Muta Nikahı nedir ne değildir?

Muta Nikahı nedir ne değildir?
22 Nisan 2014 11:46

Değerli okurlarım; belli bir süreden beri siyaset zemininde dolaşan ”Muta nikahı” olayını kısa ve anlaşılır bir şekilde dinsel ve tarihsel kökenlerinden bir kısmını aktararak anlatmak istiyorum.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Anımsarsanız 30 Mart 2014 yerel seçimlerinden önce ortalıkta bir ‘‘Muta nikahı” olayı bazı siyasi kişiler için dolaşıyor ve bunun kasetinin yayınlanacağı söyleniyordu.

 

Hatta iddialara göre yayınlanacak bu ‘’Muta nikahı’’ görüntülerinden sonra Türkiye’de tüm siyasal dengeler değişecek ve Recep Erdoğan istifa etmek zorunda kalacaktı.

 

Fakat sonradan ne olduysa bu görüntüler yayınlanmadı.

 

Muhtemelen de şöyle oldu ki bu görüntüleri yayınlamayı düşünenler, Recep Erdoğan’ın Tivittir ve Youtube’yi kapatmasından sonra ortamı daha fazla germek istemedikleri için söz konusu o ‘’Muta nikahı’’ görüntülerini yayınlamaktan vazgeçtiler.

 

Fakat böylelikle, bu görüntüler yayınlanmış olmasa da ‘’Muta nikahı’’ toplum gündemimize girmiş oldu.

 

Ben de işte bu nedenle, “Muta nikahı’’ konusunda kamuoyunun bilgi sahibi olmasını istiyorum.

 

Öncelikle ”Muta’‘ sözcüğünün Arapça ”Geçici kazanç” anlamına geldiğini hemen baştan belirtelim.

 

”Muta nikahı” kavramı ise ”Herhangi bir ücret veya nakti para karşılığı geçici olarak bir kadınla yapılan nikah” anlamına gelmektedir.

 

Ki, bu nikah süresi birkaç saatlikten bir günlüğe, birkaç günlüğe, birkaç aylığa veya birkaç yıllığa kadar uzayabilir ve ücreti de ona göre belirlenir.

 

Bu ”Muta nikahı”nın tarihsel ve dinsel kökenleri gerçekten var mıdır?

 

Evet vardır.

 

Tarihsel kökeni Arap talancı zihniyetinin başka kavimlerin kadın ve kızlarını kaçırıp onlarla cinsellik yaşama eşkıyalığının daha sonraki dönemlerde uygulanan daha yumuşamış şeklidir.

 

Peki bu ‘’Muta nikahı’’nın dinsel kökenleri kuvvetli İslami delillere dayanır mı?

 

Evet, hem de en kuvvetli İslami delillere dayanır.

 

Yani, zannedildiği gibi sadece ‘’Şia’’ mezhebinde inanılan bir olgu değil ‘’Sünni’’ mezhebinin bütün dört kolunda da inanılan ve kabul edilen bir olgudur.

 

Ama tarihsel süreç içerisinde ‘’Sünni’’ İslam bilginlerince unutturulmaya ve ‘’Fıkıh’’ın konularından çıkarılıp haram kabul edilmeye başlanmıştır.

 

Bakınız, ’’Sünni’’ İslam’da Kuran’dan sonra iman ve ibadet açısından en güvenilir kitaplar olarak kabul edilen, hükümlerince amel edilen iki hadis kitabı ‘’Buhari’’ ile ‘’Müslim’’dir ki onların içeriğinde geçen konulara inanmayan kimselere İslam dünyasında kafir gözüyle bakılır.

 

Şimdi, bu ‘’Muta nikahı’’ ile ilgili konular ‘’Buhari’’ ve ‘’Müslim’’de kelimesi kelimesine nasıl geçmiş, hemen aktaralım: Ebu Sait el-Hudri anlatıyor: “Biz Beni Mustalık baskınına katılmıştık. Bu baskında güzel kadınlar ele geçirdik. Kadınlardan belli bir süre uzak kaldığımız için cinsellik kafamıza vurmuştu. Bu arada onlarla sevişirken hamile kalmamaları için tedbir alalım, dedik. Bu yöntem dinen caiz mi, madem Peygamber yanımızdadır bir de ondan soralım, dedik. Biz sorduğumuzda o, bir insanın kaderinde dünyaya gelmek varsa ne yapılırsa yapılsın ille de dünyaya gelir. Dolayısıyla ne yaparsanız yapın, özgürsünüz, dedi’’ ki bu hadis Buhari’nin 2229 nolu ve daha birçok hadisinde geçer.

 

Buhari’nin 5017 nolu ve Müslim’in 1405 nolu hadisinde geçen aynı konu şöyle nakledilir ‘’Muta nikahı’’ ile ilgili olarak: “Cabir b.Abdullah ve Seleme b.Ekva anlatıyor: ‘Biz bir baskındaydık. Peygamber bize, ücret karşılığı yabancı kadınlarla cinsellik yaşayabilirsiniz dedi’ şeklinde hadisi aktarıyorlar.’’

 

‘’Muta nikahı’’ konusundaki yukarıda belirttiğim gibi Sünni İslam’ın Kuran’dan sonra en sağlam kabul edilen Buhari ve Müslim’de geçen ‘’Muta nikahı’’ ile ilgili hadisleri aktarmaya devam ediyorum.

