Muharrem İnce’ye kulak verelim

Muharrem İnce’ye kulak verelim
12 Ağustos 2014 15:36

Cumhuriyet Halk Partisi’nin önemli adamlarından hatta bana göre partiyi bulunduğu çıkmaz sokaktan kurtaracak nitelikte olan grup başkanvekili Muharrem İnce, cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları ile ilgili olarak dün sosyal medya hesabından kamuoyuna önemli mesajlarda bulundu ki, çok önemliydi.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Şimdi bu mesajları sıralayalım: ”1-Ortada büyük bir hezimet var, hala susmak ve başarılıyız demek yakışmıyor. Bu durumu kabullenemeyiz, geçiştiremeyiz. 2-Yurttaşlarımız umutsuzluğa sürüklenmesini ve partimizin eriyip gitmesini seyretmeyeceğim. 3-Atatürk’ü terk eden, emeği önemsemeyen, kuruluş felsefesinden uzaklaşan, solu yok sayan, çareyi sağda arayanlar CHP’de başarılı olamaz. 4-Bu kötü sonucu gördüm, uyardım ama partime zarar vermemek için sustum ve seçimi kazanmak için çalıştım. 5-Şimdi hezimete kılıf bulma zamanı değil. Çare olma zamanıdır.’’

 

Bu mesajlara baktığımız zaman CHP için ne kadar yaşamsal önemde olduğu ortadadır.

 

Kemal Kılıçdaroğlu çok yanlış politikalar izleyerek Cumhuriyet Halk Partisi’ni çıkmaz sokakların içine sokuyor.

 

Kemal Kılıçdaroğlu politikayı yeterince bilmiyor.

 

Dört yılı geçen genel başkanlık süresinde 12 Eylül 2010 halk oylaması dahil, CHP’yi seçimlerde 3 defa hezimete uğratmıştır.

 

Şimdi bu duruma CHP’ye 22.Dönem parlamentosunda birlikte görev yaptığımız Muharrem İnce, yürekten itiraz etmekte ve nasıl olacaksa, düzeltilmesi gerektiğini çok haklı olarak savunmaktadır.

 

Benim bu konudaki kanaatim CHP gibi tarihsel kökleri olan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuş bir partiyi ancak Muharrem İnce düzlüğe çıkarır ki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok derin hatalarını ve Muharrem İnce’nin bugün olduğu gibi çok haklı serzenişlerini, neler yapılması gerektiğin 10 Şubat 2014’ de aşağıya aldığım ‘’MUHARREM İNCE’NİN SÖYLEDİKLERİ ÇOK ÖNEMLİ’’ makalemde belirtmiştim ki, Muharrem İnce’nin etrafında kümelenilerek bu karanlık gidişe bir son verilmelidir.

 

İşte o yazım;

 

Yaklaşık on gün önce ‘HALK TV’deki bir programda CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin ‘ŞU SAĞA AÇILMA MODASINDAN BEN DE RAHATSIZIM. FAZLA BULUYORUM. TÜRKİYE’DE OY KULLANMAYAN YÜZ BİNLERCE SOL SEÇMEN VAR. BEN ONLARA AÇILMAYI DAHA SAĞLIKLI BULUYORUM. PARTİMİN ADAYLIKLARLA İLGİLİ BENİM DE İTİRAZLARIMIN OLDUĞUNU HERKES BİLİYOR’ akıl, mantık, siyaset sosyolojisi realitesine ve bilgiye dayalı sözleri Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugün karşı karşıya kaldığı tehlikeleri ve belki de çok yakın gelecekte patlayacak olan kazanın akıbetini çok açık bir şekilde göstermektedir.

Herkes çok iyi bilmektedir ki, siyasal partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdırlar.

Demokrasi ne demek?

Kısaca, yurttaşların çeşitli fikir ve görüşler etrafında kümelenerek yönetime dolaylı veya doğrudan katılmasıdır.

Peki, halkın belirli görüşler etrafında kümelenmesi hangi demokratik araçlarla olmaktadır.

