Mü’minlerin bayramı

Mü’minlerin bayramı
26 Temmuz 2014 17:05

Ey Yüce Türk İslam alemi! Sohbetimiz, Mü’minlerin Bayramı hakkında olacaktır:

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

 

Halkın Habercisi ailesi olarak, Değerli okuyucularımızın Ramazan mevsimi Bayramını Tebrik eder, Cenab-ı Allah nice Ramazan Mevsimlerine erdirsin.

 

 

Ramazan mevsimi bayramı, Mü’minlerin (Oruç tutanların) bayramıdır. Hastalık ve diğer mazeratları olanlar da buna dahildir.

 

 

Bayram namazını kılmak için camiye gitmeden önce, Gusül abdesti alıp temiz giyinerek, mümkün ise yürüyerek camiye gidin ve evden çıkarken tatlı bir şey yiyin. Kurban bayramında ise tam tersi, Kurban kesilinceye kadar oruçlu olmak sevaptır. Bayramdan bir gün önce veya bayram namazını eda edip eve gitmeden kabirler ziyaret edilerek ruhlarına Kur’an-ı Kerim okunur veya okutulur.

 

 

Mü’minlerin Bayramı:

 
Biliyoruz ki bu dünya misafirhanesine uğrayan bütün beşeriyet alemi ve her şey bu misafirhanede az çok bir süre kaldıktan sonra bu yolculuğa devam ile akın halinde başka bir aleme gitmektedir. Bunu kalbimizle biliyor, fikrimizle anlıyor gözümüz ile görüyor kulağımız ile işitiyor, lisanımızla söylüyoruz. Bu yolculuğun hakikatını ve akıbetini Cenab-ı Allah ve Resulü bizlere tamamı ile anlatıyor. O zaman zerre kadar şüphemiz kalmıyor. Bu dünya misafirhanesine uğrayan insanlar da bu misafirhanede bulunduğu müddetçe Allah’ın ve Resulü’nün emrettiği şekilde, haram, riyakarlıktan ve rüşvetten uzak olan bütün hazırlıklarını yapar ise uzun ve zor olan bu yolda ebedi olarak gideceği ahirette rahat eder. Dünyada hayır şer ne işledi ise ahirette de onu bulacağı ve onu kazanacağı ve onunla hüküm giyeceğini akıl, mantık, kitap ve sünnetin emir ve kabul ettiği bir hakikat’ tır. Bu dünya da rüşvet ve her türlü haram faaliyetlerden ne kadar uzak olup, üzerimize farz olan ibadetlerimizi yaparsak yükümüz o kadar hafifler. Günah yükü ağırlaştıkça yol çekilmez. Zira Allah’ü Teala gerçeği olmayan ameli ve riya gibi hareketleri görür ve kabul edilemez buyurmuştur.

 

 

Gerek dinsel gerek Milli olsun, her bayram, toplum yaşayışında bir değişiklik, bir sevinç bir yüksek duygu havası yaratan belirli günlerdir. Her milletin kendisine mahsus bayramları vardır. Her millet senenin bazı günlerini, bazı sebepler münasebetiyle sevinç günü kabul ve ilan etmişlerdir. Her yıl o günler geldiği zaman sevinçler devam eder ve böyle günlere de bayram günleri denilmiştir.

 

 

Yüce Türk İslam alemi olarak, bu mübarek bayram günlerinde Müslümanlar biribirini ziyaret ve tebrik ederler. Dargınlar barıştırılır, hastalar, fakirler ve ilgiye ihtiyacı olan öksüzler sevindirilir. Yoksulların da bizim sevinçlerimize ortak olmaları için onlara böyle mübarek günlerde imkanlarımız kadar yardım etmek, dünyanın en misafirperver ve cömert insanı olan, Yüce Türk İslam aleminin vazifesi olduğunu unutmamalıyız? Önemi tartışılmayacak mübarek Ramazan mevsiminde vücudunun zekatını vererek vazifesini tamamlayan mü’minler olarak, diğer hayırlı olan vazifeleri de unutmamalıdırlar?

 

 

Ey Yüce Türk İslam alemi!

 
Zaferi hakkeden bir milletten, o zaferden sonra hudutlarında her çeşit güvenlik tedbirini alması nasıl beklenirse, İmanları ve disiplinli dini vazifelerini yapmaları ile her çeşit kötülükleri, kin, haset, riya, rüşvet, kibir gibi ruhi hastalıkları sınır dışı eden bir mü’minin elde ettiği başarıdan sonra gelen uyanıklığa sahip olması, İman çemberi içerisinde her çeşit tedbiri alması beklenir. O zaman Cenab-ı Allah’ın bizden istediği, Ramazan mevsimindeki düzenli ve temiz yaşamımızı, bayramdan sonra da aynı duygularla devam etmeliyiz ki, iyiliğimizin kötülüğümüze galip olduğu Cenab-ı Hak tarafından onaylansın.

 

 

Yüce Türk İslam aleminin, birlik ve beraberliğini, bölünmez bütünlüğünü bozmak için, gerek içimizden gerekse sanayi ötesi toplum ülkelerinin Müslümanlık aleyhinde ki propağandalarına kanmayınız. Unutmamalıyız ki insanları, köle hayatı yaşamak için zorlayan melek yüzlü fakat şeytan, cüzdan muhasebesi ahlaklı ve cellat ruhlu ideolojiler, samimiyetle Müslümanlığa olan ilgiyi azaltma ve Büyük Türk Milletinin bölünmez bütünlüğünü bozma gayreti içinde olan ihanet şebekeleri, Allah’ın izniyle hiç bir zaman amaçlarına ulaşamayacaklardır.

 

 

Cenab-ı Allah, Ay Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağının dalgalanması uğruna şehit olanların ve Cumhuriyetimizin kurucusu M. K. ATATÜRK’ü rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara şifa-i şerifler dileriz.

 

 

Bildik Yüce Türk İslam alemi olarak nereden geldik,
Allah’ın emirlerine uyduk bayramı eda ettik,
Geldi Mü’minlerin bayramı,
Ne mutlu ki vicdan muhasebesi yaptık.

 

Sadakat ile oruç tuttuk,
Saadete vicdanımızla eriştik,
Şükürler olsun Allah’ım sana,
Mü’minler bayramına da eriştik. (Numan Aladağ)

 

 

Kaynakça:
İslam dininin nurlu yolu Osman Bayülken 1959
Diyanet işleri başkanlığı yayınları Yayın No: 207
Şifa-i şerif tercümesi Köprülü Ali Rıza Doksanyedi Eskişehir il Vaizi 1950

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun