Muharrem İnce: Kur da neymiş gibi sözler gayrıciddi, ülkeye yazık oluyor!

Muharrem İnce: Kur da neymiş gibi sözler gayrıciddi, ülkeye yazık oluyor!
28 Mayıs 2018 10:42

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Sputnik Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı yabancı medya kuruluşlarının muhabirlerine mülakat verdi.

 

 

 

İnce, son dönemde ekonominin ana gündem maddesini oluşturan Türk Lirası’nın dolar ve euro başta olmak üzere yabancı para birimleri karşısında değer kaybetmesiyle ilgili hükümetten gelen açıklamaları eleştirerek “Kur da neymiş,’ ‘Dolar dolsa ne olur, dolmasa ne olur,’ ‘Kurun yükselmesini tanımıyorum.’ Biri Erdoğan’ın, biri Yıldırım’ın, biri Zeybekçi’nin sözleri. Bunlar gayrıciddi sözlerdir. Ekonomi yönetimi böyle olmaz. Çok yazık oluyor ülkeye. Bir duvara toslamak üzereyiz” dedi.

 

 

‘EKONOMİDE DÜNYAYA GÜVEN VEREN YÖNETİM ANLAYIŞI OLACAK’

 

 

Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda ekonomi alanında ilk olarak atacağı adımları açıklayan İnce, “24 Haziran’da Allah’ın izniyle Cumhurbaşkanı olduğumda; Merkez Bankası özerkliğine kavuşacak, birincisi bu. Parti genel merkezlerinde Merkez Bankası başkanları ağırlanmayacak. İkincisi; ideolojik saplantılarımız olmayacak. Üçüncüsü; israf ekonomisinden vazgeçeceğiz. Dördüncüsü; oradaki bürokratların görevlerine hemen son vermeyeceğiz ve liyakati esas alacağız. Yatırımcıya güven vereceğiz, öngörülebilir bir yatırım ortamı sunacağız. Kurallar maç başladıktan sonra değişmeyecek. Rüşvet çarkı işlemeyecek. Ekonomiyle ilgili sivil toplum kuruluşlarının başkanlarının kim olacağına Cumhurbaşkanı olarak ben karar veremeyeceğim, üyeleri karar verecek. Yani önce 81 milyona güven veren, sonra dünyaya güven veren bir yönetim anlayışı olacak ekonomide. Ekonomi önceliğimiz. Yemin eder etmez acil olarak devletin ekonomi yöneticileriyle kendi kurmaylarımı bir araya getirerek ilk toplantımızı yapacağız” diye konuştu.

 

 

‘DIŞ MİHRAKLAR DENİLEREK HALK KANDIRILIYOR’

 

 

İktidardan gelen Türk Lirası’nın değer kaybının dış müdahaleden kaynaklandığı yönündeki açıklamaları da eleştiren İnce, “Halkı kandırmaktadır Sayın Erdoğan; dış mihraklar, üst akıl… Soruyorum şimdi, bu üst akıl kim? Üst aklı ortak bir akılla yenmek ister misin? Gel ortak bir akılla bu üst aklı yenelim. Beraber olalım. Bir diğeri; bizi batırmak istiyorlar. Kim bizi batırmak istiyor, Batılılar. Türkiye’nin 450 milyar dolar borcu var. Bunun 320 milyar doları son 16 yılda olmuş, yani AKP döneminde olmuş. Yani bizden 450 milyar dolar alacakları var. Sizin bir şirketten 450 milyar dolar alacağınız olsa o şirketi batırmak ister misiniz? İstemesiniz, çünkü alacağınızı tahsil etmek istersiniz. Bunları doğru okumak lazım. Ekonomi ciddi bir iştir; ayaküstü açıklamalarla, sırf sokak ağzıyla ekonominin konuşulmaması lazım. Hiç merak etmeyin; önümüzdeki süreçte mahkemelerine güvenilen bir Türkiye, hukuk devleti olan bir Türkiye, yargısına saygı duyulan bir Türkiye yatırımcıya da güven verecektir ve yatırımcı bundan korkmayacaktır. Bu güven ortamını sağlayacağız” dedi.

İnce, “Muharrem İnce’nin ekonomi kurmayları kim olacak?” sorusuna ise “24 Haziran’da seçildiğimde 25 Haziran’da tanıyacaksınız, ikinci tura kalırsa yine hemen ilk günde tanıyacaksınız. Bazıları halen devlet memuru, onları riske atmak istemiyorum” yanıtını verdi.

 

 

‘KÖPRÜ GEÇİŞ GARANTİLERİ GİBİ TÜM GARANTİLER YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLECEK’

 

 

İnce, “Seçimden sonra ciddi kemer sıkmaya gidilmesi gerekiyor yorumları yapılıyor, siz buna katılıyor musunuz?” sorusu üzerine de şöyle konuştu:

“Kemer sıkma olacak ama halk kemer sıkmayacak, devlet kemer sıkacak. Nedir bunlar? Birincisi saray, daha sonra Suriyelilere harcanan para, korumalar, uçaklar, debdebe, şaşaa, gösterişli sofralar, bütün bunlar devletin sıkacağı kemerin nereden sıkacağını göstergesi, buradan görülüyor zaten. Daha başkası da var; uçuş garantisi veren havaalanları, hasta garantisi verilen hastaneler, geçiş garantisi verilen köprüler. ‘Bizi dolarla terbiye etmeye çalışıyorlar’ diyor. Pekiyi dolar üzerinden garantiyi ben mi verdim? Dolar üzerinden garanti veriyorsun, sonra ‘beni dolarla terbiye etmek istiyorlar’ diyorsun. O zaman sen, seni terbiye etmek isteyenlerin ortağı mısın? Buradan başlarsak sorunu çözebiliriz diye düşünüyorum. Garantilerin hepsini yeniden gözden geçireceğiz. Tabii iş dünyasının bizden çekinmelerini istemem. Ama şunu bilmelerini isterim; örneğin şeker fabrikasını almış birisi. Onun şeker fabrikasını ne yapacağını görmemiz lazım. Yeni yatırımlar yapmak istiyorsan gel sana yardımcı olalım, bürokrasi engeline takılma. Ama şeker fabrikalarının çarçur edilmesine göz yumamayız.”