Muharrem İnce yeteri kadar güç algısı oluşturamadı

Muharrem İnce yeteri kadar güç algısı oluşturamadı
10 Eylül 2014 16:06

M.Ö. yaşamış olan ünlü Çinli bilge, filozof, komutan ve savaş sanatçısı SunTzu ‘’Önemli bir geçidi tutarken düşmanını içeri sokmazsan sana kimse yaklaşamaz.Denildiği üzere, deliğin ağzında bir kedi varsa on bin farede olsa dışarı çıkmaya cesaret edemez; vadide bir kaplan varsa on bin geyik de olsa oradan geçemez’’ der ki, bu strateji herhangi bir mücadele ve savaşın en temel unsurudur, buna siyasi mücadele de dahildir.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu ile girdiği genel başkanlık yarışında iyi bir performans sağlamasına rağmen yazımın başlığında da belirttiğim gibi partililer ve özellikle delege üzerinde yeteri kadar güç algısı oluşturamadı.

 

Bunun en temel nedeni taktik çalışmaması ve kanımca yeteri kadar profesyonel danışmanlık hizmeti almamasıdır.

 

Önce bir toplumbilim yasasını ortaya koyalım ki, o da insanların güçlünün arkasından koşarak onu takip ettikleri ve lider olarak gördükleri kesindir.

 

Bu hususu da belirttikten sonra en son yapılan CHP kurultayı ile ilgili bizzat gözlemlerime dayanarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok stratejik ve profesyonel danışmanlık hizmeti aldığını net bir şekilde belirtmeliyim.

 

Kemal Kılıçdaroğlu kurultayla ilgili her şeye hakimiyet görüntüsü verdi ve delege üzerinde çok net olarak güç algısını oluşturdu.

 

İnsanlar anlık güç algılarından çok etkilenirler.

 

Kemal Kılıçdaroğlu kurultaya start verilmesinden bitimine kadar her şeye hakimdi ve sürekli olarak Muharrem İnce karşısında delege gözünde güç algısı oluşturuyordu.

 

Bu süreçte Kılıçdaroğlu ve ekibinin bazı uygulamalarını Muharrem İnce eleştiriyordu.

 

Örneğin bunlardan biri Kılıçdaroğlu ekibinin delegeye telefonla ulaşarak onların üzerinde baskı kurduğundan dolayı yapılan eleştiridir.

 

Kurultayların nasıl yapıldığını bildiğimizden dolayı Muharrem İnce’nin belki zamanı olmadığından dolayı bizzat kendisine ulaştıramadığımız ‘’Telefonla delegeye ulaşma’’ önerimizi yine bu köşeden kendisine aktarmaya çalıştık ki, o yazımın bu konudaki ve diğer noktaları aydınlatıcı bir bölümünü yine bu makalemin içinde bulacaksınız.

 

Kurultayın nabzını tutmak üzere bir gün öncesinden yani 4 Eylül günü delegenin kaldığı otelleri dolaşmaya gittim.

 

Gördüğüm manzara Mithat Paşa caddesindeki Kent Otel hariç delegenin kaldığı bütün otellerde Kılıçdaroğlu’nun algı timleri nedeni ile mevcut genel başkan çoktan güç algısını oluşturmuş.

 

Ve, Kent Otel hariç, otellerin önlerinde Kılıçdaroğlu’nun sloganlı resimli afişleri asılı.

 

Ayrıca, kurultayın birkaç gün öncesinden Ankara’nın dört bir yanında olmak üzere başkente giriş yolları ve ana arterlerinde Kılıçdaroğlu’nun sloganlı resimli posterleri asılıydı.

 

Bu posterler partililer ve delegasyon üzerinde çok etkili.

 

Bir defa, delegenin çoğu karayolu ile Ankara’ya giriyor ve daha ilk girişte kendisine bu yolla algılatılan Kılıçdaroğlu’nu güçlü gösteriyordu.

 

Şehirde dolaşan taşradan gelen delege her yerde Kılıçdaroğlu’nun sloganlı posterlerini görünce onun ne kadar güçlü olduğu algısı bilinçdışında oluşuyor.

 

‘’Algı’’ sanal bir durumdur ve ‘’olgu’’ kavramının karşıtıdır.

 

Her tür mücadelede de en önemli unsur insanların zihnine istediğiniz algıyı yerleştirmektir.

 

Ankara’nın dört bir yanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sloganlı posterleriyle dolu olunca delege ona yönelik olarak kararını verdi.

 

Çünkü güç Kılıçdaroğlu’nda sanrısı, algısı oluşturuldu.

