Milli sermaye ve tarım da stratejik önem!

Milli sermaye ve tarım da stratejik önem!
14 Nisan 2016 14:55

Ey Yüce Türk Milleti! Bugünkü sohbetimizde, Türk sanayicisini ve çiftçisini destek istediği noktalardan uzaklığı ve stratejik önemini sizlerle paylaşmak istiyorum:

 

 

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

DEĞERLİ OKUYUCULAR!

 

Türk sanayicisi ve çiftçisi, ne yazık ki, ihanet şebekesi sanayi ötesi toplum ülkeleri tarafından modernleşme yerine, hem sanayi de hem de tarımda, mevcut faaliyetlerle devam edilmesi gayretindeler. Türk sanayicisi ve çiftçisi destek istediği noktalardan uzak tutulmaya çalışılıyor. Tarım da ki yeniliklere, Allah aşkına bir göz atın! Başta 23-63 Ekseninde Konya da ki, TORKU gibi Milli tarım kuruluşlarının olmaması dikkat çekici ve içler acısı değil midir!

 

Başta 23-63 Ekseni olmak üzere, Türkiye genelinde ancak, özenti ve lüks tüketime ilgi duyulmuştur. Allah nasip ederse, önümüzdeki yıllarda, küçük Fırat nehri’nin inşaatı bittiğinde, Türkiye’nin bazı bölgelerine su verilecektir. Bu bölgelere su gittiği zaman, ikinci Çukurova diyebiliriz. Çukurova da ne yetişiyorsa oralarda da yetişecektir. İhanet şebekesi bazı ülkeler, şimdiden Altın yumurtlayacak o topraklarda, daima huzursuzluk yaratıp, asırlardır kardeşçe birlikte yaşayan daima ruhunda Vatan sevgisini taşıyan ve ülkemizin bölünmez bütünlüğü konusunda İman gücüyle zerre kadar taviz verilmediğinin bilincinde olmalıdırlar. Vatan ve Ay-Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağı sevgisinden mahrum bırakma hayalleri kursaklarında kalacaktır. Asıl hedefleri: Vatandaşın arazisini yok pahasına sattırıp mekanlarından uzaklaştırma planları yapılıyor. İşin en stratejik önemi: İhanet şebekesi ülkeler, bu arazileri, ilk önce dikkat çekmemek için, Vatan haini simsar ihanetkarlar aracılığı ile satın alınarak ileride tapuları kendi üzerine alma planları değil midir?

 

STRATEJİK BİR ÖNERİ:

 

Yabancı sermaye tarafından ülkemizde taşınmaz (Toprak) mal alanlara karşı değiliz. Ancak 49 yıllığına kiralanması en doğal uygunluktur. Bazı sanayi ötesi toplum ülkelerinde, 49 yıl araziyi kiralayıp kullanabiliyorsun. Niye Türkiye de bu uygulama yok diye düşündürücüdür! Bu stratejik önem umarım ki, unutulmuştur. Ruhunda Vatan sevgisi olup, TBMM de Milletvekili olarak görev yapanlar, acilen bu stratejik konu hakkında Hükümeti uyarıp çözüm bulmalıdırlar. Hükümet, her şeyi düşünmeyi unutmuş olabilir. Muhalefet partileri bu konuda uyarıp, kendi Milli fikirleri ile ilgilileri müzakereye oturmayı davet etmelidir.

 

Altını çizerek ifade edeyim ki: İhanet şebekesi sanayi ötesi toplum ülkelerinin asıl amacı; ülkelerinin temel gıda hammaddesini (Protein) teminat altına alma planlarını (Mücadelesini) yapmaktadırlar. Petrol kavgası vs. gibi mücadele veriliyor havası verilip, perde arkası yukarıda belirttiğimiz asıl işin ana aktif maddesi (Esası), stratejik önem taşıyan temel gıda hammaddesidir. Petrol’ün stratejik önemi kalmadı. Bir kaç yıl içerisinde dünya da cep telefonları nasıl ki, insanın vazgeçilmez bir organı oldu ise, elektrikli otomobiller de aynı jet hızı ile dünyaya yayılıp, petrol (Mazot-Benzin-Gaz) ile çalışan arabalar, dev hurdalıklar yaratıp, demir çelik sektöründe geçici olarak ham madde sorununu gidermek olacaktır. Birden bire elektrikli otomobillere geçildiği zaman, dünya da para hareketliliğini tekelinde tutanların korkulu rüyası olup, sermaye el değiştirecektir korkusu vardır. Bazı sanayi ötesi toplum ülkeleri, bu ekonomik politikadan etkilenmemek için, derinden ve sessizce hazırlıklar yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak, bu konuda önlem alma ve uygulanabilme planı var mıdır diye, Vatansever Milletvekilleri sormalıdırlar?