En başta elbette ki siyasal partiler ortamında olmaktadır bu kümelenme.

Dolayısı ile siyasal partilerin muhakkak bir sosyal programları ve köklü temel görüşleri olması en temel koşuldur.

Aksi halde halkın yönetimde etkili olacak görüşlerini yeşertmesi ve söz sahibi olması olası değildir.

Siyasal partiler kuruldukları felsefe ve görüşler üzerinde büyür ve kök salarlar.

Zamanla çağın gereklerine uygun olarak gerekli değişimlere giderler ama kuruldukları felsefenin dışına çıkamazlar.

Çıktıkları taktirde ne olur?

O siyasal parti kurumaya, çürümeye başlar; zamanla bitkisel yaşama girer ve sonunda da siyaset mezarlığında yerini alır.

Şimdi gelelim irdeleyeceğimiz soruna yani CHP’nin karşı karşıya kaldığı ve ileride kaos yaratacak sorunlara.

Öncelikle şunu bir tez olarak değil, bir hakikat olarak ortaya koyalım ki, bütün dünyada olduğu gibi bizde de Osmanlı’nın son iki yüz yılından başlamak üzere tüm yenilikler aydınlanmacı fikirler, modern yaşam tarzları ve bilim hep ‘’sol’’ dünya görüşü ile toplumsal bünyemize girmiştir.

Adına belki o zamanlar ‘’sol’’ denmezse de bu hakikat aynen böyledir.

İşte Büyük Atatürk’te,“sol’’un bir aydınlanmacı dünya görüşü olduğunu bildiği için Cumhuriyet Halk Partisi’ni bu felsefe üzerine kurmuştur ve en temel vasıflarından birisi bağımsızlıkçı antiemperyalist bir parti oluşudur.

Sağ partiler bütün dünyada olduğu gibi bizde de sıkıştığı zaman emperyalizme kapılarını açan ve aydınlanmacı fikir ve görüşlere dar açıda bakan sınırlı bir vizyona sahiptir.

Peki, neden özellikle bizde sağ partiler daima sol partilerden daha yüksek oy alırlar?

Bu tamamen halkımızın kültürel gelişmişliğini ve ülkemizin ekonomik kalkınmışlığını tamamlayamamasından kaynaklanan bir sosyolojik sorundur.

Böyle bir ülkede halk müreffeh bir hayat yaşamaktansa çoğunluğu dogmatik inançlara dayalı muhafazakar inançlarını koruma derdindedir.

Liberal sağ partilerde böyledir ve bu siyasal organizasyonların liderleri ile kurmay heyetinin böyle kaygıları olmamasına rağmen halkın inançlarını en sonuna kadar kullanarak iktidarı yakalarlar.

Şimdi gelelim yazımızın başlığına konu olan Muharrem İnce’nin düşüncelerine.

Ben bu düşüncelere aşağıda yazacağım nedenlerden dolayı yüzde yüz katılıyorum ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin önünü açacak görüşler olduğunu iddia ediyorum.

Bakın neden?

Öncelikle şunu belirtelim ki, son birkaç senedir CHP’de oluşan siyasal zemin değişikliği nedeni ile ‘’sol’’ ile ilişkisi olmayan bir yığın liberal, küreselci, kapitalist insan partiye girmiş ve özelliklede köşe başlarını tutmuş vaziyettedirler.

Ve bu insanlar yolu ile ‘’sağ’’ seçmenden oy alınacağı hesap edilmektedir ki, bu tam bir yanılgıdır.

Bakın beyefendiler ve hanımefendiler, ‘’sağ’’dan gelen ve bu siyasal kesimin tutum ve davranışlarını çok iyi bilen bir siyasi olara şu hakikati size bağırarak söylüyorum ki, gerek yerel gerekse genel seçimlerde adayların tümünü bırakın sağcı adaylarla doldurmayı isterseniz bu adayların tümünü müftülerden oluşturun, bu yolla asla oyunuzu artıramayacaksınız.

