MHP’li Yeniçeri: Başörtüsü siyasi istismar olmaktan çıkmalıdır

MHP’li Yeniçeri: Başörtüsü siyasi istismar olmaktan çıkmalıdır
23 Eylül 2014 15:10

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Ortaöğretim Kurumlarında yapılan kılık kıyafet değişikliğine ilişkin, “Bu başörtüsü AKP’nin kullana kullana tüketemediği bir olguya dönüşmüştür. Başörtüsü siyasi istismar aracı olmaktan çıkmalıdır ve çıkarılmalıdır. Başörtüsünü AKP’nin oy deposunun akaryakıtı olmaktan da çıkarmak gerekir” dedi.

 

 

 

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, “Kafa kesen, kurşuna dizen, sadist, acımasız ve cani bir örgütün elinden 49 rehinenin sağ salim kurtulmuş olması önemlidir. 101 gün sonra da olsa 49 konsolosluk görevlisinin sağ salim Türkiye’ye gelmelerinden daha güzel bir haber olamaz. Rehinelerin kurtarılması operasyonunda emeği geçen herkes kutlanmayı hak etmiştir” dedi. Yeniçeri, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Musul Konsolosluğuna yapılan baskınla konsolosluk personeli yanında Türkiye’nin dış politikasının da 101 gün süreyle rehin alındığını söyleyen Yeniçeri, “AKP hükümeti rehineler yüzünden IŞİD gibi çağlar ötesi vahşet uygulayan bir örgüte terörist diyememiş, silahların gölgesi altında tutulan rehinelere, uzunca bir süre rehine değil zorunlu misafir demek zorunda kalmıştı. Rehinelerle ilgili konuşma, yorum ve değerlendirme yapmak ise rehineler zarar görür korkusuyla mahkeme kararıyla yasaklanmıştı. Diğer yandan rehinelerin kurtarılması konusuna abartılı anlamlar yüklemek de yanlıştır. Hükümetin rehinelerin kurtarılmasını bir başarı hikayesine, kahramanlık efsanesine dönüştürmek gayreti ise tam anlamıyla saçmalıktır. Kurtarma diplomatik bir başarıdır. Ancak o da Başbakan Davutoğlu’nun, Dış İşleri Bakanı iken yaptığı hatayı Başbakan olarak telafi etmesinden ibarettir. Rehinelerin özgür kalmasının konsolosluk olayı ile ilgili olarak yapılan hataların, yanlışların ve ihmallerin gözden saklamamalıdır. AKP hükümeti, öncelikle konsolosluk mensuplarını kurtarılacak bir konuma düşürmüş olmasının hesabını vermelidir. Umarız rehinelerle birlikte Türk dış politikası da IŞİD’in rehini olmaktan çıkar” diye konuştu.

 

BÜTÜN BUNLARIN HESABINI İKTİDAR VERMELİDİR
Yeniçeri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıca konsolosluk personelinin 101 gün gibi uzun bir zaman diliminde içinde kurtarılabilmiş olması da üzerinde durulacak bir husustur. Bilindiği gibi Almanya, 5 tane Siemens işçisini beş günde kurtardı. Almanya yaklaşık iki bin kilometre uzaktan bunu yapmıştı. Kaldı ki, Türkiye gibi bir devletin toprağı olan konsolosluğunun basılmasına ve bütün personelin yüz bir gün süreyle rehin olarak tutulması ülkeyi yönetenlere verilmiş ciddi bir mesajdır. Kaldı ki, iktidarın ve istihbarat unsurlarının Türkiye’nin burnunun dibindeki gelişmeleri ve olayları önceden kestirerek Konsolosluğu zamanında boşaltmaması vahim bir kusurdur. Hatta Musul Valisinin ve Barzani yönetiminin IŞİD tehlikesi konusundaki ikazlarına yetkililerin aldırmamaları da bir diğer handikaptır. Bütün bunların hesabını iktidar vermelidir. Vermelidir ki, bir daha aynı hata ve ihmaller tekrar etmesin.”

 

 

BAŞÖRTÜSÜ SİYASİ İSTİSMAR ARACI OLMAKTAN ÇIKMALIDIR
Ortaöğretim Kurumlarında yapılan değişiklikle ilgili bir soruya Yeniçeri, “Bu başörtüsü AKP’nin kullana kullana tüketemediği bir olguya dönüşmüştür. Başörtüsü siyasi istismar aracı olmaktan çıkmalıdır ve çıkarılmalıdır. Başörtüsünü AKP’nin oy deposunun akaryakıtı olmaktan da çıkarmak gerekir. Dini simgeler hassasiyetler, siyasi ve ticari araç olarak kullanmaktan vazgeçilmelidir. İnsanların giyim ve kuşamları aynı zamanda eğitimlerinin önündeki engel olmaktan da artık çıkarmak lazım. İsteyenin başörtüsüyle derslere girmesi sanıldığı gibi laik, demokratik sistemi imha etmez. Aksine demokrasiyi ve özgürlükleri inşa eder. Dolayısıyla başörtüsünden değil, AKP’nin mili devlet düşmanı siyasetinden korkmak gerekir” diye cevapladı.