 

İŞTE TÜRK KÖYLÜSÜNDE Kİ ZEKA!…

 

Yıl 1948 Akhisar: Türk tütünlerinin en nefislerini yetiştiren Akhisar’a tütün almak için her sene Alman firmalarının elemanları gelir, kasalar dolusu para ile gelip, tütün alarak Türk çiftçisine vererek tütün alıp giderlermiş. Alman elemanlarından biri, Akhisar da yetişen tütünü Almanya da yetiştirmek için, gizlice tohumundan tedarik eder ve teknik şartları tespit etmek için, tütünlerin yetiştiği tarlanın toprağından numüne almak üzere Türk köylüsüne iki şişe verir, köylü biraz sonra eline biri su, biri toprak dolu diğeri de boş üç şişe ile döner.

 

Asıl maksadını gizlemiş olan Alman boş olan üçüncü şişeyi niçin getirdiğini sorunca, tütün ekicisinin cevabı şu olur: ”Efendi üçüncü şişede de, Türkiye Cumhuriyeti devletinde, Ay-Yıldızlı şanlı Türk Bayrağının dalgalandığı toprağın havası!…” Türk Köylüsü, Alman tarım ajanının şeytanca yaptığına karşı, ey şeytan düşünceli Alman! ”Tütün’nün tohumunu, suyunu ve toprağını temin ettin; havayı nasıl temin edeceksin?” Diyerek şeytan fikirli Alman, şakına dönerek, bir Türk çiftçisi bunu düşünüyorsa, Alman devleti olarak bu köylüden ders almalıyız diyerek, şeytan zihniyetli ticari ajanlık yapmadığının üzüntüsü ile vazgeçip ülkesine döner.
Ankara, Ülker Arkaç (Bütün Dünya dergisi 1950)

 

Türkiye de bugün yaşadıklarımız ve Ay-Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağı uğruna Şehit olmanın baş sebebi: İhanet şebekesi, sanayi ötesi toplum ülkelerinin, ”Başta gıda sektörü olmak üzere” ve diğer stratejik önemi olup ve %100 Türk sermayesi (Milli sermaye) ile faaliyet gösteren kuruluşları ekonomik dar boğaza sürükleyip ele geçirme planlarıdır.

 

SORU? Milletvekili olarak seçilen ve ruhunda Vatan sevgisi olan Milletvekillerinin TBMM kürsüsünde gündeme getirip, iş başındaki, Hükümet (İktidar) bilgilendirilip ihanet şebekelerinin bu stratejik oyunlarını kursağında bırakıp hayal kırıklığına uğratmak, Vatan bütünlüğünün müdafaa etmenin ta kendisi değil midir?

 

 

Büyük Türk Milleti olarak iyi bilmeliyiz ki: Türkiye tarım da modernleşme seferberliğini başlattığı zaman, Türkiye de anarşik ve ekonomik terör faaliyetleri yok olmuş demektir. Ruhunda Vatan sevgisi olan Milletvekillerinin bu Milli konuyu Hükümet yetkililerine sunup, acilen tarım da modernleşme (Yenilik) seferberliği başlatmalıdırlar. Hükümet her şeyi bilecek değil, bunu ancak Vatan sevgisi olan muhalefet partililerinin Hükümete tavsiyeler sunup uyarmalıdırlar! Eğer ki, Hükümetin ilgili kurumları, bu Milli konuyu S geçip ilgilenmezlerse, Ey Türk Milleti! Stratejik önemi olan bu Milli konuları Hükümete (İktidar’a) sunduk ne yazık ki, ilgilenmediler ve kişiye özel sorunları çözmeyi ilk sırada çözme ahlakını yürütüyorlar diye, iftira atmamak şartıyla, sadece yaptıkları Milli yanlışlıkları, Türk Milletine şikayette bulunup paylaşmalıdırlar. Hodri meydan! İtirazı olan var mı?

 

Gıda sektöründe Milli sermayenin güçlü olması demek, mutlu ve huzurlu bir yaşam yakalamak demektir. Ayrıca gıda sektöründe faaliyet gösteren sektörlerin ürettikleri ürünlerin, faydası zararına galip midir güvencesini veriyorlar mı? Diğer bir adı da, iyiliği kötülüğüne galip midir? Sorusuna verilecek cevap çok önemlidir! Huzur ve mutluluğu yakalayabilmemiz için, çocuklarımıza tüketim ahlakına ve Milli sermaye ile üretilen ürünlere ilgi gösterip önem verilmesini öğretmeliyiz! Milli sermayeye ilgi göstermek, hastalıkların bizleri ziyaret etmesine ve kimyasal içerikli ve ağrı kesici çoğunluklu ilaçların kullanılmasını frenlemek Milli bir görevlerin en önemlisi demektir.

 

Ay-Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağının göklerde dalgalanması uğruna canlarını feda eden, başta Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, cümle Vatan şehitlerini ve 12/Nisan/2016/Salı günü Hakkın rahmetine kavuşan ve çok sevdiğim canım Zeynep Aladağ yengemi rahmetle, Gazileri minnetle anar. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Ruhları şad, mekanları Cennet olsun.

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun