Mustafa Kemal Atatürk’le hesaplaşmanın temeli…

Mustafa Kemal Atatürk’le hesaplaşmanın temeli…
26 Şubat 2020 10:31

ABD, 1970’lerden sonra ‘Yeşil Kuşak’ teorisiyle yayıldı.ABD, 1990’lardan sonra ‘Ilımlı İslam’ üzerinden yürüdü. Hedeflerinde de Mustafa Kemal Atatürk’ün çizgisi vardı. 15 Temmuz 2016’nın haritasını çizenler birlikte hareket etti

 

Aytunç Erkin/ Sözcü

 
Nisan 2004… Zaman Gazetesi yazarı Şahin Alpay, CIA’nın Türkiye uzmanı Graham Fuller’in “Siyasal islam’ın Geleceği” kitabının (TİMAŞ Yayınları) önsözünü kaleme alır ve şöyle der:

“… Fuller ise genel olarak İslamcı gelenekten gelen AKP’ye, İslamcılığın liberal yorumunun dünyadaki en başarılı örneği olarak bu sıfatın verilmesini doğru buluyor…”

Peki… Fuller, kitabının “Türkçe baskıya önsöz” bölümünde ne diyor:

“… Siyasal İslam önemlidir. Çünkü İslam dünyasının hakim gerçekliği budur. Dolayısıyla aslında soru, siyasal İslama nasıl yaklaşılmalı ki evrilsin, daha ılımlı hale gelsin, deneyim kazansın ve nihayet siyasal düzende yapıcı bir rol üstlensin sorusudur…”

İşte can alıcı soru!

Mustafa Kemal Atatürk’le hesaplaşmanın temeli…

1970’lerden sonra Sovyetler Birliği’ne karşı ‘Yeşil Kuşak’ teorisini destekleyen Amerika, 1990’larda ‘Ilımlı İslam’ üzerinden yol almaya başladı.

Ve meseleleri de hep Atatürk oldu!

Çünkü…

Graham Fuller… Türkiye’de birçok gazeteci ve muhafazakar aydının ilişki içinde olduğu CIA ajanı. 15 Temmuz darbe girişimindeki rolüyle arananlar listesinde.

 

DEMOKRAT PARTİ’YLE BAŞLADI…

 

7 Ocak 1946’da kurulan Demokrat Parti süreciyle birlikte Türkiye, İslam dünyasına ‘önderlik’ etmeliydi! Ama nasıl? Atatürk’le hesaplaşılarak!

Hatırlayın…

‘Ilımlı İslam’ projesinin kaynağı Said-i Nursi, “Son Şahitler Bediüzzaman Said Nursi’yi Anlatıyor, II. Cilt”te şöyle der: “… Demokratları küfre karşı muhafaza edip destekliyoruz. Desteğimizi çekersek Demokratlar yıkılacak ve küfür ortaya çıkacaktır. Menderes komünizm, anarşizm tehlikesini bertaraf etmek, dinsizlik hareketini durdurmak konusunda Risale-i Nurların önemini anlamış olup, bu Nurların okullarda ders kitabı olarak okutulması için etrafındakileri iknaya çalışmaktadır. Adnan Menderes Nurların neşri için emir verdi. Menderes İslamiyet’in ulviyetini anlayan samimi bir Müslüman’dır. Menderes’le çok alakadarım. O’nu duama dahil ettim.”

 

TÜRK DEVLETİ’NİN ANAYASASIYLA KİMLER, NEDEN KAVGA EDİYOR?
Tarih 10 Eylül 2015….

Gazeteci-yazar Barış Doster şu çarpıcı tespitleri yapar:

“Yıl 1990… CIA, Türkiye’de İslamcı hareket hakkında bir rapor hazırlatır. Ulusal İstihbarat Konseyi’nde yöneticilik, CIA’de Türkiye masası şefliği gibi önemli görevlerde bulunan, ABD derin devleti ve istihbaratıyla yakınlığı bilinen Rand Corporation düşünce ve strateji merkezine geçen Graham Fuller’in siparişiyle yaptırılır araştırma. Çalışmayı, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Sabri Sayarı yapar. Ülkemizde de ‘Amerikan Gizli Belgelerinde İslamcı Akımlar’ adıyla basılır.”

İşte o kitabın 89 ile 94’üncü sayfaları arasında şöyle denir:

“… Eğer kısa dönemde İslam faktörü Türk dış politikasında daha önemli rol oynamaya başlarsa, bu gelişme bölgedeki ABD çıkarları üzerinde de ters etki yapacaktır… Siyasi güç fundamentalist bir hükümetin eline geçerse, ABD, Türkiye’deki güvenlik çıkarlarını korumakta zorluk çekecektir… ABD’nin çıkarları en iyi, ihtiyatlı ve gürültüsüz politikalarla korunabilir… Amerikalı politikacılar uzmanlık seviyesinde bilgi edinmelidir… İslamcı hareketin ılımlı üyeleriyle gayri resmi ve ihtiyatlı temaslarda bulunmak faydalı olabilir.”

 

ORWELL ÜZERİNDEN ELEŞTİRİ

 

İşte tam da bu noktada…

Graham Fuller’in kitabına bir kez daha dönelim… 2004 yılında yaptığı tespitlerin 12 Eylül 2010 referandumu yani ‘AKP-cemaat’ ortaklığıyla kamuoyuna sunulan yeni anayasanın temelini oluşturduğunu görüyoruz. Okuyalım: “… Türk devleti, örneğin, İslam dünyasında en militan şekilde anti-İslamcı olanıdır. Türk anayasasının başlangıç kısmı Orwelyen sözcüklerle başlar…”

Orwel yen… Yani…

İngiliz yazar George Orwell’ın diktatörlükle yönetilen ülkeleri eleştirdiği “1984” ve “Hayvan Çiftliği”ne atıf yapan Graham Fuller, anayasanın başlangıç kısmını ‘faşist’ buluyor! Atatürk düşmanlarının birleştiği anayasanın başlangıcında şöyle yazar:

“… Türk vatanı ve milletinin ebedi varlığını ve yüce Türk devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda…”

Dün de… Bugün de… Yarın da… 15 Temmuz’a giden yolun temelinin 1990’larda atıldığı unutulmamalıdır.

 

https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/aytunc-erkin/mustafa-kemal-ataturk-dusmanliginin-kaynagi-5646173/