 

Halbuki ben bu konudaki önerimi de birazdan vereceğim ilgili yazının bir maddesinde Muharrem İnce’ye iletmiştim ki, danışmanlarının kendisine ulaştırdıklarından eminim.

 

Gelelim kurultay gününe ve kurultay salonuna.

 

Kurultay salonunun dışında da içinde de Muharrem İnce yoktu ve bu nedenle delegenin çoğu istemese de kendisini zayıf gördü.

 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun sloganlı posterleri hem kurultay salonunu dışında hem de içinde vardı.

 

Muharrem İnce’nin kurultay salonunun ne içinde ne de dışında derman olarak arasan tek bir posteri yoktu.

 

Kurultay günü bu acı tabloyu görünce ‘’Muharrem İnce kesinlikle kaybetti’’ cümlesini sesli olarak teleffuz ettim.

 

Salonun hem dışında hem de içinde yoksanız delegenin gözünde de yoksunuz demektir.

 

Böyle bir acı tablonun oluşmasında eğer varsa Muharrem İnce’ye danışmanlık yapanların yetersizliğine dokunmadan geçemeyeceğim.

 

Yine çok önemli bir konuya da değinmeden geçemeyeceğim.

 

Kurultay salonunda Kılıçdaroğlu’nun Muharrem İnce’ye ‘’Birlikte oturalım’’ önerisi onun profesyonel danışmanlarınca hazırlanmış bir tuzaktan başka bir şey değildi.

 

Herhangi bir seçimli yarışta aday olan mevcut liderle birlikte kurultayda diğer adayın yan yana oturması onu çok zayıf gösterir.

 

Her iki tarafın delegesinin salonda sürekli olarak adaylara baktığında mevcut lideri daha güçlü göreceği kesindir.

 

Muharrem İnce’ye bu noktada öyle bir tuzak hazırlanmış ki, Kılıçdaroğlu’nun bir tarafında kendisi, diğer tarafında ise Gürsel Tekin oturuyordu.

 

Bu manzara liderliğe oynayan Muharrem İnce’yi öyle olmadığı halde, Kılıçdaroğlu karşısında delege gözünde yetersiz göstermiştir.

 

Malum liderler ortada, ikinci adamlar ise onun yanlarında oturur.

 

Herhangi bir seçimli yarışta rekabeti kızıştırmak ve güç algısını yeterli seviyeye ulaştırmak insana kazandırır.

 

Bu nedenle rakibi güçlü gösteren bir pozisyonla onunla yan yana oturmak kendi ayağına kurşun sıkmaktır.

 

Salonun içinde kaba güç algısını da Kılıçdaroğlu oluşturmuştu ve bu grubun Muharrem İnce konuşurken attıkları sloganlarla delegeye biz güçlüyüz algısını yeteri kadar iletiyorlardı.

 

Kılıçdaroğlu’nun sloganının daha etkili olduğunu belirterek şunuda söylemeliyim ki bu noktalarda da Muharrem İnce çok yetersiz kalmıştır.

 

Keşke profesyonel danışmanlık desteği alsaydı.

 

Tüm bu koşullara rağmen delegeden 415 oy alan Muharrem ince stratejik çalışsaydı 150 kadar daha delegenin oyunu çok rahatlıkla alıp şimdi CHP genel başkanı olmuştu.

 

Bakın 19 Ağustos 2014 tarihinde ‘’CHP’DE YÖNETİM DEĞİŞİKLİĞİ NEDEN GEREKLİ’’ yazımda Muharrem İnce’nin yapması gereken birtakım çalışmaların çok önemlilerini salık vermştim ki, bunların hepsini Kemal Kılıçdaroğlu uyguladı ve aslında delegenin çoğu ona karşıt olduğu halde yeniden genel başkan oldu.

 

Ne diyorum bu yazımın bir kısmında:

 

‘’……Peki, bu kısa sürede Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkan muhalif adaylar delegeyi etkileyebilir mi?

 

Öncelikle, Kılıçdaroğlu muhaliflerinin kendi aralarında anlaşarak tek aday üzerinde karar kılmaları en büyük güçtür.

 

Bana göre, dün grup başkanvekilliğinden istifa ederek, CHP genel başkanlığına adaylığını açıklayan Muharrem İnce’nin Anadolu insanı ve delege nazarında karşılığı vardır ve ismi etrafında birleşilmesi gerekir.

 

CHP delegesi bir kanaldan değil, çok kanaldan yakın markaja alınmalıdır.

 

Bu amaçla gerek parti içinde gerekse bulundukları şehirlerdeki kanaat önderleri ve hatırlı kişiler devreye sokulmalıdır.

 

Tüm delegelere, CHP’nin içindeki çıkmaz durumu anlatan ve neden genel başkan adayı olduğunu açıklayan ikna edici mektup gönderilmelidir.

