçeklerle donattı.

Anıtta yakınlarını kaybedenler dualar okudu. Büyük felakette hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazılı olduğu mermer bloklara çiçek koyan Yalovalılar, deprem döneminde çekilmiş fotoğrafların yer aldığı sergiyi gezdi. Anma programında İl Müftülüğü görevlileri Kuran-ı Kerim ve ilahiler okudu. Saatler 03.02’yi gösterdiğinde depremde yaşamlarını yitirenler için dua okudu.

 

 

18’NCİ YILINDA GÖLCÜK’TEKİ DEPREM ŞEHİTLERİ ANILDI

 

 

Faruk KIYAK-Orhan UZUN/GÖLCÜK(Kocaeli), (DHA)- KOCAELİ’nin Gölcük İlçesi’nde, 18 yıl önceki 17 Ağustos 1999’da merkez üssü Gölcük olan 7.4 büyüklüğündeki depremde yaşamını yitirenler anılırken, acılar tazelendi.

Gölcük’te, 17 Ağustos 1999 depreminin 18’inci yıldönümü nedeniyle Gölcük Kavaklı sahilinde deprem şehitleri anısına yapılan anıtın bulunduğu alanda anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğine Gölcük Kaymakamı Mustafa Altıntaş, Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, depremde yaşamlarını yitirenlerin yakınları veçok sayıda kişi katıldı. Depremin meydana geldiği saat 03.02’de saygı duruşunda bulunulurken acılar tazelendi. Dualar okunurken, anıta çelenk bırakıldı. Daha sonra depremde sular altında yaşamlarını kaybedenler için denize çiçekler bırakıldı. Depremin değil, tedbir almamanın öldürdüğünü vurgulayan Başkan Mehmet Ellibeş, şöyle dedi:

 

 

“Acılar taptaze 18 yıl geçmiş olmasına rağmen insanlarımız o anı o günü unutmadı, unutması da mümkün değil. Mutlaka acılarımızı, şehitlerimizi kalbimize gömdük. Nihayetinde buradan başka bir mesajı onların vesilesiyle vermek istiyoruz. Deprem gerçeği ile her an yüzleşebiliriz. Bölge olarak deprem bölgesindeyiz. Bizler 18 yıl önce yaşadığımız felaket sonrası ifade ettiğimiz gibi 6 bine yakın şehidimiz oluştu, bir o kadar yaralımız engellimiz bundan sonra olası bir depremde aynı acıyı yaşamama adına herkesin tedbirini ve önlemini alması lazım. Her zaman bilinen bir gerçeği bir kez daha paylaşmak istiyoruz. İnsanlarımızı depremler değil, depreme dayanıksız, hazırlıksız binalar öldürdü. İşte bizler bu yaşanan olaydan ders alarak bugünümüzü ve geleceğimizi yeniden şekillendirirken depreme dayanıklı binalar oluşturarak önlemlerimizi alarak hazırlıklarımızı tamamlayarak yaşantımızı sürdürmemiz lazım.”

Depremzede 4 gün enkaz alkında kalan Suna Karakaya yıllar geçmesihe rağmen o korkuyu yaşadıklarını anlara anlatarak, şöyl ededi:

“Çok zor günlerdi, Allah bir daha yaşatmasın. 4 gün kaldım babamla beraber. Babam bana yardımcı oldu. Fransızlar kurtardı. 7 katlı binanın zemin katındaydım. 4’ncü günü akşamı çıkarıldık. Babamla birbirimize destek olduk. Annem ile kardeşimi kaybettim. Dudaklarımızı tükürüklerimizi yalayarak yaşadık. Babamla yakındık seslerimiz geliyordu. Kurtulduktan sonra kendi babamla birbirimize destek olduk. Ailemi kaybettim, Allah yeni ailemi başımdan eksik etmesin. Zor günlerdi, hala yaşıyoruz, hala unutmadık aklımızda. Her gün kızım bana anne derken bile annem aklıma geliyor.”

 

 

Oturduğu yaşadığı 9 katlı binanın yıkıldığını söyleyen Hüseyin Özkarhan, “O gece yalnız yatıyordum ailem ve çocuklarım yanımda değildi. O gece hepsi yanımda kalsaydı hiçbirimiz sağ kalmazdık. 9 katlı binanın 4’üncü katındaydım 3 dakika sonra çıkabildim ama 200 kişi rahmetlik oldu o binada” diye konuştu. Hüseyin Özkarhan depremle ilgili yazdığı şiiri okudu.

Emine Cebeci ise, 16 Ağustos 1999’ta oğlu ile son geceyi. geçirdiklerini belirtirken şöyl ededi:

“O şato gibi gözüken evlerimiz başımıza çöktü. Bu da tamamen sorumsuzca yapılan, demirinden betonundan çimentosundan çalınan, ben diyorum toplu bir katliamdı bizim için. Evet 18 yıldır her gün gözümün yaşıyla her gün mezarlıklar böyle geçiriyorum günümü. Tek istediğim şey bundan sonra yetkililerden tedbirlerin alınması, çürük binaların yapılmaması ve yüksek katların olmaması. Deprem bizleri öldürmedi bizi betonlar öldürdü. Yetkililerden tek istediğimiz sağlam binalar yapılması.”