Neden?

Çünkü ‘’sağ’’ seçmen bunu bir takiye olarak algılıyor ve kandırılabileceğinin hesabını yapıyor.

İster inanın isterseniz inanmayın ‘’sağ’’ seçmenin kültürel tutumu, inandığı değerleri gereği tutumu böyle.

Bunun sonucunda ne oluyor?

Cumhuriyet Halk Partisi, yetkilileri samimi bir şekilde söylese bile ki, öyledir; sağcı ve muhafazakar halka söylenen bir yığın dinsel söyleme rağmen o kesimden bir gram bile oy alamıyor.

Bu defa ne oluyor?

Kendi tabanındaki milyonlarca seçmeni de küstürerek onların oylarını da kaybediyor.

İşte Muharrem İnce kanaatimce bunları kast ediyor ve bu nedenle rahatsızlığını belirtiyor.

Tamamen haklı ama bu sorunu çok şeffaf olarak açıklığa kavuşturmak zorundayız.

Peki, sağ seçmenin oylarına CHP talip olmayacak mı?

‘’Sağ’’ dan gelen önemli siyaset insanları CHP’ye giremeyecekler mi ve aday olamayacaklar mı?

Elbette CHP hem en yoğun bir şekilde ‘’sağ’’ seçmenin oylarına talip olacak ve gerektiği zaman ‘’sağ’’dan gelen önemli siyaset insanlarını aday yapacak.

Önemli olan bunların koşullarını sağlıklı bir şekilde ortaya koyacak.

Onlarda şöyle olacak.

‘’Sağ’’ seçmenin oyuna talip olurken Cumhuriyet Halk Partisi asla ve katiyetle takiyeyi anımsatacak şekilde kendi görüşlerini saklama gereği duymayacak ve topluma, tek tek insanlara bunların yararlarını anlatarak kendini kabul ettirecek.

Böyle davranmak CHP için ‘’sağ’’ seçmende samimiyet ve dürüstlük algısı oluşturur.

Böylece ‘’sağ’’ cepheden çok önemli ölçüde oy toplamayı başarır ve Türk toplumunda ilerleyen süreç içerisinde yeni ‘’sol’’ blokların oluşacağı şekilde seçmen davranışları yaratır.

‘’Dinsel söylem’’ kurnazlığı ile ‘’sağ’’ seçmenden oy toplamaya yönelmek, iddia ile söylüyorum ki, orada ‘’sol’’a karşı direnci çok yükseltecektir.

Şimdi gelelim ‘’sağ’’dan gelen önemli siyasal kişiliklerin yerel veya genel seçimlerde CHP’den aday olup olamayacaklarına, oy katkısı sağlayıp sağlamayacaklarına.

Bakınız, değişik siyasal yelpazedeki siyasal kişiler başka bir yelpazeye geçiş yapabilir ve aday bile olabilir.

Ama bunun partiye yararlı ve zararlı olması koşullara bağlıdır.

Eğer başka bir siyasal yelpazedeki kişi, siyasi görüşünü değiştirmeden CHP’ye geçiş yaparsa, Parti mutlaka bunun zararını o kişi partiye geçiş yaptığı andan başlamak üzere ilerleyen zamanlarda daha çok görür.

Böyle bir tutumu ne ‘’sağ’’ ne de ‘’sol’’ seçmen olumlu görür.

Dolayısı ile böyle bir siyasi CHP’ye ‘’sağ’’ oyları taşıyamaz.

Zaten CHP’nin değerlerini özümseyip kabul etmeden Parti’ye katılanların, gemiyi daha sonra terk edecekleri kesindir.

İkinci olumsuz tutum ne olur?

CHP tabanının önemli bir kısmı oy vermemeye kararlı bir şekilde küstürülmüş olur.

