MHP’li Türkkan: Davayla alakalı verilen takipsizlik, o konu kapatıldı anlamına gelmez

MHP’li Türkkan: Davayla alakalı verilen takipsizlik, o konu kapatıldı anlamına gelmez
2 Eylül 2014 15:52

MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, 25 Aralık soruşturmasında verilen takipsizlik kararını değerlendirerek; ”Hukuk sisteminde bir davayla alakalı verilen takipsizlik, o konu kapatıldı anlamına gelmez. O 4 bakanın suçluluk duygularını ben Meclis’te yaşıyorum” dedi.

 

MHP’li Lütfü Türkkan, TBMM’de Kocaeli Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Yaşar Şanlı ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Görevden alınan okul müdürleri nedeniyle Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yı eleştiren Türkkan, “Kendisi de eğitimci olan Milli Eğitim Bakanı, eğitimcilere soykırım yapmaktadır. Bir gecede 7 bin 500 okul müdürü arkadaşımızı görevden almıştır. Bunların büyük bir bölümü Türk Eğitim-Sen’e bağlı vatansever öğretmenlerdir” dedi.

 

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın istifa etmesi gerektiğini savunan Türkkan; “Görüyorum ki, kendisini yönetmek üzere emrine verilen bürokratlar Milli Eğitim ile beraber Nabi Hocayı da yönetmeye başlamışlar. Nabi Hoca’nın bu durumda Milli Eğitim Bakanlığında çok kalması elzem değil, Türkiye için gerekli değil. Biran önce istifa etmesi Türk Milli Eğitimi için önemlidir, geçmişte akademik kariyeri ile temayüz etmiş kişiliğine daha fazla halel gelmemesi için istifasını çok önemli bir konu olarak düşünüyorum” dedi.

 

“HAYALLERİYLE OYNADILAR”

 

Cumhurbaşkanı seçimleri öncesi öğretmen adaylarının hayalleriyle oynandığını öne süren Türkkan; “Ağustos bitti, Eylül geldi hala atamaların yapılacağı söyleniyor. 2 haftaya kadar okullar açılacak. Bu yasa ne zaman çıkacak. Kuralar ne zaman çekilecek. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yine öğretmen adaylarının hayalleriyle oynadılar. En iyi bildikleri şeyi yaptılar. 3- 5 oy uğruna insanları kandırdılar. Şimdi hiç birinden bu konuyla ilgili ses çıkmıyor. Hepsi dut yemiş bülbül gibi. Bugünlerde iktidar, İmralı’ya gece yatıya misafir taşımaya hazırlandığı için bu işe vakit ayıramıyor” diye konuştu.

 

“İMRALIYA GECE MİSAFİRİ İDDİASI”

 

Bir gazetecinin, İmralı konusundaki açıklamanızı açar mısınız? sorusunu Türkkan; “Şimdiye kadar hukuken saklı olan, gizli olan bir çok uygulamaya yer verdi iktidar. Daha önce İmralı ile görüşen şerefsizdir diyenler in önce devlet, sonra bürokrasi, sonra bizzat biz görüştük diye ifadelerine hep beraber tanık olduk. Yalnız İmralı’daki terörist başına bu gündüz görüşmeleri yetmemiş. Talepte bulunmuş ‘ben gece yatıya misafir istiyorum’ demiş. Şu anda iktidarın hazırladığı bir yönetmeliğe göre İmralı’daki terörist başına gece yatıya misafirler gidecek. Kimler gidecek, hangi maksatla gidecek ben bilmiyorum. Bu kararı çıkartan, çıkartmak için hazırlık yapan kurumun başındaki siyasi kimse ondan bu konuda cevap bekliyorum” diye yanıtladı.

 

”BAZI BAKANLARIN MECLİS’TE YERE BAKARAK GEZDİKLERİNİ GÖRÜYORUM”

 

25 Aralık operayonunda verilen takipsizlik kararını değerlendiren Türkkan şunları söyledi; ”Hukuk sisteminde bir davayla alakalı verilen takipsizlik, o konu kapatıldı anlamına gelmez. Gerçekten Sayın Cumhurbaşkanı, oğlu ve ilgili bakanlar, bu konuda kendilerinin suçsuz olduklarına inanıyorlarsa, şu anda bütün paralelleri temizlediklerini iddai ettikleri hukuk sisteminin önüne giderler, yargılanırlar, beraat ederler, Yargıtay da bunu onaylar, eyvallah o zaman temiz. Şu anda talimatla hareket eden bir tane savcının verdiği takipsizlik kararı, bu meselenin üstünü örtmez. Bu mesele, 10 sene dahi geçse bir şikayet üzerine mutlaka tekrar incelenir. Devletin kayıtları, arşivleri duruyor. Bu kadar tape orada duruyor. Bu konuda bazı çevrelerde yapılan bir değerlendirme var. Diyorlar ki; Bunlar müsade alınmadan yapılan dinlemeler. Kabul ediyorum, aralarında müsade alınmadan dinlemeler olduğu kanaati bende de var. Siz bu dinlemeleri yapanlarla ilgili suç duyurusunda bulunursunuz. Ama bu dinlemelerde adı geçen kişilerin, cereyan eden olayların, dinlemelere takılan akçeli işleri hukukun önüne götürmenize engel değil bu. Yani ‘nasıl olsa müsadesiz dinlenilmiş, dolayısıyla her türlü hırsızlık yapılabilir.’ Böyle bir kaide yok. Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin mutlaka yargının önüne gitmesi lazım. Merak ediyorum, madem sayın savcım bu konuda takipsizlik kararı verdi, 4 bakan niye istifa ettiler? O 4 bakanın suçluluk duygularını ben Meclis’te yaşıyorum. Aralarında bir iki tane yüzsüz, pişkin olmasına rağmen bazılarının yere bakarak gezdiklerini görüyorum. Soruşturma Komisyonu niye kuruldu? Burada bu pisliğin üstünü örtmek istediğiniz kadar siyasi erk elinizde bulundurun mümkün olmaz. Mutlaka bir yerden kokuları çıkar.”