 

Yine, bu bağlamda Muharrem İnce’nin, görsel hitabın daha etkili olması bakımından, delegeleri ikna edici bir CD hazırlayarak tümüne göndermesi de çok etkili olacaktır.

 

Muharrem İnce’nin twitter hesabından takipçilerine ulaştırdığı ‘’Bütçe konuşmaları’’ gibi birçok önemli konuşmayı CD’ye aktararak delegelerin tümüne göndermelidir.

 

Yeterli sayıda bir ikna ekibi oluşturularak telefonla, her bir delege ile defalarca konuşulmalıdır.

 

Ayrıca, bunun için sosyal medyadan yararlanılmalıdır.

 

Mümkün olduğu kadar delegelerin bulundukları şehirlere bizzat ayağına gidilerek ikna edilmelidir.

 

Delegesi çok olan şehirlere ağırlık verilmelidir.

 

Bu bağlamda başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Mersin, Konya, Adana vs. önplanda tutulmalıdır.

 

Muharrem İnce’nin her akşam bir veya birkaç televizyon izlencesine(program) çıkması olmazsa olmazlardandır.

 

Sık sık yazılı basında yer almak yarardan uzak değildir.

 

Muharrem İnce’nin delege nazarında ‘’güç algısı’’ oluşturması bakımından, kurultay gününe kadar hergün, Kılıçdaroğlu’nu hataları ile çok sert tarzda eleştirmelidir.

 

Bu tarzda, dört yıllık CHP genel başkanlığı döneminde Kılıçdaroğlu’nun biriken hataları delegenin gözüönüne serilmelidir.

 

Muharrem İnce bu nedenle kendisini eleştiren milletvekili ve diğer CHP yetkililerine aldırmamalıdır.

 

Çünkü, Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler tekrar milletvekili olmak isteyenlerle yeni milletvekili olmak isteyenlerden başkaları değildir.

 

Adamlara bak, BOP Eşbaşkanı RTE tarafından bölücülerin istekleri doğrultusunda vatan karpuz gibi ortadan ikiye bölünmek üzere, bunlarda koltuk derdinde.

 

Vs.

Vs.

Vs.

 

En son olarak şunu önerirm ki, delegenin kurultay için Ankara’ya geleceği günlere yakın olmak koşulu ile, bu takriben bir hafta olabilir; güç imajı oluşturmak için bilboardlarda etkili sloganlar ve afişlerle yer almak son derece etkilidir.

 

Delegenin otellerde kalacağı gecelerde, onları yakın markaja almak için yeterli sayı ve kalitede ikna timleri oluşturulmalıdır.

 

‘’İşte görevimi yapıyorum, çalışıyorum’’ zihniyeti ile değil, ‘’Kazanacağım, başaracağım’’ zihniyeti ile çalışılırsa, Muharrem İnce’nin Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı olmaması için hiçbir neden bulunmamaktadır…….’’

 

 

Şimdi yazımın giriş bölümündeki ünlü Çinli bilge, filozof, komutan ve savaş sanatçısı(Bu konuda Savaş Sanatı adlı bir yapıtı vardır ve dünyanın birçok ülkesinde harp okullarında savaş taktiği derslerinde okutulur) Sun Tzu’nun çok önemli sözlerini esas olarak alırsak Muharrem İnce bir mücadele adamı olarak kurultay sürecinde çok stratejik çalışmalıydı ve delege gözünde çok güçlü olduğu algısını her yerde, sürdürülebilir bir şekilde pervasızca oluşturmalıydı.

 

Girişteki sözleri bir daha anımsarsak, Sun Tzu’nun dediği gibi önemli güçlerle tutulan bölgeye ne fareler ne de geyikler yanaşır.

 

Peki, bundan sonra herhangi bir tarihte CHP’de yapılacak bir olağan veya olağanüstü kurultayda Muharrem İnce genel başkanlığa aday olursa kazanabilir mi?

 

Hiç kuşku yok ki, Muharrem İnce son kurultayda çok yüksek performans gösterdi ama yukarıda yazdığım nedenlerden dolayı partili ve delege gözünde yeterli güç algısı oluşturamadı.

 

Aslında son kurultayda Muharrem İnce yolu yarılamıştır.

 

Bir dahaki kurultayda dikkat çektiğim konularda titiz davranırsa oluşan koşullar nedeniyle tereyağından kıl çeker gibi CHP genel başkanı olacaktır.

 

Başarmak isteyen insan ayrıntıyı es geçmez.

 

Başarının mucizesi ayrıntıda saklıdır.

 

 
[email protected]

 

İbrahim ÖZDOĞAN twitter
 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!