Nazlıaka yalancı mı?

Nazlıaka yalancı mı?
9 Şubat 2016 09:35

Aylin Nazlıaka’nın ‘disipline sevk’ gerekçesini dinlerken, Konfüçyüs’ün, ‘Yalan söyleyenler doğru söyleyenlere inanmazlar’ sözünü hatırladım.

 

 

Süleyman Kılıç / Yurt

 
CHP’de neler oluyor?

 
Türkiye, ‘negatif ve kavga eden CHP’ görüntüsünden sıkıldı. Biz de.

 
Sadece sıkılmadık, üzülüyoruz da.

 
Gelen haberlere göre, Aylin Nazlıaka PM toplantısını terk ederken ağlıyordu.

 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nazlıaka’nın Ankara Milletvekili Necati Yılmaz’ın ismini kendisine verdiğini söyleyerek, kürsüye çağırdı. Yılmaz kürsüye yürürken, Nazlıaka çantasını alarak dışan çıktı. Kılıçdaroğlu’nun, ‘lütfen konuşmayı dinleyin’ ikazını hatta ‘ricasını’ duymazdan gelerek salonu ağlayarak terk etti.

 
Ve karar.

 
Nazlıaka’nın ihracı için YDK’ya şevki oy birliği sayılacak bir çoğunlukla 60’a 54 oyla PM’den geçti.

 
Bu noktaya niye gelindi.

 
Ama hep söylüyorum herkes 54 gün niye bekledi?

 
Geçmişi biraz unutmak gerekli diye de hep tekrar ediyorum, ama kimseye de ‘diyet ödetilmemeli’ PM toplantısından üç dört gün önce fısıltılar yükseldi: Atatürk Posterini indiren aslında bir bayan değil, bay.

 
İlk önce kulaklara Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, Ankara Milletvekili Nihat Yeşil ismi ortaya atıldı. Bu isimler tutmadı.

 
Amaç Zeynep Altıok’u ‘devre dışı’ bırakmak ve tartışma dışına çıkarmaktı.

 
Ve Necati Yılmaz ismi ortaya çıktı. Benim tanıdığım Necati Yılmaz ‘ön seçim diyeti’ olarak da olsa ortaya çıkmaz. 16 yaşında işlemediği bir cinayeti ‘ben işledim’ diye babasının üstünden suçu olacak bir adam değil ki.

 
Umanm ben yanılmam. Sosyal demokrat olmak korkusuz olmayı gerektirir. Kim ne yaptıysa Zeynep Altıok dâhil çıkıp konuşmalı. CHP rahatlamalı. Kemal Kılıçdaroğlu rahatlamalı. Bu eziyeti O’na çektirmeye kimsenin hakkı yok.

 
Zeynep Altıok, Necati Yılmaz ve Ali Özcan da YDK’da ifade vermeli. En azından şahit olarak.

 
YDK da en kısa sürede bu soruşturmayı tamamlamalı.

 
Yoksa yanılıyor muyum?

 
Sakın, Necati Yılmaz, Genel Merkez siyasetini dizayn edenlerin isteklerini yerine getirmesin.

 
Hukukçu Necati Yılmaz’ın ‘o benim’ derken, şahitli ispatlı, belgeli ortaya çıkmasından huylandım. Herkesi de…

 
Çok mükemmel. İyi kurgu.

 
Bir de merakım var…

 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’dan birlikte seyahat ettiği Deniz Baykal’a bu konudan niye söz etti? Hadi etti diyelim. Niye yüksek sesle şahit gösterdi.

 
Yok, yok.

 
Yılmaz’ın itirafı dâhil her şey çok mükemmel. Eksiksiz…

 
Sahi niye 54 gün beklediler?

 
Son not. Türkiye’nin gündemini meşgul etmeyin. Suriye ve Esad’ın askerleri Türkiye sınırına yaklaşıyor. CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu lütfen dış politikaya odaklaşsın.