 

Yine, Buhari’de 4615 ve Müslim’de 5075 nolu hadiste geçen aynı konu şöyle ifade ediliyor: ‘’Abdullah bin Mesut’tan şöyle naklediliyor: ‘Biz Peygamber ile birlikte savaşa gitmiştik. Cinsellik arzumuz ağır basmıştı. Bu arada biz karar aldık, kendimizi iğdiş edelim, diye. Peygamber bunu duyunca, bize şunu söyledi: Elbise gibi şeyleri yabancı kadınlara verin, onlarla ücretle cinsellik yaşayın, dedi ve Kuran’da (EY İMAN EDENLER! ALLAH’IN SİZE HELAL KILDIĞI İYİ VE TEMİZ ŞEYLERİ SİZ KENDİNİZE HARAM KILMAYIN VE SINIRI AŞMAYIN. ALLAH SINIRI AŞANLARI SEVMEZ) ayetini okudu.’’

 

Yine ‘’Muta nikahı’’ ile ilgili olarak Müslim 1405 nolu hadiste ‘’Sahabelerden Cabir ‘Biz ücret olarak yabancı kadınlara bir avuç hurma, un gibi gıdalar verip onlarla cinsel ilişki yaşardık. Bu iş ta halife Ömer dönemine kadar sürdü; ancak o görev başı yapınca zaman içinde bunu kaldırdı’’ diyor.

 

‘’Muta nikahı’’ konusunda Müslim 1406 nolu hadiste geçen sahabeden Sebre’de şu hadisi anlatıyor: “Mekke’nin fethi esnasında biz 15 gün Mekke’de kaldık. Bunun üzerine Peygamber bize izin verdi, para veya bir eşya karşılığı ‘’Muta nikahı’’ ile yabancı kadınlarla cinsellik yaşayabilirsiniz, dedi. Bunun üzerine ben ve arkadaşım yolda genç bir kadın gördük. İkimiz ona geçici bir süre için ücret karşılığında cinsellik teklif ettik. Sonunda ben onu kaptım ve onunla devam ettim, ta ki Peygamber yasak getirene kadar.’’

 

Dikkat ederseniz bu makalede ‘’Muta nikahı’’ olayına ait Sünni İslam kaynaklarından sadece birkaç örnek verdim.

 

Aslında çok değişik kaynaklardan yüzlerce örnek verilmesi çok kolaydır.

 

Neden Şia kaynaklarından değil de Sünni kaynaklarından ve hadis numaralarını da belirterek alıntı yaptım?

 

Önce şu hususu hemen belirteyim ki ben inançsal eksen de Sünni gelenekten geliyorum.

 

Bunu neden hemen belirtiyorum?

 

Çünkü, gerçek İslam’a inanmayan ama dünya çıkarları için dini en çirkin şekilde kullanan din tüccarı yönetici alçakların hücumunu baştan önlemek için.

 

Yine aynı nedenle Sünni kaynaklardan alıntılar yaparak o alçaklara ta baştan ‘’Hop beyler’’ durun orada dedim.

 

Yoksa bu müptezel adamlar o kadar seviyesizlerdir ki şeytanın bile aklına gelmeyen yöntemlere başvururlar.

 

Evet, bu din tüccarı yöneticiler küresel çapta hırsızlık yapmak için İslam fıkhına sokulmuş ‘’Dar-ül harb’’ kavramını rehber edinirler ki bu konuyu daha önce bu köşede çok detaylı olarak işlemiştim.

 

Milletin malını bu kavramla yerler ve örneğin istifledikleri milyar dolarları bir tehlike anında evlerinden sabaha kadar taşısalar yine bitiremezler,a tıyorum; otuz milyon dolarcık kalır; onunla da birkaç villa alırlar.

 

İşte bunun gibi günümüzdeki alçak din tüccarı yöneticiler yukarıdaki ‘’Muta nikahı’’ hadislerine dayanıp işe dinsel kılıf uydurarak kafir olarak belirledikleri kadınları para ile satın alarak cinsel köle olarak kullanırlar.

 

Gözlerine kestirdikleri kadınların kafir veya Müslüman oluşlarını da başlarının türbanlı veya türbansız oluşuna göre belirlerler.

 

Böyle alçaklar, yeter ki kendileri için İslami literatürde kullanabilecekleri dinsel deliller bulsunlar.

 

Ülkenin kaynaklarını toptan aşırıp, küresel hırsızlar grubuna adlarını 5 yıldızlı olarak yazdırırlar.

 

Ve ülkenin en güzel kadınlarını da bırakın başkalarına, hiçbir samyeline kaptırmadan cinsel köle olarak kullanırlar.

 

Sadece ‘’Dar-ul harb’’ hırsızı alçak din tüccarı yöneticiler mi yapar bunu?

 

Hayır, onlarla birlikte ülke kaynaklarını aynı nedenlerle talan eden yalaka pislik işadamı tayfası da ‘’Muta nikahı’’ safsatası ile ülkenin güzel kadınlarını kapatmalık olarak kullanırlar.

 

Bana sorsanız ki, sence ‘’Muta nikahı’’ nedir?

 

Şöyle yanıt veririm: O, dinci alçak şark kurnazlarının uyguladıkları dinsel kılıf giydirilmiş ‘’Genelev’’ muamelesidir.

 

Kadının onurunu ayaklar altına almaktır.

 

Kadına ‘’İlkçağ’’ ve ‘’Ortaçağ’’lar da yapılan aşağılık yöntemdir.

 

13 Şubat 2013’te yazdığım ve linkini aşağıda verdiğim ‘’Dar-ül Harpçi Hırsız, katil ve uçkurcular’’ adlı makalemi tekrar okursanız böyle alçakların düşünsel ve inançsal yöntemlerini çok daha iyi anlarsınız.

 

Dar-ül Harpçi; Hırsız, katil ve uçkurcular

 

[email protected]

 

İbrahim ÖZDOĞAN twitter

 

 

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!