Mustafa Yıldırım: Vatan borcunun karşılığı olmaz

Mustafa Yıldırım: Vatan borcunun karşılığı olmaz
20 Mart 2013 01:20

Ünlü araştırmacı-yazar Mustafa Yıldırım Halkın Habercisi’ne konuk oldu.

 

 

H&H‘yi ziyaret eden ünlü yazar çarpıcı açıklamalara imza attı.

 

 

İşte yazarımız Nuriye Atabey’in yaptığı o röportajın detayları:

 

 

N.A: Sivil Örümceğin Ağında kitabınız 25. baskıya ulaştı. Ardından yazdığınız kitaplardan bir tanesi ise The General. Neden ‘The’ General?

 

 

 

 

 

 

Yıldırım: General aslında Türk general ama Amerika ile bu kadar yakın olursa ‘The General’ oluyor. Şaka gibi ama gerçek.

 

 

 

N.A: 98. Deniz Zaferi’ni kutladığımız bu günlerde o zaferi birde sizden dinlemek istiyoruz. Çanakkale’de ne oldu sayın Yıldırım?

 

 

 

 

Yıldırım: Çanakkale’yi anlamak için önce 1. Dünya Savaşı’nın üzerinden bahsetmek gerekir. Türkleri Orta Doğu’dan, Balkanlarda ve Anadolu’da varlıklarına son vermek için çabalar sürüyordu. Yüzlerce tasarı, girişim, sonunda Anadolu’dan atmak için son büyük saldırı düzenlendi. Paylaşım savaşı denilse de kitaplarda, aslında amaç Osmanlıyı yok etmek. Savaş yaklaşıyor. Uzun zamandır yabancılara hep muhtaç yaşanmıştır. Balkanlarda Millliyetçilik canlanıyor. Ülkeler bağımsız olmak istiyor ve Batı ülkeleri bundan yararlanmak istiyor. Osmanlı ne yapıyor? Kalkıyor, Fransızlardan yardım istiyor. Bunu diyorsa bu ülkeyi teslim etmek demektir. İngiltere’ye de gidip bizi yanınıza alın diyorlar.

 

 

 

N.A: Şimdi de patriot siparişi vererek ilişkileri iyi tutuyoruz değil mi?

 

 

 

 

Yıldırım: Demekki kurallar değişmemiş.

 

 

 

 

 

 

N.A: Neden Ortadoğu’yu paylaşmışlar?

 

 

 

 

Yıldırım: Çünkü hesaplar yapılmış petrole el konulacak. Türklerden orayı kurtarıp kendi aralarında paylaşacaklar. Sonra da Doğu’ya doğru gidecekler. Yani eski sömürge sistemi geri gelecek. En sonunda gelip Anadolu’yu alacaklar. İşgal Ortadoğu’dan başlıyor. Türkleri Arabistan’dan silmek istiyorlar. Türklerin ise orada yaptığı birşey yok, orayı korumak için varlar. Türkler direniyorlar ve vermek istemiyorlar. Ama İngilizler Mısır’da eğittikleri Yahudileri Medine’ye gönderip bu bilgiyi gizliyorlar. Çünkü yasak. Peki Anadolu’da ne olucak? Yani Ortadoğu’dan gelip Karadeniz’e çıkıp Pontus Rum Devleti, Doğu’da da bir Ermeni devleti kuracaklar, Türklere yer yok. Plan bu. Çanakkale bir cephedir. Türkler tüm Dünya’da savaştılar. Ve herşey belirlenince para olmadığı için Almanlardan 500 bin altın alarak Almanların yanında savaşa girdik. Şimdi Çanakkale’ye gelelim. Onlara göre en kestirme yol Çanakkale’ye gemilerle gider ve alırız. Ama yetmez. Çanakkale cephesi savaşın en kısa cephesidir. Ama Çanakkale hanedana yakınlığı sebebiyle çok önemli.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

N.A: Peki Çanakkale Zaferi nasıl başladı?

 

 

 

Yıldırım: 1. Dünya Savaşı’nda ordumuzu Almanlar yönetiyordu. Çanakkale’de ise Alman bir maraşel yönetti. Ama daha sonra Yarbay Mustafa Kemal Atatürk, Tekirdağ’da Tümen kuruyor ve bir ay sonra hareket edip Gelibolu’na geliyor ve tarih başlıyor.

 

 

 

 

N.A: 18 Mart günü neler oluyor peki?

 

 

 

Yıldırım: Savaş gemileri geçmek için Çanakkale Boğazı’na geliyor ve karşılıklı top atışına başlıyorlar. Türkler onları durduruyorlar ve İngilizler geri çekilmek zorunda kalıyorlar. Bu zaferin ardından yüce gönüllerini anlamanız için şunu anlatıyım; hemen savaş sonrası Atatürk halkla söyleşi yapar ve sorulan soru üzerine, ‘Nihayetinde vatana olan namus borcumuzu ödedik ve bunun karşılığı olmaz’ der.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

N.A: Savaş orada bitmiş midir? Zaferin zafer olması için neler yapılmıştır?

 

 

 

Yıldırım: İşgal kuvvetleri Çanakkale Boğazı’nı geçemeyince hesap bozuldu. Bunun üzerine bir ay sonra İngilizler, Gelibolu’na asker çıkartmaya başlarlar. İngilizler burada saldırırken Doğu’da işgaller başlar. Yarbay Mustafa Kemal bunların üzerine, Arıburnu’na hareket ediyor. Cepheler arası haberleşme ise çok kötü, keşif uçağımız yok, durumlar vahim. Yarbay Mustafa Kemal ilerlerken bir grup askerin kaçtığını görüyor ve İngilizler geldiği için kaçtığını öğreniyor. Onları durdurup savaşmayı emrediyor. Mustafa Kemal’de daha sonra o anı ‘İşte an, o an’dır’ diyerek anlatacaktır. Komutanlık böyle birşey işte. Daha sonra o ciddi savaş örneği olan İngiliz saldırılarını tüm cephelerde durduracaklar. Sonuçta, Atatürk’ü Anafartaların komutanı yaparlar. Yani Yarbay Mustafa Kemal bütün cephelerde çok şehitle ülkeyi korurlar. Bu yaşananlar film sahnelerindeki o romantik anlara benzemez. Asıl öğrenilmesi gereken ‘Biz orada ne yaptık?’