Mustafa Sabri LİVANELİOĞLU 'nun ardından

Mustafa Sabri LİVANELİOĞLU 'nun ardından
6 Nisan 2013 09:00

Geçtiğimiz günlerde sevgili Zülfü Livaneli' nin babası Yargıtay Onursal Birinci Başkanvekili Mustafa Sabri Livanelioğlu' nu toprağa verdik. Dostları ve sevenleri olarak Zülfü ağabeyi ve Livaneli ailesini acı gününde yalnız bırakmamaya çalıştık.

 


 


 




 


Osman ERCAN H&H YORUM


 


 


 


""


 


 


 


Cumhuriyet gazetesinin eski muhabir ve yazarlarından, ünlü yazar ve romancı aynı zamanda Zülfü Livaneli' nin kardeşi olan Seyhan Livaneli' nin baba acısı yaşadığı bu zor günde benimle ilgilenmesi ve içten davranması son birkaç yıldır süren dostluğumuzu daha da pekiştirmiş oldu. Hiç şüphesiz Seyhan hanım deneme yazmaya başladığım ilk yıllarda kalemimde emeği ve etkisi olan bir yazardı. Zaman zaman yazdığım denemeleri ilk olarak ona gönderir, değerlendirmesini isterdim. Ustasından bir şeyler öğrenmeye çalışan bir çırak gibi dikkatle okurdum yorumlarını. Babasına olan bağlılığı ve sevgisiyle bilinen Seyhan hanım ''Babamın Not Defteri'' kitabıyla yaklaşık 5 yıl önce ölümsüzleştirmişti babasını…


 


 


 


""


 


 


 


Cenaze töreninden bahsedecek olursam ünlü belgeselci ve yazar Nebil Özgentürk' ün Zülfü ağabeyi bir an olsun yalnız bırakmaması ve Vatan gazetesinin emektar yazarlarından Ruhat Mengi' nin adeta Livaneli ailesinden birisi gibi olup acılı aileyi sakinleştirmesi son derece anlamlıydı. İlk olarak Yargıtaydaki törenin ardından Kocatepe Camii'nde düzenlenen törene ve cenaze namazına katılanlar arasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu , Deniz Baykal, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Kültür ve Turizm Eski Bakanı  Ertuğrul Günay ve çok sayıda milletvekili, belediye başkanı, bürokrat vardı. Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin eski ve yeni yüzlerinin birlikte görüntü verdiği tören, çok kısa süren insan hayatında hırsları, öfkeleri, kutuplaşmaları ve kırgınlıkları bir kenara bırakmamız gerektiğini hatırlatır türdendi. Uzun süredir öksüz bir şekilde yaşayan Livaneli kardeşlerin yetim kalması ve Livaneli' den ''Yetim kaldım. Kaç yaşında olursa olsun, babamın kaybı büyük bir acı yaşattı.'' Sözlerini duymam hakikaten  yaşdan ziyade vefat eden kişiyi ne kadar sevdiğimizin önemli olduğunu anlatıyordu. Esasında ben bunu geçen Şubat ayında 75 yaşındaki dedemi kaybettiğimde çok iyi anlamıştım. Dede acısını çok derin bir biçimde hissetmiştim. Rahmetli dedem Mehmet Şevket Bilgi'yle sohbet ettiğimiz zamanlarda sık sık Livanelioğlu ailesinden bahsederdi bana. Kendisinden yirmi yaş büyük olan Mustafa Sabri Livanelioğlu'nu sık sık anlatırdı bana. Dedem Türkiye'nin çeşitli illerinde ve özellikle Antalya'nın bazı ilçelerinde esnaflık yapmış biri olarak Livanelioğlu ailesiyle çok kez yollarının kesiştiğini ve ailenin kendisinden alışveriş yaptığını anlatırdı. Livanelioğullarının hukukçu bir gelenekten geldiğini, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde görev yaptıklarını kitaplardan önce dedemden öğrenmiştim. Mustafa Sabri Livanelioğlu'nu ve Livaneli ailesinin bazı bireylerini anlatır ve betimlerdi dedem… En çok da Mustafa Sabri beyden bahseder '' Çok yakışıklı, heybetli, düzgün giyimli bir adam ve tam bir beyefendi'' derdi. Hayat işte… Nerden bilebilirdim ki aynı yıl içinde,iki ay arayla ikisinin de cenazesine gideceğimi…


 


 


""


 


 


 


 


Yakın zamanda dede acısını derin bir biçimde yaşamış biri olarak baba acısın hiç de kolay bir şey olmadığını çok iyi biliyorum. Zülfü, Asım, Seyhan, Ferhat kardeşler artık hem annesiz hem babasızdılar. Onlar onurlu, kültürlü ve tam bir Cumhuriyet beyefendisi bir hukuk insanının evlatları olarak aydınlık Türkiye umudumuzu diri tuttular, gönüllerini Türkiye halkına açtılar. Buradan Livaneli ailesine tekrar başsağlığı, sabır ve uzun ömürler diliyorum…


 



Her dinlediğimde hüzünlendiğim, yitirdiklerimizi hatırladığım, ömrümüzün ne kadar da çabuk tükendiğini fark ettiğim Livaneli' nin ''Günlerimiz'' adlı eserini şu anda dinleme ihtiyacı duyuyorum. Livaneli, Leman Sam ve tabiî ki Tülay German yorumuyla hemde…


                                     ""


 


 


Çözülen bir yün yumağı
Akıp giden günlerimiz
Mezar taşlarından suskun
Sessiz sitemsiz
Savrulan yapraklar gibi
Akıp giden günlerimiz
Cenaze törenlerinde
Sessiz sitemsiz…
Bir suçluyu aklar gibi
Akıp giden günlerimiz
Sanki bir sır saklar gibi
Sessiz sitemsiz..
Bir kitaba başlar gibi
Koşarken yavaşlar gibi
Ölen arkadaşlar gibi
Sessiz sitemsiz…
(Şiir: Yağmur Atsız,Beste:Ömer Zülfü Livaneli)








https://twitter.com/osmanercan06


Yazarın Son Yazıları:
Koalisyon öcü müdür yoksa uygarlık mıdır?
Çok seçenekli seçim
Ankara Sohbetleri 2- “Başka Kent Ankara” (Feridun Büyükyıldız)