İşte bu nedenle Muharrem İnce ‘’Türkiye’de oy kullanmayan yüz binlerce sol seçmen var;ben onlara açılmayı daha sağlıklı buluyorum’’ gerçeğini çok haklı olarak belirtti ki,bu fikir çok akıllıcadır ve CHP’yi iktidar olma yolunda kesinlikle uçurur.

Peki, hangi koşullarda ‘’sağ’’ bir siyasetçi CHP’den aday olursa Parti için yararlı olur?

Yazımın başında şunu belirtmiştim ki, her siyasal partinin bir felsefi ve dünya görüşü vardır; bunlar değişmezler; sadece çağın gereklerine uygun olarak değişenler bu temel felsefeye uygun olarak revize edilirler.

Ama her insan ömür süreci içerisinde edindiği yeni bilgiler çerçevesinde önemli değişimler geçirmeleri çok normaldir.

İşte bu temel veriler çerçevesinde ‘’sağ’’dan gelen bir siyasi ‘’sol’’ düşünce etrafında değişime uğramışsa CHP’ye girmesi veya aday olması son derece yararlıdır; hiçbir partilinin bunun dedikodusunu yapmaması gerekir.

İşte, ancak bu durumda ‘’sağ’’ seçmen Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verir.

Çünkü bunda takiye değil, samimiyet, açıklık ve şeffaflık vardır.

Öyle zannediyorum ki, Muharrem İnce ‘’Partimin adaylıklarla ilgili benim de itirazlarımın olduğunu herkes biliyor’’ serzenişini bu nedenle yapıyor ki, anlattığım çerçeve içinde kendisine hak vermemek olası değildir.

Bakınız,2011’de Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılan 22.Dönem milletvekili olarak bir gözlemimi aktarmayı bir vicdan borcu olarak görüyorum.

8 Şubat Cumartesi günü Çankaya Belediye Meclis üyesi adayları için yapılan seçim için Atatürk Lisesi’nde oy kullanmaya gittim.

Oy kullandıktan sonra bir gözlem yapmak üzere partili üye arkadaşların içinde epeyce dolaştım.

Beni tanıyan çok sayıda tanıyan partililer çıktı ve ilgilerini esirgemediler.

Bu partili arkadaşlarda gördüğüm şeyler gayret,samimiyet ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin çok başarılı olması için didinmelerinden başka bir şey değildi.

Bu arkadaşların ve tüm CHP’lilerin özverili davranışları nedeni ile onların hak ve hukuklarına çok saygılı olmanın gereğini ve de genellikle çok zararlı olan,değişip dönüşmeden ‘’sağ’’dan gelen adayların hem de Parti’de söz sahibi olarak köşe başlarını işgal etmelerinin ‘’kor’’ ateş üzerinde alttan alta durmadan kaynayan ağzı sıkıca kapalı devasa kazanın bir gün patlayacağının çok acı da olsa ikazını yapmak benim için bir siyaset yazarı olarak yurttaşlık ve partidaşlık görevidir.

Değişmeden ‘’sağ’’ yelpazeden gelen adaylar bu yerel seçimleri kazanamadıkları taktirde CHP tabanının bunun nedenlerini sormayacağından kim emin olabilir?

Umarım bu yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi çok başarılı olur.

Başarılı olunmazsa ne olur?

Onu 30 Mart’tan sonra göreceğiz.

İşte bu nedenlerle Muharrem İnce’nin söyledikleri çok önemli ve CHP için yol gösterici yaşamsal kılavuz niteliğindedir.

Yaklaşık olarak 1 yıl önce 30 Ocak 2013 tarihinde kaleme aldığım, Muharrem İnce’nin işaret ettiği ve bugünkü yazımın konusu olan CHP ile ilgili temel düşüncelerimi aşağıda linkini verdiğim ‘’CHP’NİN YOL HARİTASINI ANCAK SİYASAL GENLERİ ÇİZER’’ makalemden yeniden okumanız yararlı olacaktır kanaatindeyim.

 

 CHP’nin yol haritasını ancak siyasal genleri çizer

 

[email protected]

 

İbrahim ÖZDOĞAN twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!